Yalnız

407 35 7
                                    

İyi okumalarrrr.💝💝

.
.
.
.
.
.
.
.
.

Kapı deliğinde olan anahtarı çevirip eve girdim. Sonunda evime gelmiştim yalnızlığımı benle birlikte yaşayan evim. Ne kadar ev denemeyecek durumda olsada.

Akatların evinden çıktıktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Yürümek beni açar biraz hava alırım diye düşünmüştüm ama bacaklarım sikilmiş gibi hissediyordum.

İçeriye doğru ilerlediğimde kendimi eski koltuğa attım. Hala sertliği ve rahatsız ediciliğinden bir şey kaybetmemişti.

Telefonumu elime alıp baktığımda Ramiz yani çalıştığım cafenin sahibinin bankaya 800 lira yatırdığını gördüm. Bu galiba bir daha gelme siktir ol git demekti. Peki.

Saate baktığımda 11.13 olduğunu gördüm. Spor salonuna gidebilirdim bence işim de yoktu zaten.

Ayağa kalktıktan sonra banyoya ilerledim önce bir duş almam lazımdı.

......

Belimde ki havluyu çıkarıp yatağa attıktan sonra altıma boxer geçirdikten sonra yan taraftaki aynadan kendime baktım.

Göğsüm hala morarmış haldeydi ama önceki gibi ağrımıyordu ve ya acımıyordu. Doktorun verdiği kremleri ne yanıma almıştım nede bir daha sürmüştüm.

Kreme falan gerek yoktu zaten. Bir kaç güne kendi kendine giderdi morluk kemiklerde birbirine kaynasın bir zahmet.

Üstüme compression shirt, altıma da gri bir eşofman giydim. Saçımı elimle düzelttikten sonra artık hazırdım.

Cüzdanı ve telefonu cebime attıktan sonra anahtarı da alıp dışarı çıktım. Otobüs durağının oraya geldiğimde otobüs beklemeye başladım.

Sonunda otobüs geldiğinde bindim. Kartı bastıktan sonra etrafa baktığımda boş yer yoktu mecbur ayakta durcaktım.

Bir yarım saatin ardından spor salonunun önüne gelen otobüsten indim. Salona girdiğimde kayıt falan yapılan yerde duran Hasan'a selam verip Ahmet abinin odasına doğru gitmeye başladım.

Salonun ilk katında Ahmet abinin odası, tenis oynanan, basketbol oynanan odalar vardı. Bir de dinlenme odası. İkinci katta spor aletleri dururken üçüncü katta duş alma kıyafet değiştirme odaları vardı.

Kapıyı tıklatıp gel sesini duyduğumda içeri girdim. Başını önünde ki kağıtlardan kaldıran Ahmet abi beni gördüğünde ayağa kalkıp bana doğru geldikten sonra sarıldı.

Beni boğuyor da olabilirdi ayı gibi adamdı. Ahmet abi bana gerçek bir abi gibi davranırdı sadece bana da değildi burda çalışan herkese.

"Nerdesin olum kaç gündür." Dedi.

"O olay biraz karışık abi az sonra anlatırım."dedim.

"Az sonrası falan yok otur şuraya anlat ne içersin kahve söylüyorum iki tane."dedi. Kafamı sallayıp masanın önünde olan sandalyeye oturdum.

Kahveler geldikten sonra olanları anlatmaya başladım.

...........

"Oha amına koyayım niye bana haber vermedin gelir alırdım seni o piç zorla götürmüş arasaydın beni."dedi.

"Bir şekilde hallettim abi işte burdayım şuan. Bir de sana bulaşmalarını istemezdim."dedim.

"Ah be olum. Şimdi ne yapacaksın peki. " Dedi. Ne yapabilirim normal şekilde yaşamaya devam edicem.

"Yine aynı şekilde hayatıma devam edicem."dedim.

Biraz daha konuştuktan sonra bir şey olursa beni ara destanından sonra odadan çıkıp çalışmaya başladım.

Yeni kayıt yapanlara spor aletlerini nasıl kullanacakları hakkında bilgi vererek geçmişti bütün gün neredeyse.

Önceden de gelmediğim için saat sekize kadar çalışmıştım. Ahmet abi gitmemi söylemişti ama ben gitmemiştim.

Sonunda salondan çıkınca yan tarafta ki tekele gittim. Bir kaç tane bira ve sigara aldıktan sonra poşetleri alıp durağa doğru yürüdüm.

Otobüs geldiğinde bindim sabaha göre daha sakindi ve oturacak yer vardı.

Yine yarım saatin sonunda evin oralarda bir yerde olan durakda inip eve doğru yürüdüm. Eve geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim.

Elimdeki poşetleri ortada duran masaya bıraktıktan sonra odaya gidip üstümdekileri çıkardıktan sonra altıma bir şort geçirdim.

Salona geçip bir şişe birayı açıp bir kaç yudum aldıktan sonra çalan kapıyı duydum. Ah yine hangi bok kafalı geldi.

Gidip kapının deliğinden baktığımda Alp'in yüzünü görmek pek de şaşırtıcı bir şey değildi.

Kapıyı açmayacaktım bir daha Akat ailesinin soyadlarını bile duymak istemiyordum. Çalıp çalıp giderdi kapıyı zaten.

"Karan aç kapıyı içerdeysen." Diyen sesini duydum. Açmayacaktım. Gidip geri koltuğa oturduğumda şişeden bir kaç yudum daha içtim

On dakika sonra kapının ara ara tıklatılması durmuştu. Gitmişti büyük ihtimalle.

Yine evin içi sessizdi hep olduğu gibi . Bu yalnızlık bana huzur veriyordu. Kendi kendime yaşayıp gidiyordum işte tek başıma. Ne 22 yıl sonra birden çıkıp ben senin babanım diyen adama ne de iki zevk için yaptıkları çocuklarına ihtiyacım vardı.

10 yaşından sonra sokaklarda büyümüştüm ve bu dünyanın nasıl bir yer olduğunu daha erken öğrenmemde yardımcı olmuştu.

Hala kimin yalan söylediğini bilmiyordum. Eftal ölmeden önce baban bizi terketti ve sonra da öldü demişti. Cihangir ise Eftal Altan beni terketti diyordu.

Kimin ne yaptığı sikimde değildi. Daha 10 yaşında ki çocuğun o soğuk kaldırımda yatmasının sebebi onlardı hepsiydİ.

Hayatımı boka çevirmek de başyapıt onlardı.

.
.
.
.
.
.

Bölüm biraz içime sinmedi ama olsun. Ve bu bölümde biraz kısa oldu ama tatile gireceğiz ve sınavlar bitti daha uzun bölüm atacağıma söz veriyorum.

Beğendiyseniz oy verip yorum yazarsanız sevinirim.

Sonra görüşürüzzz🩷🩷🩷

GerçeklikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin