İkinci Bölüm, DNA testi mi?
"Benim tek ailem kocamdır, yabancısınız siz"dediğimde belimde varlığını hissettiğim el daha da sıkılaştı.
(Geçmişten Temsili)
-ŞİMDİ TÜRKİYE, İSTANBUL-
TALİSA SWAN'IN AĞZINDANTelefonu hoparlörden çekerek kapattığımda gözümden bir damla yaş düşmüş ve Aeros oturur hale geldiği yataktan hızla kalkıp kollarını bana dolamıştı.
Bulduğum teselli ile göz yaşlarım çoğaldı, Aeros sadece sırtımı okşamak ve bana sevgi sözcükleri fısıldamakla yetindi.
Ağlamamı, acımı içimde yaşamama tercih ederdi.
Ağlayışım iç çekişlere döndüğünde anlıma sert bir öpücük bırakıp anlını benim anlıma yasladı.
Gözlerini gözlerimden çekmiyordu ve bende gözlerimi ondan ayıramıyordum. Sanki aradığım her şeyin onda olduğunu gözlerim bile biliyordu.
"Hastanenin dediği her kelime doğruda olabilir, yanlışta. Üvey olman sana sadece hayatta olduklarını hissettirecek o kadar güzelim. Eğer gidip kan vermek istemiyorsan vermeyiz ve kendi gerçeklerimizle yaşarız, ya da ben bir gerçek bulurum bize?"dedi ve benden bir yanıt bekledi.
"Biz bir aileyiz. İkimiz birbirimizin ailesiyiz değil mi?"diye sordu bu sefer.
Kafamı burnumu çektikten sonra yavaşça salladım.
"Bizim kendi ailemiz var, sen bir Swan'sın güzelim. Annem annen, babam baban, ablam ablan, abim abin, kardeşim kardeşindir. Yalnız değilsin, hiç olmadın. Hem halanlar da var, onlar seni anne ve baban öldükten sonra kabullendiler bu üvey saçmalığı olsada olmasada yine sor yine kabul ederler seni biliyorsun"dedi ve sustu.
Daha fazla göz teması kurmaya dayanamayarak gözlerimi çektim ve ona sarıldım.
"Aeros, benim ailem öldü"dedi sessizce.
"Burdayım"dedi cevap olarak.
"Burdasın"diye mırıldandım ona.
<>
"Kalbim senin, her bir nefesim senin. Baktıkça ormanında hayat bulduğum, oraya gömülmek için her bir canımı vereceğim yeşil gözlerin senin Talisa'm"dedi takı kutusundan çıkardığı kolyeyi boynuma takmak içiz uzanırken.
Kolyeyi takarken bana o kadar yaklaşmıştı ki daha fazla dayanamayarak bastırdım dudaklarımı dudaklarına. Ayrıldığımız vakit kolyemi takmış ve bir süre öpüşlerime karşılık verdiği vakitti."Seviyorum seni"diye fısıldadı bana, Fransızca sözcüklerinin arasında aşk sularında yüzüyordum.
"Seviyorum seni"dedim bende aynı onun gibi.
Türkçe bilsekte Türkiye'de olmamıza rağmen kendi aramızda ana dilimiz olan Fransızca konuşuyorduk çünkü Aeros'un Türkçesi pek iyi değildi, ona öğretebildiğim kadardı.
Galata kulesinden ayaklarımızın altında olan eşsiz manzarayı süzdüm. Galata kulesi efsanelerinden birisi, kimle çıkarsan onunla evlenirsin şeklindeydi. Biz evlendikten sonra çıkmıştık.
"Çok güzel"dedim sessizce.
Yanağımı öptüğünde ona baktım. Gülümsüyordu, sert bir yapısı vardı. En azından birbirimize aşık olmadan önce yanımda öyleydi, artık herkese soğuk bakan yüzünün bana gülmesine çok alışmıştım.
"Senin gibi"dediğinde gülümsemek dışında bir şey yapmadım, utanmıştım. Bu da onu daha çok keyiflendirmişti...
<>
-SAATLER ÖNCE TÜRKİYE, İSTANBUL-
YAZARIN AĞZINDAN"Boğaz Köprüsünün ortasında bayıltana kadar sikip hem Asya'yı hem Avrupa'yı şahit ettiklerim, kız kardeşimi yıllarıdır hangi bok çukurunda saklıyorsunuz amcık evlatları"dedi Aytekin Karahan.
Kendisi ailesinden üç yaşında kaçırılan Talisa'nın kendisinden iki yaş büyük en küçük abisiydi.
Talisa'nın üvey babasının mezar taşına attığı sert yumrukla zaten daha önce kırdığı mezar taşı daha fena halde kırıldı. O iki insanının ölülerine bile saygısı yoktu.
"Hangi deliğe soktuysanız onu bulucam, kurtarıcam kız kardeşimi"
Bu seferde Talisa'nın üvey annesinin mezar taşına sert bir yumruk atmıştı. Aklı bu iki mezarın önünde dikilen daha önce görmediği yabancı çiftteki kadındaydı. Talisa da.
"Oydu dimi lan"
Bir yumruk daha attı.
"Bulmamamız için ölmeye bile razı olduğunuz kardeşim oydu dimi"dedi. Sesi daha çok yükselmişti.
O kızın kız kardeşi olduğunu düşünmesinin sebebi annesine ne kadar benziyor oluşu olsada, babası ile aynı renk yeşil gözleri ve aynı kaçırılan kız kardeşinin sahip olduğu gibi kaşının altında ufak bir bene sahip olması da büyük bir etkendi...
<>
-ŞİMDİ TÜRKİYE, İSTANBUL-
TALİSA SWAN'IN AĞZINDANGalata kulesinin kalabalığından güç bela çıkabildiğimizde elini tuttuğum Aeros'a kısa bir bakış attım.
Tepkisiz bakışları İstanbul'un kalabalık sokaklarını süzüyordu. Üstüne giydiği kumaş pantolon ve gömlekle gözümde epey çekiciydi.
Ona baktığımı hissetmiş olmalıydı ki bana döndüğünde göz göze geldik. Soğuk ifadesi bana bakan gülümsemesi ile değişirken bu balayından keyif aldığımı ona belli etmek için gülümsedim.
İçimi rahatlattığı DNA testini şu ana kadar aklıma gelmeyeceği kadar unutmuştum.
"Buraya bakmak ister misin?"diye sorduğunda işaret ettiği mağazaya bakıp kafamı salladım. Daha çok bakım ürünlerinden ibaretti...
<>
Galata Kulesi
<>Bölüm ile ilgili fikirlerinizi bekliyorum, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Hesabımı takip ederseniz memnun olurum<3
YOU ARE READING
TALİSA
Teen FictionHayatından son derece mutlu yeni evli bir genç kadın. Mezun olacağı üniversitesi ile uğraşırken bir yandan kocasının şirketinde stajyerlik yapıyor ve huzurun tadını çıkarıyordur. Balayı için ölen annesinin(üvey) memleketine gitmeye karar veren Frans...