"Oda numaranız 187" diye çığırttıktan sonra renkli kelebek (korkunç resepsiyondaki kadın) hızlı adımlarla Barış'ın bileğinden sürükleyerek onu asansöre bindirdim.
"Ne bu acele İNTİKAMCI MİSS GÜNEŞ?"
"Odayı merak ettim."
Bende böyle bir merak var. Yani her bir otel odasını görmek için heyecanlanıyorum. Merak işte. Tabi bu merak Barış'ın garibine gitti. Bunu açıklamam bütün asansör yolculuğumuz boyunca sürdü. Gerçi yolculuk 1 dakikadan fazla değildi ama. Şu anda içinizden 1 dakika fazla değil mi diye soruyor olabilirsiniz. Bu yanlış hesaplama da matematiğimi açığa çıkarmış olabilir ama bence bu konuşmayı unutmalıyız. Matematik ortalamam ortaya çıkmadan.
Neyse işte 20 daniye sonra NİHAYET odaya vardık ve kapıyı açmamla stresimin gitmesi bir oldu.
Bir an ikili yatak gelmesinden korkmuştum da. Neyse ki iki ayrı yatak vardı.
Bavulumu aldığım gibi pencerenin kenarındaki yatağa kuruldum.
"Hop,hop" diye başladı Barış Bey.
"Pencere kenarının senin olacağını kim söyledi?" Diye sordu.Cevap vermedim. Cevapsızlığın ne kadar gıcık bir şey olduğunu anlaması için. Hi hi hi hi hi ;))
Cevap vermeyince suratını astı ve duvara yakın olan yatağa atldığı gibi bana bakması bir oldu.
"Ne oldu yine bana tip tip bakıyorsun Barış?" Diye sorduğumda
"Sana değil pencereye bakıyorum." Cevabını aldım.
Tabi canım biz de bunu yedik. Aklımda bir intikam daha vardı ama bu daha kötüydü. İntikamımın işe yaraması için Barış'a annesini araması için ısrar ettim.
Aradı ve annesinin sesini beynime kayıt aldım. Sıra intikamıma gelmişti ama önce Barış'ın banyoya girmesini bekledim. Barış tahmin ettiğim gibi banyoya girdi sonra sıra intikamda !!!
Kapıyı açıp kapama sesi yaptıktan sonra "Barış, yavrum!..." Dedim ama annesinin sesiyle bu da intikamımdı sonra telefonumdan video çekme seçeğini açtım ve bekledim. Barış nefes nefese banyodan çıktı. Annesi geldi sanmıştı!!! İntikam is DONE! Aceleden kurulanmış ve üstüne mayo giymişti. Artık ne mantıksa...
Çıkınca gülmeye başladım. Tabi o da aptal olmadığından fakelendiğini anlamış bulunmaktaydı. Ama şokunu hala bitirememişti. Ben var ya ben. Ne zeki şeyim yaa. Akıllı mıyım neyim? Hi hi hi hi hi:))
"Barış aslında seninle kalmam ne kadar felaket derecede kötü olsa da aslında galiba biraz iyi oldu." dediğim an söylediğim şeyin şaçmaların kraliçesi olduğunu anladım.
Baktım ki Barış beni dinlemiyor , veya dinlemiyormuş gibi yapıyordu...
Ama dinlediğini içten içe hissediyordum. Ben ona takmayarak devam ettim ve söylediğim şeyin ne kadar saçma olduğunu anlasam da normal davrandım."Neden mi? Çünkü canım arkadaşım İnda burada değil ve başka tanıdığım biri yok."
O anda İnda'dan mesaj geldi:
KİMDEN: Hayatımın baharİNDA
- nbr kızım yaaa. Özledim be. Sensiz zormuş GÜNEŞbatımı ;)İçten içe güldüm ve ben de geri mesaj attım.
KİME: Hayatımın baharİNDA
- neler oldu inanamazsın kanki. Saat 00.00 gibi ararım anlatırım uyuma haa <3
KİMDEN: Hayatımın baharİNDA
- tmm kııız ama 1 dakka bile gecikirsen valla üşenmem gelirim Bodrum'a valla canlı canlı konser gibi dinlerim seni. ( şaka yapmıyorum yaparım bilirsin ) B-) :-/İnda'yı hafife almayın. Yaptı mı yapa-
"Horrrrrr"
Yok artık Barış öğlen böyle derin uyuyan nasıl bir insan!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Programı
Teen FictionAbi ne kadar şansız bir insanım ben be. Hani diyorum ki bare ismim farklı olsaydı."GÜNEŞ"! Sevmiyorum ismimi ya. Tamam güzel bir isim ama bana yakışmıyor ki. Zaten sanki muhteşem bir yaz maceram olacak.Abi ya hangi genç bir yaz tatilini okul kampınd...