Hayat bazen güzel ama bazen kötü hatta bazen sıkıcı. Hatta ve hatta bazen enteresan...
Bazı insanları anlamıyorum ! Hayır yani ! Sen benim değerimi vaktinde anlamadın , vakit geçti ! Şimdi de gel bana pişman olduğunu söyle. Ben hiç seni affeder miyim ? Tabi ki HAYIR !
- Seerreeenayy
Bana seslenen kişiye döndüğümde seslenen kişinin Deniz olduğunu gördüm. Allah'ım nasıl sesleniştir o öyle !
- Ne oldu Deniz ?
- Ya seni arıyoruz neredesin sen ?
- Buradayım işte ! Hayır anlamıyorum ne bu telaş ?
- E sen birden ortadan kaybolunca merak ettik seni , hadi yürü kamp alanına.
Dedi . Ay bana emir veriyor bir de ! Sen kimsin bana emir veriyorsun , arkadaşın mıyım ben senin canım ?! Yani bazı arkadaşlar emir verebilir ama samimi arkadaşlar. O zaman doğal karşılarım da. Şimdi bu Deniz şahısının bana emir vermesi düşündürücü. Çok düşündürücü değil ama biraz düşündürücü yani. Ama belki de ağzından kaçmıştır. Ya ağzından kaçmış olsa bile bana emir veremez ! Belki de kendini bana yakın hissetmiştir. Ay ne yakın hissetmesi yaa ! Off !
- Sen git. Ben birazdan gelirim.
Dedim. İnatçıyım biraz tabii. İnadım tuttu mu tutar .
- Olmaz , seni sağsalim kamp alanına götürmem gerek.
Aslında beni burada yalnız bırakmaması hoşuma gitmedi değil.
- Peki.
Kamp alanına doğru yürümeye başladık. Deniz hiç konuşmuyordu. Ama ben konuşmadan duramadığım için sessizliği bozdum.
- Siz , Savaş'la ne zamandan beri arkadaşsınız ?
- Liseden bu yana kadar arkadaşız. Peki ya siz ? Yağmur'la ne zamandan beri arkadaşsınız ?
- Biz Yağmur'la ortaokuldan beri arkadaşız.
Kamp alanına geldiğimizde Yağmur ve Savaş'ı göremedim.
- Yağmur ve Savaş nerede ?
Dedim.
- Seni aramak için dağılmıştık , onları da telefonla arayıp haber vereyim seni bulduğumu.
O telefonla Savaş'ı ararken ben de çadırımızın içine girip makyajımı tazeledim. Yağmur'dan işitmediğim laf kalmamıştı makyaj yüzünden sabah. Makyajıma bile karışıyor yaa ! Neymiş , biraz doğal makyaj yapacak mışım. Ben karışıyor muyum hiç onun makyajına ? Mecburen az makyaj yapmıştım sabah. Hazır Yağmur ortalarda yokken değerlendirdim bu durumu. Çadırdan dışarı çıktığımda Deniz'in yüzünün asık olduğunu gördüm.
- Deniz iyi misin ?
- Savaş ve Yağmur'u telefonuna ulaşılamıyor.
Neden ki ? Şarjları bitmiştir desem , ikisinin de mi ? Belki de telefonları çekmiyordur. Acaba güvendeler mi ?
- Telefonları çekmiyordur belki.
- Haklısın.
Yine Cihan geliyor. Bence bu adam beni delirtmek için dünyaya gelmiş. Tövbe tövbee !
- Ne var yine ?
- Yağmur mu kayıp yoksa ?
Deyip bıyık altından gülümsedi.
Cihan'ın kolunu tutup başka bir köşeye götürdüm.
- Bana bak ! Eger Yağmur ve Savaş'ın etrafta görünmemesinde senin payın varsa !
- Savaş kim ?
- Sanane !
- Eee , varsa...Ne yaparsın ?
Bir de utanmadan cümlemin sonunu tamamlamamı istiyor.
- Çok kötü olur.
- Beni affetmez misin eğer bir payım varsa ?
- Sana söyledim ! Seni affetmeyeceğim , seni seviyorum ya da sevmiyorum hiç fark etmez. Ne olursa olsun affetmeyeceğim seni !
Kolumu tuttu.
- He sen , sana bir jest yapmamı istiyorsun. Tamam ! Sana o kadar güzel bir sürpriz yapacağım ki , beni affedeceksin.
Kolumu büyük bir hışımla çektim. Gerizekalı !
- Bir daha karşıma çıkma salak şey !
Tam gidiyordum ki tekrar kolumu tuttu.
- Salak şey ?
- Senin adın işte !
Deyip gittim. Ya ben kurtulamayacak mıyım bu öküzden ?. Sakız gibi yapıştı yakama. Hatırlıyorum da lisede falan da kavga ederdik ama Cihan bana bir sürpriz yapıp gönlümü alınca aramız düzelirdi. Ama bu seferki olay kesinlikle farklı. Sen bana hiçbir açıklama yapmadan benden ayrılmak istediğini söylüyorsun , hayatımdan çıkıp gidiyorsun. Sonra da hayatıma yeniden girmeye çalışıyorsun. Artık salak değilim. Bu sefer asla affetmem Cihan'ı .
Hava yavaş yavaş kararıyordu.Ateş yakıldı ortaya. Herkes buradaydı ama sadece Savaş ve Yağmur yoktu. Başlarına bir şey mi geldi acaba ? Endişelenmeye başladım. Ben endişemi oturarak yaşıyorum. Deniz endişesini habire başımda dönerek yaşıyor. İnşallah başlarına bir şey gelmemiştir. Böyle elimiz kolumuz bağlı onların gelmesini beklemekten başka bir şey yapamıyoruz.
Ormanda aramaya gitsek yolları çok bilmiyoruz. Telefonla arıyoruz ulaşamıyoruz. Hocalara da söylemedik daha. Ne yapacağız biz şimdi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İŞTE..!
Teen FictionAŞK TESADÜFLERİ SEVER sözüne inanır mısınız ? İstanbul'a adımını attığı an başlayan gerçek hayatını bulan Yağmur bu söze inanıyor. Yağmur da kim ? Diyorsanız... Yağmur gerçek aşkını ararken bulan , Hayallerine ulaşmaya çalışırken ulaşan biri. B...