🥀

642 68 79
                                        


Çalan alarmla rahatsızca kıpırdandım yatakta. Elimi komidinin üzerine atıp telefonu aldım ve alarmı kapattım. Instagram ve X' ten gelen bildirimleri görmezden gelip watsaba girdim.

Londra'dayken prestijli bir ajansta metin yazarlığı yapıyordum. Türkiye'ye dönme işim çıkınca patronumla konuşmuş ve evden bilgisayar üzerinde çalışmaya devam etmem konusunda anlaşmıştık.

İş arkadaşım Andre'nin mesajını görünce hemen üstüne tıkladım.

Andre:
Günaydın dostum. Bugün pazarlama konusunda bir makale işi var, sanırım sizin şirketle alakalı. Patronum bu işi sana devretmemi söyledi. Konunun ayrıntılarını bilgisayarına gönderdiğim e-mailden bakabilirsin.

Siz: Günaydın Andre. Bilgilendirme için teşekkür ederim.

Andre'nin mesajına kısa bir cevap verip uygulamadan çıktım.
Ajanstaki patronum buraya gelirken arkamda bıraktığım sayılı arkadaşlarımdan biriydi aslında.Bana orada sahip çıkmış bir abi gibi yaklaşmıştı. Ben ise onun iyi niyetini su istimal etmiştim istemeden.

Aklıma dolan anılarla gözlerimi tekrar kapadım.
Babam annemi de işin içine katıp dahiyane olduğunu sandıkları bir plan yapmıştı.
Bir akşam Londra'da bir partideyken babamdan gelen üst üste aramalara dayanamayıp dışarı çıkmış ve babama geri dönüş yapmıştım.

"Alo baba, bişey mi oldu üst üste kaç kere aramışsın?"

"Yok oğlum bişey olmadı halini hatrını sormak için aramıştım ben."

Birşey olmadığını duyunca rahat bir nefes verdim, ısrarla arayınca anneme bişey olduğunu zannetmiştim.

"İyiyim baba turp gibiyim, siz nasılsınız annemler falan iyi mi?"

"Ben iyiyim oğlum da annen pek öyle değil"

Keyifsiz çıkan sesiyle kaşlarım çatılmıştı.
"Niye, ne oldu anneme?"

"Yok bişey olmadı da biliyosun annen heyheylidir biraz, telefonu vereyimde sen bi konuş onunla."

Böylece bana attıkları ilk yemi yemiştim.
Annem benim için ne kadar endişelendiğine dair konuşmuş yalnız yaşadığımdan dolayı şikayetlenmiş ve buraya Barışların yanına dönmem için beni ikna etmeye çalışmıştı.

Sonraki bi kaç hafta daha beni aramış ve asıl niyetleri olan bu evliliği kulağıma çıtlatmıştı

"Oğlum hem Barışta istiyo, niye naz yapıyosun gel yuvanı kur mürvetini görelim artık."

Annemin yoğun ısrarları ve benimde Barışı seviyor oluşum bunu desteklemiş ve evlilik fikrini kabul etmiştim.

Telefonumdan gelen bildirim sesi aklımdaki düşünce akışını dağıtmış ve gözlerimi aralamama sebep olmuştu.

Instagram'dan bir yeni bildirim

"Ne oluyo sabah sabah bu kadar bildirim."
Merakla uygulamaya girdiğimde gördüğüm takipçi sayısı ve etiketlerle gözlerim açıldı.

"300 yeni takipçi mi, ne?"

Etiketler kısmına girip ne olduğunu anlamaya çalıştım. Farklı yüzlerce hesap Barışla beraber olduğumuz bir videoyu paylaşmıştı.
Videoya tıklayip hemen izlemeye başladım.

Galiba dünkü davetten bir görüntüydü. Barışın eli karnımda karşısındaki Keremle konuşuyordu.

"Biz lavaboya gitmeden önce çekmişler sanırım."
Kendi kendime konuşurken instadan çıkıp X'e girdim.
Yattığım yataktan doğrulurken bir yandan da tweetleri okuyordum.

Mio dolce amore (baism)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin