Özgür ama hangisi

24. bölüm

Sertaç'ın parmağındaki yüzük ve sarkan kurdele bile birçok gözü ondan uzağa itememişti. İnsanlar neşeyle dans eden bu güzelliği büyülenmiş gibi izliyorlardı, Özgür ise onu gözlerden korumak ister gibi etrafında pervane oluyordu.

"Güzelim, hadi oturup bir şeyler içelim." Kulağına bağıran nişanlısına cilveyle sokulup kollarını boynuna sardı.

"Ama ben seninle böyle.... sarılıp dans etmek istiyorum..." Özgür yutkunup parlayan dudaklara baktı.

"Tamam, dans edelim ama biraz dinlen öyle... yoruldun saatlerdir. Kıyamıyorum bebeğime ben..." Sertaç ona sıkıca sarıldı bu sözlerle.

"Yaaaaaa...." sırnaşarak onu geriletti, abisi ve arkadaşı dans edenlerin arasında kaybolmuştu.

Özgür'ün ayarladığı bölüme kadar geri geri ilerletti nişanlısını, yüzünde sinsi olduğunu kimsenin anlamayacağı bir gülümseme vardı. Özgür oturunca gülerek kucağına yerleşti ve gözlerine bakarak dudağına eğildi.

"Bunun için uzun zamandır bekliyorum, sonunda bu kucak bana ait...." Özgür bu yakınlık ve sevdiğinin kokusu yüzünden istemsizce sertleşmişti, ama kendini yine de tutuyordu.

"Bebeğim, çok yakınsın." Uyarma ihtiyacıyla konuşsa da Sertaç kafasını sağa eğip gülümseyince tüm beyni devre dışı kalmıştı yine.

"Daha da yakın olmak istiyorum aşkım, kokun üstüme sinecek kadar hem de..."

Özgür yutkunup belini okşadı bebeğinin, Sertaç dudaklarına doğru eğilince hevesle ona uzandı ama geri çekilince hevesi kursağında kaldı. Sertaç adamla resmen oynuyordu, öpecek gibi yaklaşıp geri çekiliyordu.

Belindeki eller hafifçe sıkılaşıp, onu sertliğe doğru bastırınca afalladı ve tüm nefesini Özgür'ün yüzüne doğru verdi.

"Oynama bebeğim, seni bu masaya yatırıp nefesini kesene kadar öperim." Sertaç yutkunup altındaki sertliğe sürtündü.

"Nefesimi kesmeye kıyamazsın ki, bebeğinim ben senin." Özgür bu sözlerle gülümsedi, ama bu tehlikeli bir gülüştü.

"O farklı, bu farklı bebeğim. Sana yatakta bebek gibi davranmayacağım." Sertaç yutkunup ona tekrar yaklaştı ve dudaklarını dudaklarına sürterek konuştu.

"Bunu beklemiyorum zaten, senin tüm kaslarını hissedeceğim kadar sert olmanı istiyorum." Özgür dayanamayıp dudaklarına kapandı, onun bal gibi dudakları kendi dolgunlukları arasında dans ediyordu.

"Yalnız aile var burada..." Özgür kankasını bu şekilde gördüğü için yüzünü ekşitmişti.

"Evet, o aile biziz Özgürsu...." elindeki yüzüğü kardosunun gözüne sokmak ister gibi salladı.

"Serhat abi görsün bu halini de, götüne terlikle yeniden renk versin eve gidince... çokta umurumdayyydı." Arkadan konuşulanları duyan Serhat ise ona abi diyen genç yüzünden yüzünü düşürüp içkisini tepesine dikti.

"Abimi oyalasana Cemile, daha doymadım aşkıma ben." Özgür onu kollarıyla sarıp kendine çekince kankası hızla uzaklaştı.

"Serhat beyciğim, yalnız içmek şanssızlık getirirmiş... eşlik edebilir miyim size?" Garsona aynı içkiden sipariş verirken Özgür'e yandan bir bakış attı Serhat.

"Ne zaman görmezden gelmeyi bırakacaksın, çünkü çok yoruldum Özgür..." gerilen gence bakıp içini çekti ve içkisinden büyük bir yudum aldı.

"Ben görmezden gelmiyorum ki, sadece Sertaç üzülür diye..." yaptığı yanlışı fark edip adamın kolunu tutup hafifçe okşadı.

"Sevgilin varmış?" Özgür kafasını iki yana salladı, o da dürüst olacaktı. İçkisini dikip karşıya bakarak konuştu...

"Haksızlık yaptım ona, aklımda başkası varken onunla hiç görüşmemeliydim. Geçenlerde bitirdim, dürüstçe, içimde tutmadan söyledim herşeyi." Serhat başını önüne eğdi, demek aklında başkası vardı.

"Bence siz bir öpüşseniz... tüm bu aptalca körlüğünüz ortadan kalkacak." Barmen onlara bakıp konuştuktan sonra umutsuz vaka olduklarını anlatmak isteyerek kafasını iki yana salladı ve bira doldurduğu tepsiyi garsona uzattı.

Özgür Serhat'ı kolundan tutup arka tarafa doğru çekti, anlamasa bile onu takip eden Serhat sarhoşlukla çakır keyiflik arasındaki sınırdaydı.

"Bunun için ağır trip yiyeceğim ama bence değer..." Özgür arkadaşının abisini duvara itip bir an bile beklemeden dudaklarına kapandı ve tüm aşkını ifade edercesine onu öpmeye başladı.

Serhat eriyordu, bir iki sevgilisi olmuştu ama hiç böyle öpülmemişti. Kendini onun öpüşüne teslim edip kollarını boynuna sardı, ikili orada ne kadar kaldılar bilmiyorlardı....

Ama sabah aynı yatakta ve aşk izleriyle kaplı uyanmış, deliklerini yakan ağrıdan birbirlerini tüketmiş olduklarını anlamışlardı...