Asi geri döndüğünde Yaman ve Cesura olanları anlattı, Cesur vakit geçtikçe daha çok geriliyordu. Akşama oyuna girmezlerse Yaman ve Cesurun vizesi doluyordu.
"Sahil gibi bir yerden bahsetti, telsizde duymuş cevap oradaymış"
"Tamam, bu akşam oyuna giriyoruz, kazanıyoruz ve sahili aramaya çıkıyoruz" Yaman emin bir şekilde konuştu ama Cesur o kadar emin değildi.
"Yaman, Asi... bu akşam işler yolunda gitmezse ve ben kazanamazsam"
"Cesur!"
"Bir dakika susun da dinleyin" Asi ve Yaman Cesurun ciddi sesiyle susup dinlemeyi kabul ettiler.
"Ben ölürsem, sakın zaman kaybetmeyin. Sahili bulun ve gerçek dünyaya dönün."
"Oğlum belki ben öleceğim nereden biliyorsun? O zaman benimde söyleyeceklerim var, ben ölürsem de siz gerçek dünyaya döneceksiniz ve" Yaman bir an duraklamış ve başını öne eğmişti.
"Ve?"
"Ve Rüyayı bulacaksınız"
Cesur ve Asi şaşkınlıkla Yamana döndü.
"Rüya mı? o kim?"
"Lan sen bize söylemeden aşık mı oldun?"
Yaman elini boynundaki pusula kolyesine götürdü.
"Söyleyecektim, doğru zamanı bekliyordum"
"Ne doğru zamanı oğlum"
"Yaman sen manyak mısın? anlat çabuk"
"Yok"
"Nasıl yok?"
"Yaşarsam anlatırım, he ölürsem siz Rüyayı bulduğunuzda o size anlatır. Soy adı Arkan, Rüya Arkan"
"Yaman!"
"İtiraz yok, Asi sıra sende"
"Ne bende?"
"Ben ölürsem konuşması" Asi bıkkınlıkla nefes aldı.
"Öncelikle ikinizde şakasız malsınız, kimsenin öleceği falan yok ama"
cümlenin devamını getirmeden önce ciddileşti. "Ben ölürsem, Sizde Alazı bulun"
"Alaz kim?"
"Oyundaki çocuk"
"Ne alaka kızım Alaz? bulup napıcaz"
"Oyunda yanımda olması, yanlız olmadığımı hissettirdi. Ona tam tersini söylesem de güvende hissettim. Bunu ona söyleyin"
"Neyse, bunu yapmama gerek kalmayacağını bildiğim için bu olaya takılmayacağım" Asi kaşlarını çatarak Yamana döndü.
"Nasıl eminsin bu kadar? " Asinin sorusuna Cesur gülümseyerek cevap vermişti.
"Senin hayatta kalacağına eminim"
Asi bir şey diyemedi, sadece önüne döndü. Yaşayacaklarının korkusu yine içini sardı. Hayatta kalmak mı kurtuluştu yoksa ölmek mi bilmiyordu.
...
Asi, Cesur ve Yaman oyun alanı olan botanik bahçeye girmişlerdi telefonlarını aldıktan sonra ileride ki masada bıçak, çekiç, balta gibi malzemeler olduğunu gördüler.
"Bunlar ne lan"
"Ne yapacağız bunlarla?"
Yaman ve Cesur sorgularken Asinin içini bir huzursuzluk kaplamıştı. Gözlerini kenarda duran diğer masaya çevirdi. Dünkü oyunda Ebenin taktığı elektronik tasmanın kulaklık ve şeffaf bir gözlük eklemesi olan halinden dört tane duruyordu.
