...
Bakışlarıma arkama çevirip Valentin'in siyah uzun saçlarını gördüğümde anca tanıyabildim onu. Otuz iki diş bir şekilde gülerek bir kolunu benim omzuma diğerini Mikail'in omzuna atmıştı. En son gördüğümde uyuşturucu krizine girmiş bir bağımlı gibi göründüğünden ilk başta onu tanıyamamıştım.
Bu sikik herifin şirkette olması gerekmiyor muydu?
"Naber cici kardeşim vee.. Mikail değil mi?"
Mikail doğal olarak benden daha hızlı tepki verip Valentin'i sertçe itti. Yabancılara karşı tedbirli olduğunu biliyordum fakat tepkisi beklediğimden daha sertti. Çünkü cebinden çakıyı Valentin'e doğru tutuyordu.
Valentin hiç tavrını bozmadan gülümsemeye devam etti. Eslem Mikail'in arkasına geçmişti. Bu ikisinin arasında ne geçti onu bile bilmiyorum. Fakat Valentin'in Mikail'in hayatını kurtardığını sanıyordum en son.
Valentin kahkaha atarak Mikail'in elinde tuttuğu çakıya baktı.
"Ha! Vay be! O şeyi güvenlikten nasıl geçirdin?" Çakıyı kastediyordu.
İçeri girerken metal dedektörden ve kontrolden geçtiğimize eminim. Cidden nereden çıkardı o çakıyı?
"Bırak onu." Mikail beni kastediyordu.
Şuan ne yaşanıyor gram fikrim yok fakat etraftaki insanların yavas yavaş dikkatini çekmeye başlamıştık. Valentin etrafa kısa bir bakış attıktan sonra geri bize döndü.
"Sakin ol dostum. Sadece selam vermeye geldim. Hem burada sayıca üstün olduğumuzu biliyorsun değil mi? O yüzden o meyve bıçağını geri çeksen iyi edersin."
Mikail kaşlarını çattı. Onu sakinleştirmek istedim çünkü Valentin'i gördüğü andan itibaren titriyor gibiydi.
Kendimi Valentin'in kolundan kurtardım ve ona sakinleşmesini söyledim. Eslem'de ona yardım etmeye çalışıyordu.
"Size söylemeyi unuttum. Eehh..Valentin benim üvey abim. Olaylar biraz karışık sonra anlatırım."
Mikail dehşete düşmüş bir halde hiçbir şey söylemedi ve elindeki çakıyı düşürdü ve Valentin ile göz temasını kaybetmeme 'yarışına' girdiler. Valentin'e bakınca bu ikisinin arasında kesinlikle bir şeyler olduğunu anladım.Valentin sanki bir komedi filmi izliyormuş gibi eğleniyordu. Mikail ise öfkeden kızaracak kadar patlamaya yakındı.
"Siz tanışıyor musunuz?" Eslem Mikail'e döndü.
Valentin kolunu tekrar Mikail'in omzuna attı. Bu sefer Mikail onu itmekten çok buna katlanmaya çalışıyor gibi gözüküyordu. Dişlerini ve yumruklarını sıkıyordu.
"Tabii ki de! Biz.. çok iyi arkadaşlarız. Beraber.. çok eğleniriz değil mi?" Valentin kafasını Mikail'e çevirdi.
İkiside uzun boylulardı fakat açık ara ile Valentin Mikail'den uzundu ve daha yapılı duruyordu.
Eslem'in buna inanmadığı belliydi. Kim arkadaşına bıçak çeker ki? Yani ben pek çekmiyorum. Eslem gitgide kuzeni için endişelenmeye başlıyor gibiydi.
Valentin kolunu Mikail'in omzundan çekti. Burada ne işi olduğunu merak ediyordum. O buradaysa diğerleri de mi burada? Siktir ya.
"Her neyse Baylar ve Bayanlar. Tatilinizi bozmaya gelmedim tabii ki de! Sadece birazcık renk katmaya geldim."
Kaşlarımı çatarak Valentin'e baktım. Sikik herif bir işler çeviriyordu. Mikail bile onun karşısında eli kolu bağlı kalıyordu.
"İşlemlerinizi ben devralırım siz gidebilirsiniz. Ayrıca arkadaşınıza salyasını koltuğa akıtmamasını söyler misiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI | BXB
Romance•Dubcon(dubious consent) ve CNC(consensul non-consent) içerir!🔞 " Gerçekten bu numarayla kaçabileceğini mi düşündün Demir?" Aklıma gelen her yolu denemiştim ama çıkmaz sokaklarla dolu bir labirentte gibiydim. "Andrei.." diye fısıldadım. Kolla...