KARANLIĞIN KALBİ

GİRİŞ

Hayatının gidişatını değiştiren bazı anlar vardır. Dönüm noktaları. Kimisi senin iradenle gerçekleşir kimisi iradenin dışında. Geriye dönüp baktığında bilirsin ki tam da o an yürüdüğün yolu değiştirmiş, inançlarını sarsmış, belki de seni baştan yaratmıştır. Belki sahip olduğunu bile bilmediğin kanatlarınla yükseklerde uçmuşsundur, belki de derinliğini göremediğin bir karanlık çukura düşmüşsündür.

Hatırlıyor musun? Hangi andı o?

Sonunda ailenden kopup da özgürlüğünü ilan ettiğin, üniversiteye kabul edildiğini yazan basit bir kâğıt parçası mıydı? İlk defa ayaklarının üzerinde durduğunu hissediyordun.

Senelerdir hayalini kurduğun ve canla başla mücadele ettiğin, terfii aldığın gün müydü? Parayı dert etmediğin bir noktaya ulaşmıştın. Toplumun gözünde daha değerliydin. Başarmıştın. Peki, değmiş miydi emeklerine? Hayatın gerçekten değişmiş miydi?

Evlendiğin gün. Hayatının dönüm noktası olabilecek kadar önemli bir günmüş gibi geliyor kulağa. Rüya gibi miydi? Belki bir peri masalı. Âşıktın ve bu aşkı sonsuzluğa ulaştıracak o adımı atmıştın. Hayatın bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. Bu dünyaya geldiğin haliyle yalnız değildin. Eşini bulduğuna emindin. Ya da değildin?

Hamileliğin miydi yoksa? Bebeğini içinde hissettiğin o ilk an. Karnını mı tekmelemişti? Eşinde yanında mıydı? Bebeğini kucağına aldığın zamandı belki de. Mucizevi bir duygu olduğunu söylediklerini duymuştum. Gerçekten öyle miydi? Hayatının baştan sona değiştiğini hissetmiş miydin? O andan itibaren, kendin için değil de bir başkası için nefes alıyordun. Öyle bir anne misin? Ya da baba?

Aldatıldın mı hiç? İhanet duygusunu her ne şekilde tadarsan tat insanı değiştirdiğini söylüyorlar. Oluşturduğun o güvenli çember parçalandığı zaman, bir daha asla güvenemediğini ya da güvenmekten korktuğunu anlatıyorlar. Doğru mu? Aldatıldın ve bir daha asla aynı kişi olamadın mı? Nasıl aldatıldın? Arkadaşın mıydı yoksa aşığın mı? Ailenden biri de olabilir sanırım, değil mi?

Sevdiğin birini kaybettin mi? Gerçekten sevdiğin. Sevmek istediğin ya da seçtiğin insana giydirdiğin kıyafete kapıldığın o sahte duygudan bahsetmiyorum. Öyle bir sevgi ki yokluğunun yarattığı boşluk sarsıcı. Nefesinin kesildiğini hissettiğin öyle bir an yaşadın mı? Öyle bir duygu ki biri iki eliyle boğazına sarılmış, son nefesini vermeni bekliyor. Ama hayır, o son asla gelmiyor. Öyle bir duygu ki paramparça oluyorsun. Zannediyorsun ki o an, sen de yok olacaksın. Acı adeta fiziksel. Bıçaklanıyorsun, kurşunlanıyorsun, boğazlanıyorsun, yanıyorsun. Ölecekmiş gibi hissediyorsun. Öyle zannediyorsun. Oysa ölüm sana ne hissettirir haberin yok. O acıya rağmen hâlâ yaşıyorsun. Buna yaşamak denilirse.

Söylesene, gerçekten kaybettin mi hiç? Ya da kaybetmeye yakın oldun mu? Vücudundaki tüm kemikler sızlıyormuş gibi hissettin mi? Kasların kilometrelerin yorgunluğunu taşıyormuş gibi ağrıdı mı? Aldığın her nefes hissedebildiğin her parçana ağır geldi mi? Hava nemle ve basınçla ağırlaşmış gibi... Ya da bir astım hastası gibi? Bir günde içilen onlarca sigara ve alkolden sonra almak istediğin o rahat nefes gibi; hani alamazsın, tıkanır ciğerlerin. Her gününü, haftalarını hatta aylarını bu hisle geçirmek zorunda kaldın mı?

Belki de dönüm noktan, hissettiğin kana susamışlıktı. Söyler misin hiç intikam almak istedin mi? Dürüst ol. Karşılık vermek istemedin mi hiç? Göze göz, dişe diş. Bedeli ne olursa olsun o bedeli ödetmek istemedin mi? O karşılığı verememek yakmadı mı canını hiç? Kafanı yastığa koyduğun andan sabahın ilk ışıklarına kadar planlar yaparken adrenalinle dolmadı mı bedenin? Hissettiğin intikam arzusu muydu dönüm noktan yoksa çaresizliğin mi?

Bir sabah uyandığında ve hissettiğin tüm o duyguların yoğunluğunun azaldığını fark ettiğinde ne yaptın peki? Dönüm noktasından uzaklaştığını ve artık hiçbir şeyin eski anlamını taşımadığını fark ettiğinde?

Söyle bana. Dönüm noktanı anlat ve o noktadan nasıl uzaklaştığını.

Ben mi?

Ben her şeyi hissediyorum.

Kayboldum.

Ve bir daha kendimi nasıl bulacağımı bilmiyorum.

***

Okumaya başladığınızda tam buraya, bana selam verin. <3

Çok güzel, seveceğinizden emin olduğum bir serüvene başlıyoruz. Hazır mısınız?