00.45
Yorgun gözlerimi karşımda duran bilgisayarımdan bir saniye bile oynatmadan ekrana bakmaya devam ettim.
Neredeyse saatlerdir bekliyordum, tek bir mesaj tüm gecemi cennete çevirebilirken, beklediğim mesaj gelmezse işte asıl cehennemim başlardı.
Bedenim ruhumun önüne diz çökmüş beş dakikalık bir uyku için dileniyordu.
Ama olmaz uyuyamam. O mesaj bu ekrana düşmediği sürece bana uyku muyku yo-
Gözler hangi vakitlerde halisinasyon görürdü bir fikriniz varmı?
SMS
www.turkiye.gov.tr sayfasındaki ''Kurumlar''başlığı altında yer alan Milli Savunma Bakanlığı "Askerlik Durum Belgesi Sorgulama" hizmetinden onay verilmiştir
Şubat celbi (16 Ağustos - 15 Kasım)2024.
Gelen bildirime kitlenen her zerremi dudaklarımdan firar eden çığlıklarım kendime getirmişti.
İki elimide sıkıca ağzıma bastırıp sesimi küçültmeye çalışsamda çoktan kalbimin atışları boğazımda atmaya başlamıştı bile.
Herkes uyuyordu ve kimseyi uyandırmaya niyetim yok elbette.
Hızla yükselip düşen göğüs kafesimi dindirmek için ağzımda tuttuğum ellerimi indirip üzerine koydum.
Bir süre daha gelen mesaja bakıp gülümsedikten sonra ekranı kapatıp hızla masadan kalkarak yatağıma geçtim.
Uykum cennete dönüştüğü için şükürler yağdırmayı ihmal etmedim.
9.30
Tüm ev ahalisi çoktan uyanmış kahvaltı masasında bulunmuşlardı bende şişmiş göz altlarımla ağır ağır son kalan üç basamağı inip salona girdim.
Annem yine kendi kendine söylenmeye başlamıştı bile,
"Yani her zaman geç kalacaksın demi şu masaya, bir kerede erkenden gelsende yardım etsen eline yapışır"
Annem her zaman ki masalını anlatmaya devam ederken babam çatalındaki zeytini ağzına atıp
"Yahu karışma şu kıza, zaten bir gün kendi yuvasını kurduğunda hep yapacağı işler, bırak bekarlığın tadını çıkarsın"
Son cümlesinden sonra ağzında çevirdiği zeytinin çekirdeğini masaya bırakırken sinsice göz kırptı.
Dudaklarım geniş bir gülümseme alırken sağ elimi anlıma dayayıp bacaklarımı birbirine vurarak kapattım,
"Sa ol komutanım"
Babamda gülüşüme eşlik ettiğinde annem yine ağzının içinde konuşuyordu.
Birinin aklı asla ev işlerine yardım etmemem, diğerinin aklı ise kafa dengi bir damat bulup beni evlendirmekti.
Neymiş kız dediğin çok geçe kalmadan evlenmeliymiş,
Daha 22 yaşında bir çıtırım ben.
Masaya geçip önüme konulan sıcak çaydan büyük bir yudum alıp sırıtmaya devam ettim.
Nasıl açıklayacağımı bilemiyorken ergen kardeşim saolsun üzerimdeki yükümü hafifletti.
"Sanırım ablamın kurtları gelmiş"
