---
13. Bölüm: Hislerin Gün Yüzüne Çıkıyor
Felix hastanede bir gün dinlendikten sonra taburcu oldu. Sağlığına kavuşmuştu ama hala içinde bir huzursuzluk vardı. Hyunjin'in ona duyduğu ilgi konusunda kafası karışıktı. Onun yanında her şeyin güzel olduğunu, ama bir yandan da bu yakınlığın karmaşıklaştığını hissediyordu. Bir adım daha atmak, duygularını kabul etmek Felix için hala çok zor bir adımdı.
Birkaç gün sonra çekimler devam etti ve ikili yeniden bir araya geldi. Bu sefer, biraz daha rahatlamış gibiydiler. Ancak Felix, Hyunjin'in her hareketini, her bakışını incelemeye devam ediyordu. Hyunjin, yine ona dostça yaklaşıyor, hatta bazen Felix'e biraz fazla yaklaşarak onun rahatsız olmasını istiyor gibiydi. Bu durum, Felix'in içinde karmaşık duygulara yol açıyordu.
Çekimlerden birinde, bir mola verildiğinde Hyunjin, Felix'in yanına geldi. "Felix, ne yapıyorsun?" diye sordu, gülümseyerek. Felix, başını kaldırıp kısa bir bakış attı, ama hemen başını başka yöne çevirdi. Hyunjin, onun halini fark etti ama buna dair bir şey söylemek yerine şakalaşmaya karar verdi.
"Hey, Felix... Ne oldu? Bana mı aşıksın?" diye sordu, gözlerinde alaycı bir parıltı vardı. Gülümseyerek, yine Felix'in yüzündeki ifadeyi izledi.
Felix, bir anda içi titreyerek duraksadı. Hyunjin'in söyledikleri, bir şaka olarak çıksa da, Felix bunu başka bir şekilde algıladı. İçinde bir anlık bir kıvılcım yandı. "A-aşıksın? Ben... ben ne diyorum?" diye düşündü. Kalbi hızlıca çarpmaya başladı. Birden her şeyin açığa çıkmış gibi hissetti. Sanki Hyunjin, duygularını fark etmiş ve bu şekilde ona şaka yaparak doğruyu söylemişti.
Felix, kafasında her şeyin başına geldiğini düşündü. O an, Hyunjin'in kendisine karşı hissettiği her şeyi, şaka yapma bahanesiyle ortaya koyduğunu varsaydı. Ama Hyunjin'in yüzündeki ciddi olmayan, alaycı gülümsemesi, Felix'in kafasında her şeyi karıştırmıştı. "Hayır, hayır... yanlış anlamış olmalıyım," diye içinden geçirdi ama hissettiği korku, onu başka bir yönlendirmeye itti.
Hyunjin, Felix'in suratındaki donuk ifadeyi fark etti ve bir şeylerin ters gittiğini anladı. "Felix, şaka yapıyordum, sadece eğlenmek istedim. Her şey yolunda mı?" dedi, hala gülümsemeye çalışarak ama bu kez biraz daha dikkatli bir şekilde.
Felix, sesinin titrediğini hissederek, gözlerini kaçırdı ve kısa bir şekilde "Evet, iyiyim," dedi. Ama içeride hissettiği boşluk, kalbinde giderek büyüyen bir soğukluk vardı. Hyunjin'in şakasını tam anlamış olmasına rağmen, kendisini duygusal olarak ne kadar savunmasız hissettiğini fark etti. Bu hisler, daha fazla baş edemeyeceği bir hale gelmişti. Hyunjin'e karşı duyduğu ilgiyi reddetmek, ona yaklaştıkça daha da zorlaşıyordu.
Günler geçtikçe, Felix, Hyunjin ile aralarındaki mesafeyi arttırmaya çalıştı. O eski rahat halinden uzaklaşmış, sürekli tedirgin bir şekilde davranıyordu. Hyunjin'i gördüğünde, mümkün olduğunca kısa konuşmalar yapmaya çalışıyor, hep bir bahane buluyordu. Çekimlerin arasında, her fırsatta başka bir odaya çekilmeye, Hyunjin'den kaçmaya başlamıştı.
Hyunjin, Felix'in davranışındaki değişikliği fark etti. Onun eskisi gibi olmadığını, her fırsatta ondan uzak durmaya çalıştığını anlamıştı. Bir gün, çekimin bitiminden sonra, Hyunjin ona yaklaşıp nazikçe sordu: "Felix, neden böyle davranıyorsun? Bir şey mi oldu?"
Felix, Hyunjin'e bakmakta zorlanıyordu. "Hayır, hiçbir şey olmadı," diye yanıtladı, ama gözlerindeki belirsizlik her şeyi anlatıyordu. Hyunjin, Felix'in gözlerinde hissettiği donukluğu, aralarındaki mesafenin giderek daha fazla büyüdüğünü fark etti. İçindeki korku, Felix'in ona uzaklaşma isteğinin, başka bir duygusal sebebi olduğunu düşündürüyordu. Ama bunu söylemek, yine de cesaret edemedi.
Felix, aralarındaki gerginliğin daha da derinleşmesine dayanamayarak, "Ben bir süre yalnız kalmak istiyorum," dedi ve hızla uzaklaşarak, Hyunjin'den tamamen uzaklaştı.
---
Sonraki Gün:
Felix, yalnız kaldığı odada uzun süre ne yapacağını düşündü. Hyunjin'in söyledikleri, içindeki duyguları yeniden alevlendirmişti. Hyunjin şaka yapmış olabilir, ama Felix'in içinde büyüyen bu duyguların yanlış anlaşılmakla pek bir ilgisi yoktu. O, Hyunjin'e aşık olduğunu kabul etmek istemese de, bu duygu her geçen gün daha da netleşiyordu. Ama bununla başa çıkmak, ona yaklaşmak, hislerini ona açmak çok zor bir şeydi.
Bir tarafta kalbinde sevgi, diğer tarafta korku vardı. Hyunjin'in söyledikleri, Felix'i daha da kararsızlaştırmıştı. Şimdi, ondan kaçmak, onu görmemek için elinden geleni yapıyordu. Çünkü içinde bir şey vardı, bu hislerin karşılık bulamayacağı korkusu. Hyunjin'e olan ilgisi arttıkça, ona daha da uzaklaşarak, kalbini korumak istiyordu.
---
Devamı...
---
Umarım beğenirsiniz🎀🎀🎀🎀🎀💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💚💓💛🤍💛🤍💛🤍💛🤍💛🤍💛🤍💛🤍🤍💛🤍💛🤍💛🤍💛🤍🤍💛🤍💛🤍💛🤍🤍💛🤍💛🤍💛🤍💛🤍🤍💛🤍💛🤍💛🤍💛🤍💛🤍💛🤍🤍💛🤍💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERDE ARKASI/HYUNLİX
Romance"Hyunjin ve Felix, filmdeki rollerini mükemmel oynamak zorundalar. Ama ya gerçek duyguları, sahnelerden daha güçlü olursa?"