:
---
14. Bölüm: Pratik ve Gerçek Duygular
Felix ve Hyunjin, film setindeki ilk öpüşme sahnesini başarısızlıkla tamamladıktan sonra, yönetmen onlara daha fazla vakit tanımadığını ve sahne üzerinde çalışmaları gerektiğini belirtmişti. Felix, o an düşündü ki, bu kadar büyük bir sorumluluğu taşımak ve aynı zamanda aralarındaki mesafeyi aşmak, oldukça zor olacaktı. Özellikle de Hyunjin’le sahnede böyle bir yakınlık kurmak hiç kolay değildi. Gerçekten aralarındaki bağ, kamera önünde her şeyden daha fazla hissediliyordu.
Ertesi gün, Felix’in telefonu çaldı. Mesaj, Hyunjin’den geliyordu:
“O sahne üzerinde çalışmak için dışarıda pratik yapalım, ama dikkatli olalım, her şeyin ifşa olma ihtimali var. Evime gelebilirsen daha rahat olabiliriz.”Felix mesajı okuduktan sonra biraz tereddüt etti. Bu kadar yakın olmak, zaten içindeki karışık duyguları daha da artıracaktı. Ama yapması gereken şeydi, çünkü bu sahne, film için oldukça önemliydi. Ayrıca, Hyunjin’in evinde çalışmanın daha güvenli olacağını da düşünüyordu. "Tamam," diye yazdı ve hemen hazırlanmaya başladı.
Hyunjin’in evi, onu tanıyanların kolayca anlayabileceği gibi sade ve zarif bir yerdi. İçeri adım attığında, ortamın sakinliği ve sessizliği Felix’i şaşırttı. Hyunjin, ona gülümsedi. “Hoş geldin, Felix. Burada daha rahat çalışabiliriz,” dedi, ama yine de bir miktar gerginlik vardı.
İkili, sahne üzerinde çalışmaya başladılar. Felix, biraz da olsa rahatlamıştı. Sahneyi daha gerçekçi kılabilmek için sürekli olarak birbirlerine danışıyorlardı. Hyunjin, “Birbirimize daha yakın olmalıyız, Felix. Sahneyi doğal kılmak için buna ihtiyacımız var,” diye belirtti.
Felix, “Evet, öyle. Ama... bu sahne gerçekten zorlayıcı olacak. Yani, bu kadar yakın olmak hiç kolay değil,” dedi, biraz tedirgin bir şekilde.
Hyunjin gülümsedi ve başını sallayarak, “Evet, biliyorum. Ama buna alışmalıyız. Biraz daha rahatlamaya çalışalım,” dedi. Yavaşça bir adım daha yakınlaştılar ve birbirlerine odaklanmaya başladılar. Bu, sadece bir film sahnesi olsa da, içlerinde çok daha derin bir şeyler vardı.
---
Birkaç dakika boyunca, ikisi de birbirine dikkatlice yaklaşıp, öpüşme pozisyonuna geldiler. Hyunjin, Felix’e gözleriyle bir işaret gönderdi. O an, Felix’in içinde bir şeyler kıpırdadı. Hyunjin’in gözleri, sadece bir profesyonellik değil, bir şeyler daha taşıyordu. Felix, bunu hissetti, ama ne olduğunu tam olarak anlayamadı.
“Hazır mıyız?” Hyunjin’in sesi, hafif bir gerginlikle titriyordu. “Gerçekten rahatlamamız lazım,” diye ekledi.
Felix derin bir nefes aldı, “Evet, hazırım,” dedi. Gözlerini kapattı ve kendini Hyunjin’in yakınlığında kaybolmuş gibi hissetti. Sonra, gözlerini tekrar açtığında, Hyunjin’in ona bakışları daha da yakınlaşmıştı.
İlk denemeyi yapmaya çalıştılar, ancak işler pek yolunda gitmedi. İkisinin de zihninde bir şeyler kaynamaya başlamıştı. Bu kadar yakın olmak, her iki taraf için de fiziksel olduğu kadar duygusal bir deneyimdi. İlk başta, birbirlerine biraz mesafeli yaklaşmışlardı, ancak zamanla bir bağ kurmaya başladılar.
Felix, biraz gerildi ve hafifçe arkasını çekmeye çalıştı. Hyunjin’in ne düşündüğünü anlamak istiyordu, ama aynı zamanda bu durumdan kendini çıkarmak da istemiyordu. “Sanırım bu çok zor,” diye fısıldadı, ama Hyunjin ona gözleriyle, “Hadi bir kez daha deneyelim,” diye işaret etti.
Biraz daha cesaret bulmuşlardı. Bu kez, gerçekten birbirlerine odaklanarak, daha doğal bir şekilde yaklaştılar. Hyunjin, Felix’e doğru daha da yaklaştı ve öpüşmeye başladılar. Bir an için, her şey durdu gibi hissetti. Hyunjin’in vücudu Felix’in vücuduna iyice yaslanmıştı. İkisi de birbirlerine sarılmadan duramıyordu. Hyunjin, sanki sahneyi daha doğal hale getirebilmek için kendini tamamen Felix’e bırakıyordu. Bu öpücük, sadece bir film sahnesi değildi, aynı zamanda duygularını gizlemek için çaba harcadıkları bir andı.
---
Sahne bittiğinde, ikisi de birbirlerinden yavaşça ayrıldılar. Hyunjin, o an ne yaptığının farkına vararak panikledi. “Ben... ben gerçekten sarıldım. Bunu yapmam gerekmedi, ama öpüşme sahnesini daha doğal kılmak için sarılmak istedim. Felix, sen de bunu hissettin, değil mi?” dedi, biraz dağınık bir şekilde. “Sadece... sadece bir sahneydi, değil mi?”
Felix, şaşkın bir şekilde ona baktı. Gözleri biraz belirdi ama ne söyleyeceğini bilemedi. “Evet, sadece bir sahne...” diyerek, “Ama, bence bu çok doğal oldu. Şimdi, ne düşündüğümü tam anlayamadım ama... belki de doğru olanı yaptık.”
Hyunjin, bir süre sessiz kaldı, sonra gülümseyerek, “Ben de aynı şeyi düşünüyorum. Ama, sana gerçekten daha yakın olmak istedim. Sadece filmi değil, seni de hissetmek istedim.” dedi. Ardından bir an daha Felix’e bakarak, “Öyle hissediyorum, ama bu sadece bir sahne, değil mi?” diye ekledi.
Felix, Hyunjin’in samimiyetini hissetti ve yavaşça başını salladı. “Evet, sadece bir sahne,” diyerek, kendisini biraz rahatlamış hissediyordu.
---
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERDE ARKASI/HYUNLİX
Storie d'amore"Hyunjin ve Felix, filmdeki rollerini mükemmel oynamak zorundalar. Ama ya gerçek duyguları, sahnelerden daha güçlü olursa?"