Baba, bir evin direğidir. Direk ise bir yapının en temel malzemesidir. Direğin olmadığı bir yapı yıkılmaya mahkumdur. Bu nedenle böyle bir dünyada babanız dünyanın en kötü adamı bile olsa varlığını hissetmeniz size istemsiz bir güven duygusu verirdi. Baba dediğiniz adam sizi sevmese de, keşke benim evladım olmasaydın dese de onun kılına zarar gelse içiniz yanardı. Tıpkı bende şu an olduğu gibi.
Babamı iki tane yabancının kollarında hırpalanmış halde görünce aklımdan geçenler bunlardı. Koskoca adamın vücudu kanlar içerisindeydi. Taraf taraf kurt pençelerini seçebiliyordum. Bazı yaralarının ağır olduğunu görünce ne yapacağımı bilememiştim. O ormana neden gitmişti bu adam? Üstelik o ormanın başıboş serseri genç alfalarla dolu olduğunu bilmeyen yoktu ve babam gibi yaşlı bir alfanın onlarla girebileceği olası bir kavgada ağır yara almaması içten bile değildi.
Ah baba ah ne yaptın kendine?
Hiçbir şey demeden sırtımdaki çantamı içeriye attığım gibi babamın yanına koşmuştum. Bir elimi babamın boynuna getirdiğimde mühür ve şah damarı bölgesinin yara almadığını fark etmiştim. Şükürler olsun ki hala yaşıyordu. Diğer elimle yüzüne dokunduğumda babamın hırlayan sesini fark ettim. Gözü hala kapalıydı ama elimi hissettiğinde çıkardığı ses bana beni tanıdığını göstermişti.
"Savaş.."
Zar zor söylediği kelimeyle tüm göz yaşların yuvalarından çıkmak için yarışmaya başlamıştı. Dün beni sevmediğini söyleyen adamın bugün bu halde görmenin bende yarattığı yıkıcı etki bir yanayken beni bu halde bile tanıması inanılmaz mutlu etmişti. Bu tarz duygu karmaşasını yaşamak için uygun bir zaman olmadığını fark etmemle onu getiren adamlara bakmam bir olmuştu.
Muhtemelen 20'li yaşlarında iki alfa babamı getirmişti. İkisinin feromonlarını hissedemesem bile fizikleri ve bakışları onların alfa olduğunu çok belli ediyordu. Uzun boyları ve yapılı vücutları eminim birçok omegayı veya beta kızını rahat etkilerdi. Öte yandan onları hayatımda hiç görmemiştim. Babamı o ormandan buraya nasıl getirdiklerini dahi bilmiyordum. Tiplerine bakılırsa o ormanda takılan serserilere benzemiyorlardı. Durduk yere oraya gitmeleri için bir sebep olmamalıydı. Bu adamlar nasıl bulmuştu babamı?
"Omega, baban çok kötü durumda ama hastaneye gidemiyoruz. O yüzden yardım et evinize götürelim."
Alfalardan esmer olanı bunu dediğinde kafamdaki düşüncelerden kurtulup hiç zaman kaybetmeden evin içerisine doğru geri koşmuştum. İkisi arkamdan babamı getirirken salona doğru girip büyük koltuğu hızlıca düz bir yatağa çevirmiştim. Bazen misafirler geldiğinde onlar kalsın diye böyle yapardım. Şimdi bunu yaralı babam için yapıyor olmak aşırı üzse de kendimi kaybetmemem gerektiği için hemen gidip kilerden çarşafları getirmiştim.
Çarşafı koltuğa sermemle babamı üzerine bırakmaları bir olmuştu. Kıyafetleri paramparçaydı, muhtemelen alfa formuna dönüşmesi ani olmuştu. Normalde alfalar, kurt formlarına dönüşmeden önce kıyafetlerini uygun bir yere çıkarırdı ama babamın kıyafetlerine bakacak olursak bunun böyle olmadığı belliydi. Tanrım o ormanda ne olmuştu öyle?
Hızlıca babamın tüm parçalanmış kıyafetlerini çıkarmıştım. Üzerinde sadece iç çamaşırı kalacak şekilde bırakmıştım. Yaşına rağmen yapılı bir vücudu vardı babamın. Yüzü kırış kırış olsa da bedeni hiç buruşmamıştı. Yüzündeki kırışıkların sebebi olarak beni biliyordu hep. Doğumumdan önceki fotoğraflarında yüzünde tek çizgi olmayan adamın benden sonra kırışması bunu açıklıyordu işte.
"Evde yardım malzemeleri var mı omega?"
Babama olanları düşünmekten bu alfaların bana omega diye seslendiklerini yeni idrak edebilmiştim. Yapım dışardan bir omega gibi olsa da gerçekte yarım dedikleri biriydim. Yine içsel bir çatışmaya girmeden sarışın olan alfanın dediği malzemeleri getirmek için giriş kapısının yanındaki dolaba koşmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Yarım - bxb / omegaverse
Werewolf"Tüm dünya ne derse desin, senin diğer yarın olacağım."