"Beğenmedim."dedi Cafer oturduğu yerden bacak bacak üstüne atmış elbisemi inceleyerek. Somurttum ona karşı.
Nasıl beğenmezsin lan bez? Bininci oldu bu!
"Off sıkıldım!"dedi Kunter yerinde kıpırdanarak. "E o zaman siktir git Tanlar'ın yanına."dedi Avni onu ittirerek. Kunter ona burun kıvırdı. "Onlar daha sıkıcı. Takım elbise seçiyorlar."dediğinde kıkırdadım ve kabine girip başka bir elbiseyle geldim yanlarına bu sefer.
"Oha! Bu bu!"dedi Cafer hemen bağırarak. Onun bağırmasıyla diğerleri de bana döndü ve çevreme toplaştılar. "Abla, yumurta jelibona bin basarsın şu an."dedi Ufuk jelibonunu yerken. Göz devirdik ona.
"Tamam, kesinlikle bu."dedi Çağla da elbiseyi inceleyerek. "Mükemmel uyum."diye eklediğinde Avni hafif ittirdi onu. "Çağla Hanım dediyse kesin öyledir."dedi alayla burun kıvırarak. Çağla da ona burun kıvırdı ve bana geri döndü.
Cafer ve Avni'nin Çağla'yı hep zorbaladığını söylememe gerek var mıydı? Bence hayır.
Kunter hafif elimi tutup beni kendi etrafımda döndürdü. "Ayy dejavu!"dedi Cafer incelttiği sesiyle. Ona kahkaha attık. "O zaman kına elbisem seçilmiş bulunulmaktadır. Şimdi düğün elbisesi kaldı."dediğimde başlarını sallayıp geri yerlerine oturdular. Bende geri kabine girip elbiseyi çıkardım ve bu sefer düğün elbisesini denedim. Kabinden çıktığımda beğenmediklerini belirtmeleriyle geri girdim ve bir ton daha böyle deneme yaptık ama hepsine bir şey buldular.
En son tekrar çıktığımda bu sefer yine Cafer çığlık attı. "Ayy bu bu!"dedi hemen ve yine yanıma koşuşturdular. Bıkkınca nefes verdim onlara. "Düğün elbisesiyle boksa gitsem mi acaba?"dememle kahkaha attık. "Düşünsenize lan. Kraliçe gelinlikle milleti dövüyor."dedi Avni gözünde canlandırıp tekrar kahkaha atmaya başladılar.
"O zaman düğün elbisesi de bu."dediğimde kafalarını salladılar. Bende geri kabine girdim.
Aynada baktım kendime. Güzeldim, o kadar güzel hissettim ki bu elbisenin içinde. Gülümsedim neşeyle, düğün günü ne hissedecektim acaba? Ya da kınada? İçime daha da heyecan kıpırtıları doldu.
Hemen istiyordum, hemen evleneyim Tan'la.
Düğün elbisesini de çıkarıp paketinin içine koydum düzgünce.
Kabin kapısı anında açılıp geri kapanıp kitlenmesiyle içeride sıkıştık. Ben ise ne olduğunu anlamadığım için çığlık atacakken ağzımı bir el kapadı. "Ştt, benim."diye fısıldadı Tan kulağıma doğru. Aynadan baktım ona. Elini yavaşça çekti ağzımdan. "Tan, ne yapıyorsun ya? Deli misin nesin?"dedim sinirle ve karın boşluğuna vurdum. O ise kıkırdadı ve kollarını belime sardı.
"Özledim."dedi yüzünü boynuma gömerek. Derin nefesler almaya, öpücükler kondurmaya başladı. "Tan."dedim sessizce. Eli yine ağzımı kapattı. "Sessiz ol sevgilim. Sadece seni özledim."dediğinde sustum, aslında susmamı ağzımın içine giren parmakları sağladı.
"Kaç gündür, isteme, sözlenme ve daha da fazlası derken seni göremiyorum."dedi, parmaklarını ağzımda oynattı. Dudaklarını çıplak omzumda gezdirdi ve ayna karşısından bedenimi süzdü.
Sikeyim Tan, ne yapıyorsun bana böyle?
Bacaklarımı birbirine bastırdığımı görünce sırıttı ve eli çıplak bacağımı tutup sıktı. "Name, deli ediyorsun beni."dedi hırlarcasına ve boynumu ısırdı. Küçük bir inleme kaçtı dudaklarımdan. Isırdığı yere birkaç öpücük kondurup yaladı. "Aç bacaklarını bebeğim, aç bakayım yavrum."dedi ve dizime vurdu hafifçe bekleyerek. "Tan."dedim nefes nefese.
"Tan ölsün sana, söyle. Söyle de hükmedeyim her şeyine, hükmet sen de bana."dedi ve saçlarımdan tutup kafamı hafif geriye çekti. Dudaklarını tekrar boynuma bastırdı. "Söyle de gerçekleşsin bu adamın hayallerini kurduğu geceleri."dediğinde kıkırdadım. "Nasıl gecelermiş onlar?"dedim, boynumu ısırmasıyla yine inledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giriş Var Çıkış Yok | Yarı Texting
Teen FictionGiriş Var Çıkış Yok Grubuna 0572*** tarafından eklendiniz Giriş Var Çıkış Yok 0572***: Selamın Hellü gencolar 0572***: Ben benim sen sensin 0572***: Sen sensin o da o 0572***: O da o onlar da onlar 0572***: Onlar da onlar biz de biz 0572***: Biz de...