Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
──────⊹⊱✫⊰⊹──────
Rusya, Moskova...
"Yürüyün!" Rüzgar ayaklarındaki prangalar nedeniyle yavaşça yürürken çamurlu zeminde uzun beyaz çiçekli elbisesi çamura bulanmışken zincirli ellerini eteklerine götürerek tutup kaldırdı.
Büyük bir kalenin önüne geldiklerinde durdular. "Eğilin!" Bir komutan bağırdığında herkes korkuyla eğildi. Kar şiddetini arttırırken Rüzgar ellerini önümde birleştirerek eğildi.
"Ваше Величество, если хотите, мы можем подготовить женщин для вашей службы и использовать мужчин на войне, как вы думаете?"( Majesteleri dilerseniz kadınları hizmetleriniz ićin eğitelim erkekleride savaşta kullanırız, ne dersiniz? )
Yaşlı kahya yanındaki adama hitaben saygıyla konuştu "Делай свою работу хорошо, иначе ты знаешь, что произойдет, идиот." (İşini iyi yap yoksa ne olacağını biliyorsun bunak.)
Adam korkuyla boyun eğdi. İki adam eserlerin yüzüne bile bakmadan açılan büyük kapıdan içeriye girdi. "İlerleyin!" Bu sefer farklı bir alana ilerlediler. İçerideki diğer kadınlar ayağı kalkarken kahya kadınlardan birine "Güzellerini ayır temizle iyice sonra saraya gönder Efendimiz kendileri kontrol edecekler." Kadın kafasını sallayarak onayladı.
Kahya tiksindirici bir gülümsemeyle Rüzgarda dahil bir kaç kişinin yüzüne bakarak sırıttı. Kahya çıktıktan sonra üç kişi yere çökerek ağlamaya başladı diğerleri şöminenin yanına koşarak ısınmaya başladılar. Rüzgersa yerdeki beyaz kürkün üzerine sakince oturarak dinlendi.
"Bu seferkiler güzelmiş."
"Hele şu beyazlı."
"Bunle dayanıksız da, şu beyazlı iyidayanır."
"O ayıya kimse dayanmaz hayatım."
"Haklısın. Ama bu kız onları kökünden değiştirecek. Eminim."
Rüzgar bunları duyuyordu ama kimden bahsettikleri için bilmiyordu. "Sen, sen, sen birde sen. Kalkın. Kızlar sizde yardıma gelin." Rüzgar kendisinin seçildiğini tahmin etmişti zaten. Ayağa kalkarak yanındaki iki kızla ilerlediler.
Rüzgar banyonun türkiyedeki haramlara benzemesinden dolayı buruk bir gülümseme oluştu. "Turkiyedeki haramlara benziyor değilmi. Ama sadece burası böyle saraydakiler daha iyi." Yeşil gözlı kısa boylu kız Rüzgarın kolu a girerek tekrar konuştu. "Benim adım Dilruba seninki ne?"
"Rüzgar." Kız ani şaşkınlıkla bağırdı.
"Erkekmisin?!" Rüzgar kafasını sallayarak konuştu. "Yüksek evredeyim." Dilruba hııılayarken Rüzgar mermere oturdu. Rüzgar üzerindeki kıyafeti sıyrılarak altındaki ince kısa etekle kalmıştı. Kız Rüzgara ince bir havlu vererek suyu ayarladı.
