Sakindi.
Mektubu yavaşça ve dikkatlice yeni olduğu belli olan beyaz zarfın içine yerleştirdi ve ceketinin cebine koydu.
Diğer cebinden çıkardığı kırmızı telefonu ile ambulansı aradı, adresi söyledikten sonra telefonu kapadı ve sağlık ekiplerinin gelmesini bekledi.
᧔•᧓
Jisung'un intihar etmesinin üzerinden yaklaşık 2 ay geçmişti.
Her pazartesi günü okula geleceği için heyecanlanan ve sabahından ona günaydın mesajları atan, onun her zaman hâl-i hatırını soran Minho, artık pazartesi günleri okula gitmeden önce Jisung'un mezarına ziyarete gidiyordu.
Ah, yine gelmiş ziyarete..
"Merhaba Jisung!!"
"Umarım iyisindir, ben bu sefer çok da iyi değilim."
Derince iç çekti.
"Biliyor musun, artık yorulduğumu hissediyorum, ailem ayrıldı, kimse artık bana tahammül etmiyor. Kimse önemsemedi beni Jisung, kimse.
Sen dışında."Derken ağlamaya başladı.
Evet, en sevdiği kişi ölünce, ailesi ayrılınca, ailesinden sevilmediğini duyunca.. hiç birinde ağlamadı Minho.Ağlamaması için kendini tutuyordu, duygusuzdu.
Ama her duygusuz insanın duyguları vardır, saklanmıştır, çıkarılmayı bekler o duygular.
Minho artık hepsini açığa çıkarıyordu, istemsizce.
Keşke Jisung yaşarken de çıksaydı bu duygular, geç kalmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Sefer Değil ~ |Minsung|
NouvellesTexting, angst. |Minific| Pollyanna #2| 19/11/24 Sincap #4| 19/11/24 Angst #160| 19/11/24 10/11/24~ Kitap kapağı: @Nrgl-sarmasik Teşekkür ederim!!