Suikastçi Tarikatı
Attığı her adımda topuklu ayakkabısının sesi yankılanıyordu. Suikastçi tarikatında olmasına rağmen bu kadar ses yaparak yürüyebilen sadece bir kişi vardı. O da, tarikatın efendisi Amari. Kaledeki kimse Amari istemediği sürece kendisinin geldiğini anlayamıyordu. Gölgelenmek konusunda gelmiş geçmiş en iyisi tarikatın efendisiydi. Tüm gücünü hatta çekirdekteki enerjisini bile gizleyebilen nadir kişilerden birisiydi. Bu yüzden tarikattaki herkes, bazı köstebekler dışında, efendisine büyük saygıyla ve korkuyla bağlılardı.
Amari Eve'yi eğiten Calix'in içlerinden çıkan ilk hain olduğunu en başından itibaren biliyordu. Krallığın seçtiği köstebeklerin kendi inlerine bu kadar kolay sızabileceğini görmüş olmak kendisini sinirlendirmiş ama aynı zamanda aklına başka planlar getirmişti.
Tüm bu olanlar içerisinde Eve'nin eğitimine devam etmesi ve olaylardan haberinin olmamasını da kendisi istemişti. Eve tarikata ilk geldiği anda teyzesinden geldiğini düşündüğü parşömeni kendisi hazırlamıştı. Kullandığı kelimeler, söylediği cümleler hepsi Amari'nin sözleriydi çünkü Eve gitmek isteyecekti.
Her ne kadar onu buraya tutma gücü olsa da ilahi varlığın gücü uyandıktan sonra tanrılar tarafından cezalandırılabilir ve en önemlisi tüm planları suya düşebilirdi. Eve'nin Amari'nin yazdığı yazıda şüphelenmemesinin en büyük etkeni Amari'nin en başından beri her şeyi biliyor olmasıydı.
Her şeyi.
Eve'nin doğup büyüdüğü yerden, geçtiği yollardan ve teyzesinin kendisine nasıl davrandığından.
Şimdi ise, Eve'nin büyüdüğü köye tekrardan gitmişti. Tahmin edilebilir gerçek bir kez daha ortaya çıkmıştı. Bir zamanlar insanlara ev sahipliği yapan köy yerle bir olmuştu. İzler canavarların yaptığını söylüyordu. Yaşayan en ufak canlı kalmamıştı. Amari bunun arkasında krallığın olduğundan emindi ama sinir bozucu olan şu an ilerledikleri yolu bir türlü emin olamıyordu.
Yürüdüğü koridorda yanından geçip gittiği suikastçiler saygıyla eğiliyor, onu ilk defa görenler ise arkasından hayran hayran bakıyordu. Öncesinde görenlerin şaşkınca bakmasının sebebi ise efendilerinin kolay kolay ortalıkta gözükmediğiydi. Şu an kulenin revirine doğru ilerliyor ve yüzünde ölüm ifadesini etrafa saçıyordu.
Gergindi.
Sinirliydi.
Bedeninden yayılan aura, yanından geçenlerin nefesini kesebilecek kadar.
Önünde dura büyük siyah kapıyı, tokmağını kullanmadan gücüyle hızlıca açtı. Kapının ağzında dışarı çıkmaya hazırlanan suikastçi efendisiyle karşılaşınca ne yapacağını şaşırdı ve hızlıca başını eğip kenara çekildi.
''Genç efendi.''
Amari bakma ihtiyacı bile duymadan odanın içerisine adımladı. Odanın içerisinde birden fazla yatak, yatakların kenarlarındaki masalarda şifalı iksirler, tedavi aletleri vardı. Yatakların üstünde yatan suikatçileri ve onların başında tedavi etmek için uğraşan adamlarını gördü. Lider Xiayn, bir suikastçinin başında duruyor, onu tedavi etmeye uğraşan diğer suikastçiyi izliyordu. Kapının açılmasını duyduktan sonra hepsinin başı kapıya döndü ve gelenin efendileri olduğunu gördükten sonra başlarını eğdiler.
Kullandığı sihir ile tedavi etmeye çalışan suikastçi büyüyü bozmaya yeltendiğinde Amari elini kaldırarak durdurdu ve yanlarına geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAM
FantasíaEve kendisinin farklı olduğunu biliyordu. Sessiz sakin bir hayatına karşılık gördüğü kabusun her şeyi değiştireceğinden habersizdi. Büyüdüğü yerden gitmek zorunda kaldığında ormanda bulduğu yaralı adamı ölümün pençesinden kurtarması tesadüf olamayac...