Semih' ten;
Arda ile konuşmamızdan tam 2 saat geçmişti. Kapının çalınması ile birlikte uzandığım koltuktan kalkıp kapıya yöneldim. Yorgun bedenim yüzünden yavaş yavaş ilerlerken kapıda aynı hızda çalıyordu.
Kapıyı açtıgımda karşımda bir adet Arda duruyordu.
"Iyi misin lan bir yerin acıyor mu? Çok mu vurdu o şerefsiz"
"Yerim seni oğlum geç şuraya soluklan yok bir şey acımıyor"
Arda' nın böyle yapmasına şaşırmamıştım genelde böyleydi zaten hep beni düşünür elinden geleni yapardı. O koltuğa oturduğunda ben de mutfağa geçip su getirdim.
"Saol"
"Eee niye geldin"
"Soruyor bir de amına koyayım niyee gelmiş olabilirim? Seni merak ettım tabi"
"Ardam bir tanem çok düşünüyorsun sen beni"
"Salak mısın oğlum bu hayatta bir Kenan bir de sen varsın"
"Tüh be yerimizi Kenan almış"
"Yok be oğlum"
"Şaka yapıyorum zaten "
Yanına oturduğumda koltuğa uzanmış ve başını dizlerime yaslamıstı. Ellerim istemsizce yumuşacık olan saçlara giderken onları okşamaya başlamıştım.
"Nasıl oldu? Nasıl vurdu?"
"Şimdi bizi müdür çagırdı Ardam her şey çok güzeldi bu güzelliklerde sona erdi. Bizi yanına çağırdığında kamera görüntüleri ortaya çıktı... sonrasında ise birimizin okuldan gitmesini istedi müdür Barış ve ben ısrar ederken beni lavaboya götürdü. Sonrasında oldu ne olduysa. Birbirimize bağırmaya başladık sonra yanağımda bir sızı hissettim."
Bunları anlatırken gözümde ki yaşları tutamıyordum. Seviyor muydum? Tabi ki evet, o beni seviyor muydu? Orası tartışılır.
O gece çok uzun olmuştu. Sabahımız yokmuşcasına konuşmuştuk herşeyi. Sonrasında ise yatağa gitmeden koltukta uyuya kalmıştık.
Sabah;
Üzerimde ki ağırlık ile açmıştım gözlerimi. Altımda beni rahatsız eden koltuk yüzünden buruşan yüzümle bakmıştım üzerimde ki ağırlığın nedenine.
Arda... üzerimde uyuya kalmıştı. Bebekler gibi hala uyurken şişirdiği yanakları hafif aralık ve büzülmüş dudakları ile çok tatlı duruyordu.
"Ardam.."
Sessizce söylenip uyanmasını beklemiştim. Gözlerini açtığında kolları ile üzerimde doğrulmuş ve bir elini yumruk yaparak gözlerini ovalamıştı.
"Günaydın"
"Günaydın bebek"
Bunu söylediğimde kollarını belimden geçirmiş ve sarılmıştı. Sonrasında ise küçük bir kahkaha bırakmıştı odaya.
"Kalk hadi okula gidiyoruz"
"Gitmek istemiyorum"
Mızmızlanması ile tekrar konuşmuştum.
"Kenan hoca ile dersimiz var"
"Aaaa benim projem vardı dimi neyse ya gidelim"
"Salak çocuk ya"
Kenan ismini duyunca ayaklanmış ve benim odama üzerini giyinmeye gitmişti. Takılmazdık böyle şeylere birbimizden giyinirdik.
Sonunda evden çıkabildiğimizde kapıda sanırsam Arda' yı bekleyen Kenan hoca karşılamıştı bizi.
"Günaydın çocuklar"
"Günaydın sevgilim"
"Insanlar duyacak Ardam"
"Tamam ya sustum"
Arda' nın trip atarcasına söylediği şey ile Kenan hoca direkt konuşmuştu.
"Aşkım hayır yani seni uzmek istemedim gerçekten insanlar duyar diye yeminle özür dilerim sevgilim"
"Yerim seniii"
"Ye"
Cilvelerinden bıkmış gibi kusar bir hareket yapmıştım Arda' ya o ise buna karşılık gülmüş ve etrafta kimse yokmuşcasına Kenan hocaya sarılmıştı.
Sınıfa çıktığımda dersin Fransızca olduğunu hatırlayıp sırama kafamı koydum. Yaklaşık 15 veya 20 dakika sonra herkesin ayaklanması ile zorunlu olarak ayaklanmıştım.
Her zaman gözlerine bakmak için havada olan başım bu sefer yerdeydi, sürekli bakmak istediğin o gözleri artık görmek istemiyordum sanki.
Herkese verdiği oturun komutu ile oturmuştuk yerimize. Yine sıraya koymuştum kafamı.
"Uyan"
Bana seslendiğini bilmeme rağmen duymak istemedim sesini. Kaldırmadım kafamı.
"Uyan dedim sana"
Emir verircesine konuşması ile oflamıştım. O ders zor da olsa geçmişti.
Sırada olan Matematik dersi ile hoca konu işlemeye baslamıştı. Ders ortasında çalınan kapı ile herkes oraya dönmüştü.
"Hocam Semih Kılıçsoy' u Barış hoca odasında istiyor."
"O geliyor çıkabilirsin"
Çocuk sınıftan çıktıktan sonra bende kapıdan çıkmıştım. Ayaklarım geriye gitmek ister gibi haraket ederken odasına ilerliyordum. Kapısına geldiğimde çaldım kapıyı.
Açtığımda bakmadım gözlerine.
"Semih' im"
Ayaklarını görüyordum hemen önümdeydi. Ellerimi avuçlarının içine aldığında geri çektim ellerimi.
"Yapma... bak sana yeminler olsun ki isteyerek yapmadım. Ben seni çok seviyorum ne olur... bırakma beni. Yalvarırım"
Önümde yalvarırcasına eğilmesi ile ağlamak istemiştim.
"Kalk"
Dedim. Dediğimi saniyesinde yaptı. Hiç beklemedn kaldırdım başımı, sabitledim gözlerimi gözlerine. Ellerim ile tuttuğum yanakları kendime doğru çekerek atıldım dudaklarına.
Bu benim için seni affettim demek oluyordu.
------------------------------------------------------------
Arkadaşlar bu kitabi mutlu sonlu bitirmek istiyorum o yüzdne böyle yaptimmm neyse optum keee bu arda tiktoğum kimthodore veya yavru tilki 401 takipçi falan var destek olursaniz sevinirim ayrica bana yazabilir ve tanişabilrsininiz optum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My teacher/Barsem
FanfictionFransızca öğretmeni olan Barış Alper Yılmaz ve ona karşı yakınlık hisseden Semih Kılıçsoy OGRETMEN-OGRENCI ILIŞKISI RAHATSIZ OLANLAR OKUMASIN❗❗