¹⁶

356 101 121
                                    

"Bebeğimi kurtaramazsan beni de kurtaramayacaksın Kim Taehyung!"

Çığlık çığlığa ağlarken elimle göğsümü sıkıyordum. Güvenmek, tanımadığım birine güvenmek. Hayatım boyunca verdiğim en yanlış karardı. Bebeğimi zevkim uğruna teslim etmiştim. Eğer Hoseok'u dinlemeyip ona bebeğimi emanet etmeseydim şu an kızımla birlikte kahvaltı masasındaydık.

Nefesim kesiliyordu. Onu görmek istiyordum. Kucağıma almak, koklamak, öpmek...

Bebeğim benim, yabancıların arasındaydı şu an. Kim bilir nasıl ağlıyordu, hüngür hüngür. Onun da nefesleri kesiliyordu, hıçkırıklar boğuyordu biriciğimi.

Yetişmeliydi Taehyung, almalıydı onu kolları arasına. Yoksa dayanamazdı meleğim. Kokumu özlerdi benim, kokumuzu özlerdi.

Acıkırdı, süt isterdi. Susturamazlardı, acı çekerdi. Uykusu gelirdi, uyuyamazdı; uyutamazlardı.

Minicikti o. Altı aylıktı, ona bir zarar vermezlerdi değil mi? Kimdi ki bu vicdansızlar, almışlardı her şeyimi...

Dakikalarca, belki saatlerce çöktüğüm zeminde oturmuş ağlıyordum. Titreyerek kalktım ve sarsılarak odama yürümeye çalıştım.

Odama varınca yatağın üzerindeki telefonumu alıp yeniden yere çöktüm ve başımı yatağa yasladım. Titreyen ellerimle Taehyung'u aradım ve bekledim.

"Taehyung..."

"Benim yüzümden, özür dilerim. Lütfen affet beni."

Kalbime sancılar girmeye başlamıştı. Bağıran Hoseok'un dedikleri, baş ağrımı daha da arttırmıştı.

"Kes sesini Hoseok! Seni şurada gebertmem gerekiyor!"

Taehyung'un sesi kulak zarımı patlatırcasına telefondan odaya yayılınca gözlerimi kapatıp hıçkırdım.

"Lanet olsun bebeğime ne yaptınız?!"

"Jungkook yemin ederi-"

Hoseook'un konuşması kesilip onun yerine inleme sesi gelince çıldırmak istedim. Ne yapıyorlardı, neden adam akıllı bir şey söylemiyorlardı?

"Taehyung?!"

"Güzelim kızımızı almaya gidiyorum."

"Yuna yanında değil mi?" Delirmek istiyordum. Daha fazla onun sesini duymadan yaşarsam eziyetim çekilmez bir hal alacaktı. "Taehyung, başım dönüyor."

"Kaçırmışlar."

"Taehyung başım daha çok dönüyor."

"Brezilya'ya."

"..."

"Jungkook?"

"..."

"Jungkook?!"

.

"Jungkook.." Birkaç vuruş yanağıma değince, açılan bilincim sayesinde gözlerimi hafifçe araladım. Araladığım gözlerim direkt olarak yanmaya, ıslanmaya başlamışlardı.

Yattığım yerden hızla kalktım. "Yuna'mı nereye götüyorsunuz pislikler?!" Etrafıma bakındığımda, yanı başımda, yatağın kenarında oturan Jimin'i görünce şaşırıp kaldım.

"Jimin?"

Endişeli gözleriyle bana baktıktan sonra bir anda boynuma sarıldı. "Oh Jungkookie!"

Birkaç saniye sürdü garipsemem çünkü düşünmem gereken konu çok başkaydı. "Bebeğim nerede Jimin, bebeğimi getirdiler mi?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: a day ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dad and Daddy | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin