4. Karanlık Planlar

1 0 0
                                    

"Her cevap, başka bir sorunun kapısını aralar." – Anonim


Bilge, Lena'nın rehberliğinde ilerlerken zihnindeki sorular fırtına gibi esiyordu. Babasının geçmişte ne tür bir oyuna dahil olduğunu ve kendisini neden bu sırların tam ortasında bulduğunu anlamaya çalışıyordu. Harita elindeydi, ama Lena'nın söylediğine göre bu sadece başlangıçtı. Peki ya diğer ipuçları? Lena'nın söylediklerine ne kadar güvenebilirdi?Emir, her an bir saldırı olacakmış gibi tetikteydi. Lena'nın onları bir tuzağa çekme olasılığı zihninin bir köşesini kemiriyordu. Ancak Volkov'un tehdidi çok daha somuttu ve an meselesiydi. "Buradan biraz daha yürüdükten sonra bir köye ulaşacağız," dedi Lena, soğukkanlı bir sesle.

 "Orada dinlenip plan yapabiliriz. Ama dikkatli olmalıyız, Volkov'un adamları her yerde olabilir."

Bilge, Lena'ya şüpheyle baktı. "Bize neden yardım ediyorsun, gerçekten?"Lena durdu ve gözlerini Bilge'nin gözlerine dikti. "Çünkü Volkov'un ne kadar ileri gidebileceğini biliyorum. Onu durdurmazsak, bu sadece sizin için değil, dünya için de bir felaket olur."Bu sözler bir anlık bir sessizlik yarattı. Emir ve Bilge, Lena'nın geçmişte Volkov'la nasıl bir bağa sahip olduğunu merak ettiler, ama bunu sorgulamak için henüz doğru zaman değildi.---Gecenin karanlığına bürünen ormanda ilerleyen grup, sonunda küçük, harap bir köye ulaştı. Evlerin çoğu terk edilmiş görünüyordu. Çürüyen ahşap kapılar, sessizlik ve loş ışık, buranın kaderini çoktan mühürlemişti. Lena, bir evin önünde durdu."Burada güvenli olmalıyız," dedi, ama sesi pek de ikna edici değildi.Bilge ve Emir içeri girdiklerinde, masanın üzerine yıpranmış bir harita serili buldular. Lena, çantasından eski bir defter çıkardı. Defterin sayfaları, antik semboller ve el yazılarıyla doluydu."Babanız bu şehir için çalışırken bu notları tutmuş," dedi Lena, defteri Bilge'ye uzatarak. "Burada, haritayı tamamlayacak başka semboller de var. Bunları çözmek Volkov'u alt etmemizde bize yardımcı olabilir."


Bilge, defterin sayfalarını incelerken, içindeki bir sayfa özellikle dikkatini çekti. Sayfanın üzerine bir cümle kazınmıştı: "Işığa ulaşmak için gölgeyi takip et.""Bu ne anlama geliyor?" diye sordu Bilge, gözlerini defterden ayırmadan.Lena başını salladı. "Bilmiyorum. Ama bu cümle, Işık Şehri'ne giden yolu bulmamız için önemli olabilir. Bunun üzerinde çalışmalıyız."Tam o sırada dışarıdan bir çığlık duyuldu. Emir pencereye koştu. "Volkov'un adamları burada."---Volkov'un adamları köyü taramaya başlamıştı. Silah sesleri geceyi deldi. Lena, bir el hareketiyle Bilge ve Emir'e saklanmaları için işaret etti. Ama saklanmak artık bir seçenek değildi. Bu mücadelede ya kazanacaklardı ya da her şey bitecekti.Bilge, babasının öğrettiklerini hatırlayarak bir plan yaptı. "Onları pusuya düşürebiliriz," dedi. "Köydeki dar sokakları avantajımıza kullanabiliriz."Emir başını salladı. "Ama bu riskli. Eğer Lena'nın dediği gibi burada semboller ve ipuçları varsa, o defterin zarar görmesine izin veremeyiz."Lena, bir anda ileri atıldı. "Ben dikkatlerini dağıtırım. Siz ikiniz sembollerle ilgilenin. Bu bizim tek şansımız."Bilge, Lena'nın bu kadar fedakarca hareket etmesine şaşırmıştı ama buna fazla kafa yoracak zaman yoktu. Lena dışarı çıktığında çatışma başladı. Silah sesleri köyün dört bir yanını sararken, Bilge ve Emir defterdeki sembolleri çözmeye çalışıyordu.---Lena, çatışmayı kontrol altına almayı başarmıştı, ama bu sadece bir süreliğineydi. Volkov'un adamları sayı olarak üstündü ve gittikçe yaklaşıyorlardı. Bilge, defterdeki sembolleri dikkatlice incelemeye devam ederken, bir çıkış yolu bulduklarını fark etti."Emir! Haritada bir mağara işaretlenmiş!" diye bağırdı. "Buradan kaçabiliriz!"Emir ve Bilge, Lena'yı alıp köyden çıkmayı başardılar. Arkalarından gelen ayak sesleri ise kesilmek bilmiyordu. Ormanın derinliklerinde, haritadaki mağaraya ulaştılar.Mağaraya girdiklerinde, içerisi antik sembollerle doluydu. Lena nefes nefese onlara döndü. "Bu sadece başlangıç," dedi. "Şimdi babanızın sırrını çözmek için doğru yerdesiniz. Ama Volkov, peşimizi bırakmayacak."Bilge, mağaranın duvarlarındaki sembolleri incelerken, bir şey fark etti. Haritanın bir kısmı, tam burada, mağaradaki bir sembolle eşleşiyordu."Burası... Işık Şehri'ne giden kapı," dedi, sesi titreyerek.Emir, silahını sıkıca tutarak etrafa bakındı. "Peki ya Volkov?"Lena, soğukkanlı bir şekilde cevap verdi. "Bu savaşı bitirmek için onu burada durdurmak zorundayız."


Bilge, içinde bulunduğu durumun ağırlığını hissederek mağarayı aydınlatan meşalelere baktı. Babasının sırrını çözmek, onun için sadece bir görev değil, bir mirastı. Ama bu mirasın bedeli ne olacaktı? Cevaplar, henüz bilinmeyen Işık Şehri'nde saklıydı.

-----

Bilge, Lena'nın rehberliğinde ilerlerken içindeki gerginliği bastırmaya çalışıyordu. Ağaçların arasındaki patika, onları Volkov'un adamlarından uzaklaştırıyordu, ama tehlike tamamen geçmiş değildi. Emir sessizce etrafı gözetliyor, elindeki silahı tetikte tutuyordu. Lena ise sanki bu kovalamacaya alışkın bir soğukkanlılıkla hareket ediyordu.

"Bize nereye gittiğimizi söylemeye niyetin var mı?" diye sordu Bilge, Lena'nın arkasından.

Lena duraksamadan yanıtladı. "Bir sonraki durağımız güvenli bir yer. Orada hem dinleneceğiz hem de haritanızla ilgili bir şey göstereceğim."

"Haritanız mı?" diye sordu Emir, kaşlarını çatarken. "Harita Bilge'nin babasından kaldı. Bu işte onun söz hakkı var."

Lena hafifçe dönüp Emir'e baktı. "Elbette. Ama o harita yalnızca bir anahtar. Bilge'nin babasının geride bıraktığı tüm bilgileri anlayamazsak, Volkov bizi çoktan geçmiş olur."

Bilge sessizce yürüyordu. Lena'nın söyledikleri mantıklıydı, ama her kelimesi biraz daha fazla soru işareti ekliyordu. Babasının sakladığı şeyler ne kadar derindi? Ve gerçekten Volkov'un düşündüğünden daha fazlasını mı içeriyordu?

Bir süre sessizlik içinde ilerlediler. Bilge'nin düşünceleri geçmişe dönmüştü. Babasının eski defterleri, akşam yemeğinde anlattığı arkeolojik hikâyeler ve bir zamanlar önemsiz gibi görünen bazı anekdotlar şimdi ona daha anlamlı görünüyordu.

"Babamın haritadan başka neler bıraktığını nereden biliyorsun?" diye sordu Bilge bir süre sonra.

Lena, önüne bakarken cevap verdi. "Senin baban çok zeki bir adamdı, Bilge. Sadece haritayı değil, bu sırrı korumak için bir sistem kurmuştu. Ama o sistemi tam anlamıyla çözmek için birlikte çalışmamız gerekiyor."

"Peki bu sistem tam olarak ne?" dedi Emir.

Lena, bir an durup arkalarına baktı, sonra yoluna devam etti. "Sadece haritanın gösterdiği yere ulaşmakla kalmayacağız. Baban, antik dillerden şifreler, matematiksel formüller ve semboller kullanarak bir bulmaca oluşturmuş. Şehir, sadece o bulmacayı çözebilenlere kendini açar."

Bilge'nin zihni bu yeni bilgiyle dolup taşıyordu. Babası, sıradan bir arkeolog gibi görünürdü, ama şimdi onun çok daha fazlası olduğunu anlıyordu. Bu bilgi, bir yandan onu gururlandırıyor, bir yandan da içinde derin bir sorumluluk hissi yaratıyordu.

"Yani," dedi Bilge, Lena'nın söylediklerini tartarak, "bu sadece bir hazine arayışı değil. Babam, bu sırları korumak için gerçekten çok ileri gitmiş."

"Evet," dedi Lena, bir ağacın altında kısa bir süre durup dinlenerek. "Ve bunu çok iyi başarmış. Ama artık sırlar, korumak için değil, çözmek için var."

Bilge ve Emir onunla aynı yerde durup etraflarını kontrol ederken, Bilge sessizce gökyüzüne baktı. Yıldızlar net bir şekilde görünüyordu. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Bu karmaşanın içinde bile yıldızların sakinliği, ona biraz huzur veriyordu. Babasının öğrettiği bir şey aklına geldi:

"Bazen cevaplar, her şeyin sessizleştiği anda gelir."

Bu anın ona bir şey söylemeye çalıştığını hissediyordu, ama ne olduğunu henüz anlayamıyordu.

"Devam edelim," dedi Lena, kısa molayı sonlandırarak. "Yakındaki eski bir kulübeye ulaşmamız gerek. Orada hem dinlenip hem de harita üzerine çalışabiliriz."

Yeniden yola koyulduklarında, Bilge'nin içindeki gerginlik biraz olsun azalmıştı. Lena'ya hâlâ tam olarak güvenmiyordu, ama onun bilgi sahibi olduğu da açıktı. Eğer gerçekten babasının mirasını koruyacaklarsa, Lena'yla birlikte çalışmaktan başka seçenekleri yoktu.

Gece derinleşirken, ormanın sessizliği onları sarmıştı. Ay ışığı, yavaş yavaş ilerleyen üç kişilik grubu izliyordu. Fırtına öncesi sessizliğin farkında olan Bilge, bu sakin anların geçici olduğunu biliyordu. Ama şu an için, bu anın tadını çıkaracak kadar cesurdu.

Babası, Volkov, Lena ve Emir... Hepsi kendi sırlarını taşıyordu. Ama Bilge, en sonunda babasının mirasına sahip çıkacak ve bu oyunda kendi yolunu bulacaktı.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Saklı HaritaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin