Bölüm 1-Welcome to Cehennem

30 1 4
                                    

Multimedyada Kayra var iyi okumalar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Siyah incimi otoparka parkettim ve yavaşa indim kaskimi motorun üstüne koydum ve yavaş adımlarla cehenneme doğru yürümeye başladım. Bu lanet olası yere okul diyorlardı ama bana küçüklüğümden beri cehennem gibi gelirdi. Aslında burası benim yeni okulumdu, belkide aynı olaylar olmıyacaktı o yüzden umutla müdürün odasını bulsam iyi olurdu.

Okula doğru yavaş ve isteksiz bir şekilde yürümeye başladım. Okula girdiğimde karşılaşdığım manzara güzeldi tam karşımda yukarı ve aşağı inen merdivenler vardı. Hemen girişte solda ise nöbetçilerin olduğu yer vardi. Burasi farkliydi. Nöbetçilerin olduğu yerde bir adet okula ait leptop vardı. Masa zaten özel diş hastanelerindeki danışman masaları gibiydi ve altında ise güzel siyah, beyaz, turuncu ve mavi baliklarin olduģu akvaryum vardı. Nöbetçilerin yanina gittim ve müdürün odasının nerde olduğunu sordum. Kızlardan biri tam kimlik istiycekken diyeri durdurdu vr kulağina biseyler fısıldadı. Konuşmalari bittikten sonra benden kimlik istiycek olan kiz motorsikletime bakti. Hemen ardından da müdürün odasını gösterdi. Motorsikletimin Harley olması sanırım dikkatlerini çekmişti. Evet ailem zengindi ama zengin olduğumuz için Harley kullanmıyordum. O Harley alın teriydi, baba parası değil.

Kizlara teşekkür ettim ve müdürün odasına gittim. Kapıyı ilk defada olsa tıklattım vr odaya girdim, ve müdürün masasın önündeki koltuklara yayıldım. Canım müdürcüm müdür değil müdüreymiş. Yaklaşık 26-27 yaşlarinda sürtüğün tekiydi ve sürekli olarak göğüslerini bana gösteriyordu. Aslında bu iyidi. Yanlış anlamayın o anlamda değil sadece böyle müdürler biraz daha erkek öğrencileri sever. Buda demektirki okuldan atılma ihtimalim yüzde 65.

Müdüre ben koltuğa oturur oturmaz "Buyrun nasıl yardımcı olabilirim bayım" dedi. Bende ona "sınıfımı gösterebilirsiniz aslında" dedim. Biraz tersleyerek baki ve benden kimlik istedi. Aklımdan "Okululunuzu başınıza çalın ben gidiyorum" demek geçti ama bu okulda sorun çıkartmak istemiyordum. Kımlığimi uzattım ve ardından bana gelen soru "İsminizi alabilirmiyim?" Oldu bende "Kimliğim sizde zaten." Dedim ve ardından "Kayra Yılmaz." Dedi ve suratıma "değilmi?" Dermiş gibi baktı. Evet diyip geçtim aslında "Şerafettin Dibibakır" deseydim güzel olurdu ama demedim salağım işte.

2-3 dk sonra 12/AF şubesindesin dedi sağolun diyerek kimliğimi aldım ve sınıfımı aramaya çıktım. İlk merdiveni çıktıktan sonra karşimdaki asansörü görünce çok mutlu oldum ve koşa koşa asansöre bindim. Bu okulu şimdiden sevmişdim galiba asansörde 7 kat gösteriyordu ve sınıfımın 5. katta olduğunu görünce oh be dedim içimden. 5 katı inip çikana kadar tenefüs biterdi zaten.

Asansör durdu ve kapısı açıldı. Geldiğimi fark edince asansörden indim ve sınıfı aradım. Asansörün tam karşısındaydı. Sınıfın önünde durdum ve derin bir nefes aldım. 10-15 saniye sonra kapıyı tıklatmadan içeri girdim. Herkez şaşkındı. Beni beklemiyorlardı herhalde. Herkezin suratındaki şaşkınlığı alan hoca (ki bu herzaman böyle olur) bana "Buyrun kime bakmışdınız?" dedi. Bende "Adım Kayra. Kayra Yılmaz, bu sınıftayım." dedim hoca eline listeyi aldı ve beni aradı. Buluncada "Hoş geldin Kayra boş bi yer bul ve otur." Dedi. Bende teşekkür ederek cam kenarinin en arka sırasına geçtim. Yanım boşdu. Camdan bakıncada incimi görüyor olmak beni mutlu ediyordu.

Dersin bitmesine 15 dakika kala hoca herkezi serbest bıraktı. Herkez telefonlarını,leptoplarini,tabletlerini,mp3 lerini cikartti ve bende herzam olduğu gibi telefonumu acip kulakliklan muzik dinlemeye başladim. Kolarimi yastik yapip sıraya koydum ve camdan dışarıya bakmaya devam ettim.

Bi süre sonra sıçrayarak uyandım. Uyumuşdum ama buna şaşmamalı. Sabaha kadar The Walking Dead izleyen babamdı sanki. İçimden küfür ederek gerildim sonra yanımda oturan kişiye baktım. Yok artık daha neler! Bu ne yapiyordu burda şimdi.

"Cem?"

"Buyrun efendim"

"Naber lan at kafası"

"İyi Kayra senden"

"Aynı"

Boyle uzun bi nasılsız faslı geçti aramızda. Cem benim çocukluk arkadaşimdi ama 2 sene önce Almanyaya gitmek zorunda kalmışdı. Çünkü babası kanserdi.

"Baban nasıl kanki"

"Şey babam şey oldu ya"

"Ne?"

"Ya boş ver şimdi sen ne ariyon bu okulda"

"Niye yavrucum Urla bana yasakmı"

"Yok ya neyse özledim gel bi sarılıyım"

Cem le hasret giderdikten sonra Almanyadan ne zaman geldiklerini sordum.

"Eee ne zaman geldiniz Almanyadan"

"2 hafta önce"

"Tellerini çıkarmışsın"

"Fark edecek başka bir şey bulamadınmı gerizekalı kardeşim benim"

"Yoo"

Hafiften sırıtmaya başladı. O sırıtınca kahkaha atmaya başladım ve tabi oda. Çok severdik birbirimizi her şeyimizi anlatirdik ancak son 2 yıl ayda 1 gmail den konuşuyorduk. Bazende skypten.
Ama yinede özlemişdik birbirimizi.

"Motor aldınmı"

"Hıı"

Dalmışdım o yüzden duymamışdım dediklerini.

"Motor aldınmı dedim"

"Haa evet camdan bakda gör"

"Hala değişmedimi Harley tutkun"

"Ordan öylemi duruyor"

"Iron'a bakıcak olursak hayır"

":-D"

":-D"

"Neyse Cehenneme hoş geldin bay bad boy"


Bad BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin