24.Bölüm

17 10 3
                                    

Niki, kucağında sıkıca tutuğu yastıkla pürdikkat kesilmiş bir şekilde televizyondaki bezyol maçını izliyordu. Yanına yaklaştığımı bile fark edemişti.

"Niki." diye seslendim dikkatini çekmek için. Ama çokta işe yaramamıştı.

"Maç çok heyecanlı gidiyor değil mi?" Maçla alakalı bir şey sorarsam cevap verir umuduyla sordum. 

"Şşt, şimdi önemli bir pozisyonda."diye mırıldandı.

Gözleri ekranın her karesine inceliyordu. Yüzünde hafif bir gülümseme belirdi ama daha çok odaklanmış görünüyordu.

Bu durum benim hiç ama hiç hoşuma gitmedi. Onun tüm ilgisini üzerime çekmek istiyordum. Bu yüzden kafandan kurduğum planı uygulamak için onun önüne doğru ilerledim.

Önümde durduğumda Niki'nin gözü sonunda beni bulmuştu. Ama bu daha başlangıçtı. Derin bir nefes alıp, kucağındaki yastığı yavaşça alarak yere koydum. Niki gözlerini benden ayırmadan, "Ne yapıyorsun?" diye sordu. Dizlerimi yastığa dayadım ve gülümsedim.

"Hiç." dedim. Bacaklarımı tutarak hafiifçe koltuktan kayması için çektim.

"Öyle mi?" Gülerek dedi.

"Öyle."

Dizlerimden üstünden kalkıp arkamı Niki'nin sırtına gelicek şekilde oturdum. Niki eminim ne yaptığımı sorguladığınada kesin farkılı şeyler düşünmüştür. Ama maalesef canım ona istediğini vermeceğim.

"Masaj yapar mısın?" Omzumu patpatlayarak demiştim. Asla ilgimi çekmesede televizyondaki izliyormuş gibi davrandım.

"Niki hadi. "  Ona dönerek dediğimde Niki başını yavaşça çevirdi ve bana uzun uzun baktı. Ardından saçlarını eliyle arkaya attarak dudakları yalamıştı.

"Hemen efendim size özel Niki tarzı masajina başlıyorum." Dedi . Ellerini omzuma koydu ve dairesel hareketlerle masaj yapmaya başladı. Ancak masaj yerine daha çok omzumda gezinen parmak uçları beni geriyordu. Çünkü yavaş yavaş v yakalı pijamın içine doğru yol alıyordu. Ve bu durum garip hissetiyordu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?" dedim. Onun benim ne yapmaya çabaladığını anlamaya çalıştığı gibi bende onun ne yaptığını anlamaya çabalıyordum.

Niki gözlerini kısıp gülümsedi. "Hiç." dedi.

Niki'nin eli göğsümde gezindikçe nefesim kesiliyordu. Kalbim hızla atarken, ne yapacağımı bilemez haldeydim. Bu oyunun kuralları değişmişti ve ben hazırlıksız yakalanmıştım. Bir yandan bu duruma kızsam da, diğer yandan da içimde garip bir heyecan vardı.

Kafımı iç çekişlerim eşliğinde onun dizlerine bırakmıştım. Gözlerim kapatarak ona karşı teslim olmuştum. Niki, gülme sesini duyduğumda Niki elini çekti.

"Çok fenasın biliyorsum demi?" Ardından dudağıma buse kondurduğunda gözlerimi araladım.

"Bakma bana böyle odaklanamıyorum." Yanağımı sıkmıştı. Ekrana tekrar bakmıştı. Of zaten amacım bana bakmasıydı. Neden böyle oldu? Azmadı mı ya.

"Bakmıyorum tamam mı izle maçı." Somurtarak ayağa kalktığımda belime saran kolları  ile beni kucağına çekti. Kollarını gitmem için sanki daha da sıkmıştı. Kaşlarımı kaldırak  ona bakmıştım.O ise gayet rahat bir şekilde gülümsüyordu.

"Niki."dedim kısık bir sesle. Niki, ise kucağında kendine doğru daha da çekiyordu.

"Hm." Pijamın atlındaki şortumun eli içeriye doğru yol alıyordu.

"Çok azgınsın." Elini üzerine daha fazla ilerlemesi için koydum.

"Sana azgınım biliyorsun." Gözleri gözlerime kilitlenmişti. Kalbim hızla atarken, nefesim kesiliyordu. Nasıl, ne sebeple olduğunu bilmiyorum ama Niki istediğini güzel etmeyi başarıyordu.

"Diyorsun." Gözlerimi ona kitleyerek planlarken onun bana bakması gerekirken televizyona bakıyordu. Gelde sinirlenme.

"Oooo ne güzel vurdun topa koçum." Televizyona dikkat kesildi.

Sinirle kollunu ittiğimde o çok sevdiğim kucağından inmiştim. Arkadam bir şey gevelemişti. Ama çokta umursamadım. Bu sinirimi anca çikolata yemek düzeltirti. Bu yüzden ördek vıyaklamaşarı göz ardı ederek mutfağa ilerledim. Dolapta çikolata kavozunu aramaya koyuldum. Dolapların kapakları teker teker açarak bakınıyordum. Nerdeydi?

Dolabın birinde gördüğümde bulmanın sevinci ile gülümsedim. Kavoza uzanırken kavozun yerinden alınması ile arkamı döndüğümde Niki görmüştüm.(Yazar:Ne bu kdrama sahnesi mi?)

"Bu seni tahmin etmez bence. Daha güzeli var." Kavozunu tezgaha koydu ve bana doğru yaklaştı. Elini belime doğru dolayıp beni tezgahın üzerine otturdu.

"Gerek yok ben çikolata istiyorum." Çikolata kavozunu almak için hamle yapacağımda beni kucağına aldı.

"Senin olmayabilir ama benim ihtiyaçım var."

"Sen maç izlemiyor muydun ya. Bırak benide maç izle." Kucağından indirmesi için biraz tepiniyordum.

"Uslu dur bi."  Kucağında beni sabit tutmaya çabalıyordu.

"Oldu paşam başka." Boynuna doladığım  kollarımı düşmemek için daha sıkı tutuyordum.

"Gusül alma sebebim ol."

***

The end

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

The end.

Bite Me// SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin