"Lavinia" diye seslendi yetimhanede çalışan bir kadın. Küçük Lavinia yine yetimhanenin pencere önünde oturmuş, düşünceli düşünceli boş yetimhane bahçesini izliyordu. Ona seslenen kadını duymuş, bakışları onu bulmuştu. "Efendim" dedi cılız sesi ile.
Kadın gülümseyip yanına gitti Lavinia'nın. Boyuna gelmek için yavaşça eğildi. Ardından "Ferhat bey seni görmek istiyormuş" dedi heyecanlı heyecanlı.
Onun heyecanı Lavinia içindi. Çünkü Lavinia kimseyle pekte arkadaş olamıyordu. Yetimhane de, Lavinia'nın güldüğünü çok az neredeyse hiç görmüyorlardı. Bir kişinin yanında hariç. Ferhat bey..
Lavinia sadece onun ismini duyunca gülerdi. Onunla oyun oynayınca, onunla sohpet edince gülerdi. Ferhat beyi bir kaç haftadır ortada yoktu ve Lavinia onun yokluğunda daha da mutsuz duruyordu.
Şimdi bir anda ismini duyduğu gibi heyecanla göz bebekleri büyüdü. Yüzünde saf mutluluk belirdi. "Gidelim gidelim" diye heyecanla konuştu. Kadın onun bu haline gülümsedi "gel bakalım Lavinia gidelim o zaman" deyip elini uzattı.
Lavinia hemen elini tutup Ferhat beyin odasına doğru kadını hızlı, gitmesi için çekiştirdi.
Odasına vardılarında kadın odanın kapısını tıklattı. Odadan gel komutu gelince Lavinia hemen içeri koştu "Ferhat amca" diye heyecanla seslendi.
Ferhat içeri koşan Lavinia'nı gördüğü gibi yüzünde kocaman gülümseme belirdi. "Lavin kızım gelmiş" dedi o da mutlulukla. Lavinia'a hep Lavin derdi. Çünkü o Lavinia'nın adının manasını hiç sevmezdi. Lavin derdi bu yüzden çünkü Lavin güzel demekti sadece dış değil, iç güzelliği demekti Lavin.
Lavinia anında Ferhat amcasının kollarına koştu.
Ferhat onun bu haline gülüp o da Lavinia'a koşup sıkıca sarıldı. "Seni çok Özledim Ferhat amca neredeydin ki?" diye sordu Lavinia hüzünlü bir şekilde.
Ferhat ise Lavinia'nın saçlarını okşayıp "seni yalnız bıraktığım için üzgünüm Lavin kızım. Döndüğüme göre seninle istediğin kadar oyun oynayacağım söz. Benim bir oğlum oldu Lavin biliyor musun" sesi sonlara doğru heyecanlı çıktı.
Lavinia anında Ferhat'dan ayrılıp kocaman açtığı gözleri ile ona baktı. "Oğlun mu?" diye sordu merakla. Çünkü her kes bilirdi
bilirdi Ferhat evli değildi. Lavinia her ne kadar bunu anlamasa da yine de oğlunu merak etti."Evet senden büyük ama" dedi Ferhat. Lavinia anında kaşlarını çattı "Ferhat amca oğlun olduysa bebek olması gerekmiyor muydu?" diye şaşkınlıkla sordu.
Ferhat onun bu sorusuna hafifçe kahkaha attı "aferin akıllı Lavin kızım. Bu doğru ama biraz karışık. Onu evlat edindim" dedi Ferhat.
Lavinia ise bunu duyunca küçük kalbi kırıldı. Madem evlat alacaktı neden onu evlatlık almamıştı ki diye düşündü. Ama yine de bunu pek umursamadı çünkü zaten hep onunlaydı. "Artık sadece oğlun ile mi olacaksın?" diye sordu. Bunu düşünmek bile onu kıskandırmıştı.
Ferhat elini babacan şekilde Lavinia'nın omzuna koydu "hayır seninle de olacağım. Burada ki hiç bir çocuğu yalnız bırakmam. Hem sende benim kızımsın Lavin. Burada ki her çocuk benim çocuğum gibi. Ama şimdi oğlum ile de ilgilenmem gerekecek. Sadece arada sırada giderim. Ama sen anlamazsın bile söz Lavin kızım" diyerek gülümsedi.
"Oğlunun fotoğrafı var mı?" diye sordu Lavinia merakla. Şanslı çocuğu merak etmişti. Yüzünü görüp ona kızmak istedi kendince. Çünkü ondan Ferhat amcasını çalmıştı. Ferhat ise başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFAZ hapishanesi
Romanceİnfaz hapishanesi. Dünyaca meşhur, insanların kısaca dilinde ölüm hapishanesi. Bu hapishaneye giren hiç kimse yaşayarak çıkmamıştı çünkü burası ölümün gerçekleştiği insanların, daha doğrusu suçluların infaz olunduğu hapishaneydi. Lavinia ise tesadüf...