Yazar Notu:
Yaklaşık bir ay önce, Günlük 3'ü okumayı bitirdikten hemen sonra Tumblr'da bir anon sordu:
Eğer Kahin Nora olsaydı mantıklı olur muydu? Çünkü Bill suçlarının telafisini 'başka bir form ve zamanda' yapmak zorundaysa ya o da yapabiliyorsa, ya onun suçu da babasını öldürmek ve Bill'e boyutlarından ayrılması ve nihayetinde güçlerini kazanabilmesi için gerekeni vermekse? Onun yardımı olmadan Bill asla başaramazdı, ya bunu telafi etmek için Ford'a görevinde yardım ettiyse? Ya onu kurtarıp Bill'in hikayesini anlatmasının sebebi buysa?
Bunu şimdiye dek düşünmemiştim, ama fikri sevdim aslında. Eğlenceli geliyor kulağa. Yani hey, neden olmasın? İşte başlıyoruz?
Benim Notum
Merhaba!! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir ve her şey yolundadır. Bu bölüm aslında AU (alternatif evren) bile sayılabilir ancak benim çok keyif aldığım bölümlerden biri, okurken de çevirirken de. Umarım siz de beğenirsiniz, hadi başlayalım!
Bölüm 17: Jheselbraum
"Ona asla güvenmemeliydim."
"Hayır. Güvenmemeliydin."
"Ben... ben bunu yapacağını bilmiyordum. Bunu yapmasının mümkün olabileceğini düşünmemiştim--"
"Hayal bile edemezdin. Şu an olsa yapmazdın, ancak henüz geleceği görme yeteneğin yoktu."
"...Henüz?"
Bir anlık sessizlik oldu, kuyruk hareket etti. "Bill Cipher'a o denklemi vermek bir hataydı. Koordinatları vermek daha da kötüydü. Bu hataları telafi etmen için bir şans teklif edebilirim, başka bir formda, başka bir zamanda. Bill durdurulabilir, eğer--"
"Her şeyi yaparım! İstediğin her şeyi! Eğer kurtarabileceksem--"
Devasa bir el sallandı, ve Nora sessizleşti.
"Hayır, üzgünüm. Boyutun kayboldu. Ancak hala kurtarılabilecek başka dünyalar var- bununla ilgilenebilirsin. Senin boyutun yandı, ve o da öyle olmalı."
Sessizlik sonsuza dek uzanmış göründü, ancak Axolotl umursamıyordu. Sonsuzluk pek uzun bir zaman değildi, ne de olsa. Bekleyebilirdi. O neler olduğuyla yüzleştiğinde, boyutunu artık hiçbir şeyin kurtaramayacağının nihai farkındalığına vardığında, cevabının ne olacağını biliyordu. O yanıp kül olmuştu- ancak, bir gün, yok edicisi de öyle olacaktı.
Sonunda konuştuğunda, beklediği cevabı verdi.
"... Bana ne yapmam gerektiğini söyle."
---
"Ona asla güvenmemeliydim."
"Hayır. Güvenmemeliydin."
"Ben sadece... onu arkadaşım sandım."
"Sen pek çoğundan birisin. Bunun için seni suçlamaya hazır çok kişiyle karşılaşacaksın. Ben onlardan biri değilim."
Kısa bir sessizlik oldu, ve rahatsız edici değildi bu. Ford gözlerini bardağındaki Kozmik Kum'a sabitlemişti, ve iç çekti. Bir el uzanıp nazikçe kafasındaki iyileşmekte olan yaraya dokundu. "Hiç değilse artık zihnimden uzakta olacak, sizin yardımınız sayesinde. Beni daha fazla yalanla besleyemeyecek."
Kahin ona baktı, ifadesi anlaşılmıyordu. "Bill Cipher sana asla yalan söylemedi. Söylemesi hiç gerekmedi. Onun gücü bu," dedi.
Her zaman olduğu gibi, Ford onun sesinde hiçbir kızgınlık belirtisi sezemiyordu- sadece ondan hiç ayrılmayan kesin kararlılık vardı. Başını salladı, Kahin'in bakışından kaçınmaya çalışarak; bakışından kaçınmaya çalıştığınız kişinin yedi gözü varsa bu pek kolay bir iş olmuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düz Zihinler (Flat Minds) Bill Cipher Hikayesi
Fanfiction''Düz Hayaller'in parçası olması gereken, ancak pek çok gıcık edici derecede mantıklı sebepten yapılamamış kırıntıların bir koleksiyonu.''