Öncelikle kitabımın tutup tutmayacağını bilmiyorum yada beğenip beğenmeyeceğinizi ama kendimi denemek amaçla yazıyorum ve hikayede beğenip beğenmediğiniz durumları yorum yaparsanız çok sevinirim iyi okumalar
Üzerime gelmeye başladı . Korkuyordum. Ama geri adım atmayacaktım. Hangi güçle benim raporlarımı alabilirdi ? Beynim kavruluyor gibi hissediyordum. Arkadaşımdı onu gerçekten seviyordum ona gerçekten güveniyordum. Ama eskidendi şuan nasıl düşüneceğimi bile bilmiyorum ona artık güvenemiyorum.
- Büyük bir buluşa imza attın. Senin sayende herkes bunun benim yaptığımı düşünecek. Ama benim yanımda olursan ikimizin adı altında bu işi yürütebiliriz .
Benimle dalga mı geçiyordu bu sorunlu benim bulduğum şeyi kendi tırnağını kıpırdatmadan ortak olmayı teklif ediyordu . Ah hadi ama !
- Ortak mı? Bu benim projem senin hiç bir emeğin yok nasıl olurda böyle bir şey teklif edersin ?
-Fark ettiysen projeni çaldım evinde teksin ve güç olarak senden üstünüm ve sinirliyim . Sana ne demiştim . Madem kabul etmiyorsun , benim deneğim olacaksın .
Konuşmama fırsat vermeden yumruğu kafama yedim . Ne olduğunu anlamamıştım bu kadar ileri gidebileceğini hiç düşünmemiştim . Kafatasım kırıldı sanırım . Ayaklarım havalandı beni taşıyordu galiba . Arabaya komut verdi ve beni içeri yerleştirdi. O ön taraftaki yolcu koltuğuna geçerken Lousie'ye komut verdi ve arabası hareket etti. Arabasının android ismiydi " Lousie " . Zar zor hareket ederek kapıyı açmaya çalıştım . Ama kilitliydi . Başımdan yanağıma doğru kan damlaları süzülüyordu . Dışarıyı görmek istedim ama Lousie camları karartmıştı. Ah arabası bile kendi gibiydi. Bir yerde durduk. Jackie indi ama benim kapım açılmadı onun indiği yerden denedim tabiki oda kilitliydi . Dışarıdan çığlık sesleri geldi ve içeri jackie atladı kasları ve gözleri daha da büyümüştü . Şırınga çıkardı kendine bilmediğim bir madde enjekte etti sanırım sakinleştirici maddeydi . Yada ağrı kesici , çünkü bi anda kasları indi ve laboratuardaki haline geri döndü araba yine hareket etti sanırım önceden komutları almıştı ve jackie ben nereye gittiğimizi öğrenmiyim diye yapmıştı bunu . Başarılı oluyordu da . Sinirimi bozuyordu evraklarımı çalıp beni kaçırdığı halde hiç bir şey yapamamak beni deli ediyordu.
- Beni nereye götürüyorsun?Bana ne yapıcaksın ? Raporlarım , evraklarım ne olacak ?
- Soru sormayı kes
Onunla uğraşmak istemiyordum. Gözümde şizofrenden bir farkı yoktu . Öyle olması da buna olanak sağlıyordu . 30 dakikalık bir yolculuktan sonra durduk. Kapı açıldı etrafıma baktım açık bir alanda durup kapı açılınca çıkarım diye düşünmüştüm ama araba beyaz duvarlarla kaplı bir uçağın girebileceği büyüklükte bir garaj dı .
Bir kapı gördüm içeri gidebileceğini düşünerek hızla koştum kapı açıktı içeri girip anahtarları aradım arkadan kilitleyebilir ve onu oyalayacak kadar zaman kazanabilirdim. Ama anahtarlar yoktu hızla merdivenlere yöneldim kapılarda kilit var mı diye baktım ama şansım yine beni bozguna uğrattı .
Son bir çare aşağı inmeye karar verdim ama hemen vazgeçtim çünkü aşağıdan çeşmenin açılma sesi ve bardağın sesini duydum buradaydı . Odada pencere var mı diye baktım ve hızlı hareketlerle cama yöneldim tam kafamı uzatmış aşağı bakacaktım ki kafamı duvara çarptım evet az önce duvardaki cam resmine kafa atmış bulunmaktaydım . Jackie kapının önünden sesli bir kahkaha patlattı . Karnını tutuyordu . Bende kafamı . Hızla vurmuştum ve bugün aldığım ikinci ağır darbe olduğundan iyice afalladım .- Tamam bu kadar gülmek yeter şimdi yürü
- Nereye ?
..........
- Hey kime diyorum ?
............
- Seni budala beyinsiz ahmak az önce sana nereye diye sordum
Bu lafımın üstüne saçımdan tuttuğu gibi sürükledi acıyla bağırdım bugün evrenin kafamla ilgili sorunları vardı sanırım ...
Laboratuar gibi bir ortama geldik burda her ne yaptıysa müthiş derecede sinir bozucu kokuyordu. Turuncu Bir sıvıyı daha sonra mavi bir sıvıyı enjektöre çekti ve üstüme gelmeye başladı. Geriledim ama beni geçip arkamdaki sedye türü yatak tarzı şeye doğru ilerledi. Düğmeye bastı ve sedyenin altlarından kol ve ayak koymak için ayrı yerler çıktı anladığım kadarıyla bu bağlamak amaçla yapılan bir sedye türüydü . Hatta sedye olduğuna bile şüpheliydim . Elindeki enjektörü yanda duran ayaklı demir tepsiye bıraktı ve benim üstüme geldiğini düşünsemde yandan neşter'e benzer bi alet çıkardı . Bir kaç alet daha benim üzerimde kullanacağını düşündüm ve gözlerim doldu ama asla onun önünde ağlamazdım.
Bu kadar ucuz bir insanın önünde ağlamak kendime hakaret olurdu.
Ama zaten sedyeye oturup kendi koluyla ilgilendi . Ne yaptığına bakarken az önce hazırladığı enjektörü kullanmak yerine başka bir enjektörü koluna sapladı . Sarı Lastiği kolundan çekti ve 10 dakika bekledikten sonra neşteri koluna batırdı . Ne yapmak istediğine anlam veremiyordum bir türlü .
Kolunun içine serum başlığına benzer iğneli enjektörü geçirdi ve kanını çekti 5 dakika boyunca daha onu izledim . Bu zaman sürecinde bir şey yapamıyor ve söyleyemiyordum çünkü ortam beni fazlasıyla germişti. 5 dakikanın sonunda koluna gazlı bez sardı ve bu sefer kullandığı araçları kaldırdı . İşte şimdi sıra bendeydi yerde geri geri giderken ayaklarımdan tuttu ve sürükledi . Dediği gibi benden kat be kat güçlüydü . Ayaklarımı çırpsam da kar etmiyordu bağırıp ayaklarımı savuruyordum . O lanet yere oturmak istemiyorum çünkü . Masanın yanından geçerken ayağına tutundum bu sefer beklemediğinden tökezledi.Bir daha çekmeyi denedi ama daha fazla tutundum . Bu sefer tokat attı ama yine bırakmadım . İyice sinirlendi ve o sinirle hızla çekti bu sefer ellerimde acıdı yere masadaki şişeler düştü ve kırıldı . Jackie sinirle küfrederek sinirle beni çekiştirdi . Ayaklarımı sallasam da çoğu boşa gidiyordu gelenlerin de pek canını yaktığını düşünmüyorum zaten . Sonunda koltuğa oturmuştum , kollarım , ayaklarım bağlı bir şekilde ona göre anlamsızca bağırıyordum , tehditler savuruyordum . Beni umursamadan enjektörü aldı ve çırpınmalarıma rağmen koluma sapladı . Damarıma yeni giren sıvının ilerlediği yolu hissediyordum. Damarlarımı yakıp geçiyordu , tüm vücuduma hakim olmaya başladı . Git gide gözlerim kararmaya başladı ve biliyordum eğer tamamen kapatırsam gözlerimi , kabusa açacaktım . Ve damarımdaki sıvı beni ele geçirdi kabusa kavuşmuştum . Ağzımdan bir inilti çıktı belkide uyandığımda ben , ben olmayacaktım ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zamanın oyunu
Ciencia FicciónBulduğu şey zamanda sıkışmasını sağladı.Farklı boyutlara atlayabilme özelliğine sahip oldu,ama onun tek istediği yaşının taşıdığı yüze kavuşmaktı.