Alya ile biraz vakit geçirmeye çalışarak üstümüzden stresi daha fazla hissettirmemeye çalıştım. "Kedileri çok mu seviyorsun sen?" Dedim bir kediyi severken. Bir hafta boyunca kedilerle ilgileniyordu. "Hıhım." Dedi mahsunca. "Mavi, kedilerinden birini sana vermiş. Hangisi göster bana." Dedim tatlı bir dille. Elimdeki kediyi kucağını alarak "Bu." Dedi sevmeye başlayarak. "Ya, peki adı ne?" Dedim diğer kediyi severken. "Adı Pontiş."
Bıyık altından gülerken kıkırdamamak için kendimi zor tuttum. "Demek Pontiş. Nereden geldi aklına bu?" Dedim. Güzel bir isimmiş diyemedim. Çok komik bir isimdi. Aşırı komik. Neyse kendine gel Çilem. Kızınla ilk defa bu kadar güzel konuşabiliyorsun.
Alya'ya bir süre vakit geçirdiğinde eskisinden daha sakin ve huzurlu görünüyordu. Fakat hala çekingendi. Yani aramızda tam bir anne kız ilişkisi yoktu. Fakat Savaş'ta daha bir rahat oluyordu. Sanırım Savaş'ın çok ilgilenmesi onu daha çok mutlu ediyordu.
Bakıyorum kıskandın Çilemciğim.
Yok be ne kıskanacağım neticede onun da kızı.
Tabii tabii...
İç sesimle kısa süreli bir çekişme yaptıktan sonra Alya'ya geri döndüm. "Bu akşam bir lokantaya gidelim mi? İster misin?"
"Yengem de gelecek mi?" Diye heyecanla bir tepki verdi. "Tabii ki. Hep beraber gideceğiz."
"O zaman olur." Dedi tavsanıyla ilgilenirken. "Bak Pofuduk. Akşam lokantaya gideceğiz. Bugün çok yemek yeme akşama şenlik var."
Huzurla gülümseyerek saçını sevdim. "Sen yine de aç kalma tamam mı? Yemeğini ye."
"Tamam." Diyerek pofuduk tavşanına sarıldı.
"O zaman olur." Dedi kedisini sevmeye devam ederken ve o kedileri sevmeye devam ederken ayağa kalkarak emin adımlarla içeri girdim. Bu büyücünün kim olduğunu öğrenmek zorundaydım.
Mutfağa geçtiğimde annem çalışanlarıyla beraber yemek yapıyordu. Aslı ve Beren ise koltukta oturmuş benim tepkimi izliyorlardı.
"İyi misin?" Dedi Aslı endişeyle. Beren de araya girerek "Evet. Çok solgun görünüyorsun. Bir sorun mu var."
"Evet, var." Dedim telefonumu cebimden çıkartarak. Sonra koltuğa oturarak Feride'den Alya'yı bakmasını rica ettim. O da olur diyerek dışarı çıktığında telefonumdan rehbere girerek Gülçiçek denen çalışanı aradım. Savaş'a evdekilerden haberdar eden kızdı. Bana da yardım etmesinin zamanı gelmişti.
"Buyurun hanımım." Dediğinde kızlara son kez bakarak konuşmaya başladım. Kızlar ise neler olduğunu anlamaya çalışıyor gibi birbirine bakıyordu. "Bana bugün iki saat içinde kadınların konuşmasını söyleyeceksin. Bugünkü büyü olayını zaten biliyorsun."
Birden herkes ne diye bağırırken şşt diyerek susturmaya çalıştım. Annemin duymasını istemiyordum. Kızlar bu sefer hayretle birbirine bakarken devam ettim. "Bu kadınların büyücülerini bul bana."
"Peki hanımım." Dedikten sonra telefonu kapatarak düşünceli bir şekilde bir yere odaklandım. Kızlar ise hayretle bana bakakalmıştı. "Sen ne dediğinin farkında mısın? Ne diyorsun sen!"
"Şst diyorum. Annem duyacak birazdan. Bir sakin olun önce."
Annemin duyup duymadığınız Emin olduktan sonra konuşmaya devam ettim. "Biri... bağırmayın bak, biri bana büyü yaptı."
Kızlar hep birden alini ağzına kapatarak şok içinde tepki verdiler. Aslı bir tiksinir gibi sirkelenirken tüyleri diken diken olmuş gibi baktı. Beren ise düşünceli ve sinirli bir şekilde bana bakmaya başladı. "Yav kızım, Alya'yı da alın geri dönün Mardin'e ne diye buradasınız hâla. Başınıza bir iş açacaksınız o olacak en sonunda."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilem (Kitap Olacak)
RomanceSavaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun. Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum. Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl...