pt.13

68 15 0
                                    

Jungkook gittiği gibi yatak odama çıkmış ağlamaya başlamıştım. Kalbimde bir ağrı vardı. Nefes almakta zorlanıyordum. Sevdiği biri olduğunu söyleyince kalakalmıştım. Belli etmemeyi becermiştim. Kim olduğunu sorduğumda cevap dahi vermemişti.

Yanaklarımdan süzülen yaşlar durmak bilmezken dolabımdan üstüme bir hırka alıp evden çıktım. Havanın soğukluğu bedenime işlemiyordu. Arabama binip bir hışımla sürmeye başladım. Gözlerimdeki boğukluk sürmemi engellerken umurumda değildi. Hızlı bir şekilde sürerken çoktan Taehyunglara gelmiştim. Kapıyı açıp sert bir şekilde kapatıp kapıyı çaldım. Kapı açılınca beni gören Jin hyung kaşlarını çatarak bana baktı. ''Noldu sana Jimin?'' Burnumu çektim. ''Hyung ben çok kötüyüm.'' Bana sarılıp içeri geçmemi sağladı. ''Bu soğukta hırka giyerek çıkmışsın üşüteceksin.''

Oturma odasına geçtiğimiz zaman Taemin ve Taehyung televizyon izliyorlardı. Bakışları bana dönüp paniklemişlerdi. ''Noldu sana Jim?'' ''Neden ağlıyorsun?'' sorularını cevapsız bırakarak koltuğa oturdum. Boş bakışlarla yüzlerine baktığımda cevap bekliyorlardı. ''A-Anlatacağım.''

Bugünü anlattığım da Taehyung sinirlenmişti. 'Umut verici hareketler ve söylemler yapıp bir de kalkıp üstüne bunu mu diyor?!' demişti. Haklıydı. Umut vermişti bana. Jin hyung Taehyung'u sakinleştirmeye çalışırken Taemin bana sarılıyordu. ''Bir daha Jungkookla görüşme. Ne yaptığı belli değil.'' Taehyung'un dediğiyle boş bakışlarımı ona sundum. ''Belki de Jimin'i seviyor. Utandığı için söylememiş olabilir.'' Taemin'in dediğiyle hepimiz ona bakmıştık. ''Hey. Sadece bir olasılık. Beni öldürecekmiş gibi bakmayın.'' Dediğiyle gülmüştüm. Biraz daha sakinleşip ağlamam durduğunda kendimi daha iyi hissettim. ''İçecek bir şeyler getireyim. Jimin alkol içer misin?'' ''İçerim.'' Taehyung gittiğinde arkasından Jin hyung'ta gitmişti. Hasta olduğum için içemiyordum ama bir seferliğine bir şey olmazdı değil mi? Taemin masada ki küllüğü getirip sigarasından bir dal çıkardı. Ona bakarken bende içmek istedim. ''Taemin bir dal alabilir miyim?'' Şaşkın gözlerle bana bakıp sigarasını yaktı. ''Sen ve sigara? Zararlı olduğunu ve içmemem gerektiğini söylüyordun bana.'' ''Evet hala zararlı olduğunu düşünüyorum. Şu an nedense canım çekti.'' Güldü. ''İyi bakalım al.'' Paketini uzatarak dalı alıp yaktım. Dumanı ciğerlerime çekerken rahatlamıştım. ''Yavaş çek Jimin.'' Jin hyung elindeki tepsiyle gelip şarap dolu bardağı bana uzatırken söyledi. Taehyung Jin hyung'un yanında yerini alırken arkaya doğru esneyip o da sigara yaktı. ''Jimin bugün istisna sanırım. Sigara içmezsin sen.'' Başımı salladım. ''Sen kilo vermiş gibisin ama. Yanakların eskisi gibi değil.'' İçkimden bir yudum alıp masaya bıraktım. ''Farkında bile değilim.'' Dedim. Konuyu değiştirmek için farklı konulardan bahsedip konuşmaya başladık.

Saat gecenin yarısına geliyorken ben hariç herkes koltukta sızmıştı. Yanımda ki Taemin koltuğun öbür ucunda uyurken, Taehyung ile Jin hyung birbirlerine sarılmış uyuyorlardı. Uyumadan önce birlikte olan anılarımızı anlatmıştık. Hem gülüp hem ağlamıştık. Jungkook'un adı geçtiği zaman ağladığımda Taehyung sarhoşlukla Jungkook'a saydırıyordu.

Olduğum yerden kalkınca aniden gelen mide bulantısıyla lavaboya gittim. Tüm içtiklerimi tuvalete boşalttıktan sonra nefes almada zorlandım. Nefesim kesiliyordu. Zar zor ayağa kalkıp lavaboda ki pencereyi açmayı denedim ama başımda ki ağrı engel oldu buna. Ağzımdan nefes alıp vermeye çalışırken başımı tutuyordum. Tüm aksilikler beni bulmuştu. Üç belirtiyi aynı anda yaşarken pencereyi açabildim ve kendimi dışarıya verdim. Hızlı ve derin nefes alıp verişlerim ile ciğerlerim açılmıştı.

Bir süre böyle durduktan sonra tabureyi kendime çekip açık olan cama yaslandım. Jin hyung'un verdiği kalın takımla üşümüyordum. Gökyüzüne bakarken gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. O kadar çok yorgundum ki pencerenin önünde soğuk hava ile uykuya daldım.

Yazım hatalarım varsa affola.

<3

HeatherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin