105.bölüm: bir mucize

598 78 13
                                    

"Soyman ailesi!" Diye bağırırken bir yandan da büyücüyü arabadan çıkarıp konağa doğru sürükledim. Büyücü halinden memnun görünmekle de bir o kadar da umursamaz davranıyordu. Fakat ben öfkeliydim. Tüm konağı bu ailenin başına yıkmak için gelmiştim.

Havaya iki el sıklıkta sonra tekrar büyücüye doğrultarak Salih ağayı ve o illet karısı Selma hanımı çağırdım. Telefondayken de Savaş'a olanları, yani büyucuye gittiğimi ve gerçekleri öğrendiğimi tek tek söylemiştim. Ama ayrıntıyı burada öğrenecekti. Bu dediklerime çok kızmıştı ama hemen orada olacağını söyledi.

 Herkes endişeyle konaktan çıkarken elimdeki silahla daha da korkmaya başladılar. Salih ağa o an "Neler oluyor!" Diyerek hiddetlenirken, ben ise tekrar havaya sıkarak Salih ağaya doğrulttum bu sefer. Sonra birden İlyas bey de önüne geçerek "Delirdin mi sen!" Diye hiddetlendi babası gibi.

Tekrar büyücü kadına doğultarak "Savaş'ı bekleyeceğiz." Dedim. "Savaş da geldikten sonra her şeyi konuşacağız." Diyerek Selma hanıma baktım. O sırada dışardan bir araba sesi geldi. Anlaşılan Savaş çabuk gelmişti.
Büyücü kıpırdamaya başladığında, "Sakın!" Dedim birden. "Sakın bunu denemeye kalkma!"

Savaş kafası karışık bir halde içeri gelirken "Burada neler oluyor?" Dedi hayretle. "Hoş geldin Sevgilim." Dedim gülümseyerek. Sonra da büyücü DuduCeylan'a dönerek "Şimdi dökül bakalım! Ne haltlar yediğinizi! Kocama ve ailesine neler yaşattığınızı dökül hadi!"

"Gelin, sen iyice kafayı yedin!" Diyen Selma hanım korkudan ortaya girerken silahı bu sefer ona çevirerek "Siz orada kalın Selam hanım! Sıra size de gelecek."

"Hadsiz!" Diye bağırmıştı ki havaya tekrar silah sıktım. Neyseki Aylin kızları erkenden içeri geri götürmüştü. Yoksa Elif ve diğerleri için hiç de iyi manzara olmazdı. Gerçi silah sesini de duyuyorlar ama yapacak bir şey yok. Şu an bunların anladığı dil buydu.

"Büyücü! Konuş yoksa bunu sıkmaktan hiç çekinmem bilesin!" Savaş şüpheyle kadına dönerek "Ne anlatacakmışsın büyücü? Yoksa bugünkü yanık kuşu sen mi getirdin?"

Büyücü "Evet!" Diye bağırırken herkes dehşetle iç çekti. Ortam iyice gerilmişti. Savaş ise kafası karıştığı için daha çok sinirlenmeye başlamıştı.

"Annen ve baban dillere destan bir düğün yapmıştı."  Büyücü, Savaş'ın gözlerine bakarak anlatmaya başlamiştı herşeyi. Ben de sadece izledim."Tıpkı sen ve karın gibi çok mutlulardı ve annen bu evliliği hamileliğiyle taçlandırmıştı. Fakat biri yanıma geldi ve anne babanın arasını bozacak bir büyü yapmamı istedi. Sürekli kavga edeceklerdi ama boşanmayacaklardı. Öyle de oldu. Fakat ayrıldılar. Boşanmadan sadece başka bir yere gitmek istediler. Annen seni aldı, Soyman ailesi de Ömeri aldı." Selma hanıma bakarak konuşmaya devam etti. "Gel zaman git zaman Ömer Asaf büyüdü ve o da evlendi ve bir bebek sahibi olacağını öğrendi."

"Sus! Konuşturmayın bu kadını! Salih ağa kovsana şu kadını!"

"Sen sus Selma!" Dedi Salih ağa öfkeyle. Sonra DuduCeylan'a dönerek "Devam et." Diye girişti sinirle. "Sonra bu sefer Ömer Asaf'a ve karısını öldürmeye karar vermiş. Karısını kaçırdı önce. Bebeğini ve kendisiyle beraber infazını verdi, sonra da Ömer Asaf karısını kurtarmak için peşinden giderken onu da öldürdtü."

"Kim bu! İllet karısı söyle!" Salih ağa artık daha çok öfkeleniyordu. Savaş ise kızaran gözleriyle üst üste travma yaşıyordu artık. Özür dilerim Savaş. Bu kadar ani olduğu için.

"Sonra Arif ağaya ölüm büyüsü yaptırdı. Karısının da bebeğini düşürdü." Salih ağa artık daha fazla dayanamamıştı. Belindeki silahı çıkartarak ona doğrultmaya başladı. "Bana isim ver Ceylan! Ver ki önce onu, sonra seni vurayım. Ne sen! Ne de o kişi bir dakika daha nefes alamayacak."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 3 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çilem (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin