---Nil'den
"Sarılmayı kısa tutmuştuk ayrılırken, mahçupça konuştu..."
"Ben özür dilerim, boş bulundum."
"Yok. Önemli değil," diyebildim sadece. Yine dilimin ucuna geliyordu olanları sormak ama yine yapamadım...
"Şey, ben gitsem iyi olacak," ayağa kalktım, tam gidiyordum, konuştu...
"Teşekkür ederim," dedi, kafasını kaldırıp minnetle...
"Neden?"
"Hiçbir şey sormadığın için."
"İsteseydin, zaten anlatırdın. Görüşürüz."
"Görüşürüz," kafamı çevirdiğimde kavgayı görünce, yolun ortasına düşen portakal paketini fark ettim. Hızla gidip, araba üzerinden geçip mahf etmeden aldım. Ve Dirhan'ın yanına geri geldim. Önce bir şeyler söylemek istedim ama sonra vazgeçtim. Öylece, dirsek izlerinin üzerinde başı aşağıda duruyordu. Ben de kalktığım yere, kaldırımın üzerine paketi sessizce bıraktım ve yoluma devam ettim...
---
Kulaklığımda Cem Adrian'ın "Sen Benim" şarkısı çalıyordu, tek şarkı moduna aldım, durmadan dinlemek için. Akşama kadar öylece yolda yürüdüm, sonra her zaman gittiğim deniz kenarındaki kayalıklara gittim. Hep oturduğum o yüksek kayanın üzerine oturdum. Dalgaların vuruşunu izlemeye başladım...
"Kendimi o dalgalar gibi hissetmemek elimde değildi. Kalbim çaresizce bu kayalara vuruyordu sanki. İçimde suçluluğun sancısı ve sevgilimin bana güvensizliğinin acısı vardı. Ben Sinan'ı gerçekten sevdim. Tamam, o rüyanın etkisiyle kalbime çok kızdım, hâlâ bile çok kızıyorum ama sevdim. Yaptığım yanlışlar vardı, evet. O gece yaşananlardan sonra Dirhan'ı eve aldığımı söylemem gerekirdi, biliyorum..."
"Keşke bilmem bir şeyleri değiştirseydi. Ama korktum, Dirhan'ı gözümün önünde öldüresiye döndürmüştü o. O anlar tekrar gözlerimin önünde canlandı..."
Bir kavganın yankıları
"KES ŞUNU!"
"KES SESİNİ! SAKIN BANA BİR DAHA DOKUNMAYA KALKMA! ALLAH BELANI VERSİN! ÖLDÜRÜYORDUN ONU!"
"Gebertememişim," deyince, derin bir nefes aldım.
"Sen ne anlatıyorsun hala bana ya? Ölebilirdi ama! Biz katil olabilirdik! Sen, katil olabilirdin! Kafan basmıyor mu senin?!"
Sinan'a bağırdığım sırada öksürük sesi duydum. Dirhan'a baktım...
Vicdanın Çıkmazı
"Nil-götür-beni," dedi kesik kesik...
Yere tamamen oturup başını kucağıma koyacakken Sinan, bileğinden tuttu.
"Eğer ona dokunursan-"
"Ne olur?"
"Her şey biter. Ayrılırım senden."
"Tehditle sevgili olduk da mı? Ayrılmakla tehdit ediyorsun? Bana bak, yürü git işine, beni daha fazla çileden çıkartma!" Dirhan'a doğru kafamı çevirdim...
"Sakin ol, kımıldama. Ben ambulansı arıyorum," telefonu çantamdan aldım, 112'yi tuşladım, tam arayacaktım, bileğimden nazikçe tuttu. O refleksle önce bileğimi sarmalanmış eline, ardında gözlerine baktım...
