~neden susuyorsun jeongguk?

5 2 0
                                    

~9. Bölüm
~neden susuyorsun jeongguk?
~Taehyung'un anlatımı ile,

-jeongguk, annemin son kelimesi her an ve her saniye beyninde çınlıyor... Durmuyor yapamıyorum 12 senedir annem olmadan nasıl yaşadım h-hiç bilmiyorum ve artık dayanamıyorum onunla birlikte yaptığımız aktiviteleri tekrar ve tekrar o yanımdaymış gibi yapıyorum. Ama onun yokluğu bir nebze olsun kapanmıyor. Özlüyorum hem de çok.

Jungkook'un gözleri dolmuştu kendi acımla insanların içini karartmaya ne kadar hakkım vardı ki?

Jungkook'a büyük bir içtenlikle tekrar sarıldım ve,

"Senin bana iki günde verdiğin güveni babam bana vermedi jungkook. Jungkook'un acı ile harmanlanmış bir şekilde gülümsediğini hissedebiliyordum. Devam ettim.

"Keşke annem beni bu kadar sevmeseydi belki şuan yaşıyor olacaktı."

Jungkook uzun bir süre sonra tekrar ağzını açtı.

"B-belkide seni bu kadar sevmeseydi şuan sen ölmüş olacaktın."

"Ben yaşıyorum da ne oluyor? Tam bir serseriyim babama olan tüm nefretimi okuldaki masum insanlardan çıkarıyorum b-ben yaşamayı hak etmiyorum."

Devam ettim,

"İnsanlar çok iğrenç biliyor musun ben de dahil geçen sene bizim okula yeni transfer olan bir çocuk vardı. Çoğu zorba onu zorbalıyordu ve içinde ben de vardım, lanet olsun ki  ben de vardım ayrıca en büyük zorbası da bendim. Babamın nefretini o çocuğa kusarken hiçbir şey umurunda değildi hem de hiçbir şey o üzülürse onunla üzülen biri var mıydı? Bir ailesi var mıydı,  ya da yalnızlık sularında boğulan bir çocuk muydu? Onun da bir gururu var mıydı? Onun da bir kalbi var mıydı? Onun da benim gibi acıları var mıydı, ya da onun en büyük acısı ben miydim? En önemlisi o benim umursamazca yaptığım zorbalıklara dayanabilir miydi? Umurumda değildi işte aptaldım. Acı çeken tek kişi benmişim gibi davranıyordum."

Jungkook'un bakışlarında bir farklılık seziyordum sanki ağzımdan çıkan tüm kelimelere ihtiyacı varmış gibi bakıyordu.

Jk, "s-sonra ne oldu?"

Titreyen sesimle cevap verdim,

"Daha sonra çocuk intihar etmiş."

Dedim ve tekrar gözyaşlarına boğuldum, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Jungkook'un da dolmuş gözlerinden yaşlar süzülüyordu umursamadan devam ettim.

"Sonra komaya girdi. Hala komada ama en koyan şeylerden biri de ne biliyor musun? Ben okuldan atılmadım. Okulun namı kirlenmesin diye bu olayın üstü örtüldü, ve ben hapiste olan babamın birkaç dolarlık rüşvetiyle o okulda kalarak tekrar öldüm..."

Her cümlem beni bir kez daha öldürüyordu yaşayan bir ölüydüm ben...

Öldürülmeyi hak eden ibretlik bir şeytandım.

Jk, "okuldakiler o çocuğun komada olduğunu bilmiyorlar mı?"

"Tabii ki de biliyorlar ama neden olduğunu bilmiyorlar tek bir kişi dışında."

"O kim"

"Park bogum."

"O kim?"

"Eskiden en yakın arkadaşımdı."

"Sonra ne oldu?"

"Ben ona her şeyimi anlatırdım her şeyimi... Babamı da, annemi de biliyordu tabii o çocuğu da ben boguma o çocuğun komaya girdiğini söylediğimde beni suçlamaya başladı. Sanki eski bogum gitmişti, yerine ne yazık ki doğruları söyleyen bogum gelmişti. Ben ses edemezdim çünkü, bana söylenen her doğru söz kalbimin en derinlerini saplanan birer oktu ve ben o oklardan asla kaçamazdım çünkü o okların her birini hak ediyordum taki bana "babandan ne farkın var Kim Taehyung ha!?" diyerek bağırana kadar evet ben acınası bir şeytan gibiydim fakat asla ve asla babam değildim. O iğrenç adama benzetilmek hak edeceğim bir şey değildi kabul edemezdim."

"Bunu kimse kabul etmez Taehyung."

"Evet, etmez ama b-bazen bazı şeyleri kabullenmen gerekir."

"Ne gibi şeyleri?"

"İğrenç bir insan olduğumu."

Jeongguk susuyordu iğrenç biri olduğumu her söylediğimde, ibretlik bir şeytan olduğumu her söylediğimde, serseri olduğumu her söylediğimde sadece, susuyordu. Kabul ediyor gibiydi ya da sanki bir şey söyleyecek ama kendine söz geçiremiyor gibiydi. Emin olamıyordum aklından geçen her kelimeyi o kadar merak ediyordum ki.

"Neden susuyorsun jeongguk?"

Gözlerime baktı.

Öyle boş bakıyordu ki hiçbir şey anlaşılmıyordu. Gözler doğruyu söyler derlerdi Jeongguk'un söyleyecek bir sözü yok muydu?
Varsa neden boş gözlerle bakıyordu? Neden diliyle anlatamadıklarını gözlerine, bakışlarına bırakmıyordu?

"Bana o gözlerle bakma."

"Hangi gözlerle?"

"Boş bakan gözlerle."

Jeongguk kafasını indirdi. Ve konuyu değiştirmek istermişcesine,

"O çocuk sana ne yaptı? Neyi kabullen?"

Dedi.

Yutkundum.

"En yakın arkadaşımın zorbam olmasına izin verdim."

|9. Bölüm sonu|

Evet bir bölümün daha sonuna geldik umarım beğenmişsinizdir. Beğenmeyi, beni takip etmeyi bol bol yorum atmayı ve diğer kitaplarimada göz gezdirmeye unutmayın sizleri seviyorum ve morluyorum.💜
Bangtanla kalın.  

Oba jk🤭

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oba jk🤭

Oba jk🤭

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tae...

++++

black screen/siyah ekran Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin