Herkese selam iyi akşamlar nasılsınız umarım iyisinizdir ?
Yazaramaacemi Bebeğimmm yıl dönümümüz kutlu olsun aşkımmm seni çok çok seviyorumm iyi ki hayatımdasınnn 💓😍🫰🏻🩷
Keyifli okumalar dilerim :))
Metnin genel akışı ve duygu aktarımı güzel, ancak bazı yerlerde noktalama işaretleri, cümle düzeni ve anlatım açısından daha akıcı hale getirilebilecek kısımlar var. İşte önerdiğim düzenleme:
---
Nil'den
"Nil, seni kırmak istemiyorum. Bize bugün çok büyük bir iyilik yaptın ama biz gidelim. Başka zaman geliriz, ortam bana uygun olduğunda yani."
Çiçek, Asır’ın kolunu dürttü. "Ortam uygun değil" derken Dirhan’ın burada olmasını kastettiğini anlamıştık hepimiz.
"İtiraz istemiyorum Asır, gelin işte. Hem ben Çiçek’le düzgünce tanışmak istiyorum." Dedim ve ona göz kırptım.
Asır, Çiçek’e baktı ve sordu:
"Güzelim, sen girmek istiyorsan senin için girerim, biliyorsun. Hadi, sen karar ver."Bana baktı. Gözlerimle ‘Evet de’ işareti yaptım.
"Davete hayır demek olmaz aşkım, ayıp olur. Bir kahve içer, kalkarız."
Asır birden kafasını kaldırıp ona baktı. Sanki Çiçek "aşkım" kelimesini ilk defa söylemiş de, o da ilk defa duyuyormuş gibiydi. Hiçbir şey söylemedi ama gözleri ışıldadı o kelimeyi duyunca. Elini uzattı, Çiçek de karşılık verdi. Asır, avuçlarının arasına alıp sıkıca tuttu.
Dirhan hemen içeri geçti. Bense onları kapıda karşılar gibi karşıladım, ev terliklerinden çıkardım iki tane. Yere koyup gerginliği dağıtmak adına konuştum:
"Hoş geldiniz, hoş geldiniz."
"Hoş bulduk." dedi Çiçek.
Kızların o kutsal hareketi olan yanaktan öperek selamlaşma hareketini yaptım, yanına gelip. Bu kadar samimi olmama hem şaşırdı hem de çok tatlı buldu. Yani… Galiba. Zaten çok tatlı bir kızdı. Sanki dört gün önce sokak ortasında kavga eden biz değilmişiz gibiydi.
Asır ayakkabısını çıkarıp terliği giymişti bile. Tam yere eğilip bağcıklarını çözecekti ki Asır önce davrandı. Çözüp ayakkabının birini çıkardı ayağından, incitmeden, yavaşça… Sonra da terliği giydirip nazikçe ayağını yere koydu. O an boyunca onları izlemiştim, hayranlık dolu bakışlarla. Çiçek çok utanmıştı.
"Asır, ne yapıyorsun? Vurulmadım, alt tarafı kriz geçirdim ben."
Asır hemen kaşlarını çattı.
"Şu olayı hatırlatıp durma Çiçek, çok gerginim zaten. Ayrıca ‘alt tarafı kriz’ diye bir şey yok. Çok korkuttun beni."Asır, ceketini çıkarmadan direkt içeri dalarken ben Çiçek’in kabanını aldım. Asır gözden kaybolunca konuştum:
"Adama bak be, kendi elleriyle çıkardı ayakkabılarını." Ellerimle ‘Vay be’ işareti yaptım.
Çiçek gülümsedi. "Abartmak konusunda üstüne yoktur onun."
"Kıymet bil kızım. Tamam, Dirhan da beni çok seviyor ama bir kere bile elleriyle çıkarmadı ayakkabılarımı. Vurulduğumda bile ben kendim çıkardım eğilip. Gerçi biz hastaneden çıkarken kavga etmiştik, yanımda değildi ki. Ama hakkını yememek lazım, o süreçte çok yanımda oldu, aşkım benim. Hatta biz aynı gün sevgili olduk, biliyor musun?" Sesimde inanılmaz bir heyecan ve mutluluk vardı.
