~7~

291 19 22
                                    

Ben D.O Kyungsoo, Kim Jongin'i hayatıma sokmanın bedelini ödediğimi hissediyordum. 

Çünkü bu hayatta bazı kurallar vardır adı koyulmamış gerçeklerdir bunlar, canınızı acıtacağını bildiğiniz şeyleri kabul edersiniz ya hani ben öyle yaptım...

Parkta oturmaya devam ederken yaklaşan ayak seslerini duyduğum için kafamı kaldırdım tanımadığım birisiydi, ve gerçekten yakışıklı gözüküyordu, boyu uzundu ve gözlerinin altı mor gibiydi bu korkunç gelsede tuhaf bi şekilde ona yakışmıştı

-Merhaba

-Oh Merhaba ?

-Ah adım Tao

-Bende Kyungsoo

-Burda tek başına oturduğunu görünce gelmek istedim, ayrıca seni bugün Kris'in yanında gördüm arkadaşın mı ?

-Ah k-kuzenimin yakın arkadaşlarından

-Kuzenin ??

-Kim Jongin

-Ohh şey senden yardım istiyecektim fakat üzgün görünüyorsun

-Hayır bir şeyim yok lütfen ne istediğini söyle

-Ben Çin'den geldim Kris'in çocukluk aşkıyım, ilk aşkıyım tabi o da benim, fakat bi gün aniden kayboldu ve beni bıraktı gerçekten o yokken çok acılar çektim ve şuan o gayet mutlu gözüküyor beni tanımadı bile ona kendimi hatırlatıp intikam almama yardım eder misin ??

Bunu geri çeviremezdim ona yardım etmeliydim çünkü Tao Kris'ten bahsederken bile aşık olduğunu anlayabilirdiniz. Ayrıca Jongin yüzünden pek fazla arkadaşım yoktu. Tao'ya yardım ederek kendim de kafamı dağıtabilirdim ayrıca Tao gerçekten yakışıklıydı fakat Jongin kalbime sahip tek kişiydi.

-Sana yardım edeceğim Tao ama şimdiden söylemeliyim ki Jongin senden nefret edecektir

-Jongin'i hiç dert etme

-Tao senden bir şey isteyebilir miyim?

-Tabi ki Kyungsoo

-Jongin'den korkmadığına göre güçlü birisi olmalısın sen de bana yardım et Jongin'e aşığım ve o gözümün önünde başka bi kızla yiyişiyor gerçekten kalbim acıyor ve kırılıyorum Tao onu kıskandırmama yardım et lütfen

-Kyungsoo sen aradığım kişisin işte bi taşla iki kuş

-Bundan sonra bana Soo de Tao

-Sende bana pandam de tamam mı onları kıskandıralım bebeğim şimdi düş peşime okula dönüyoruz

*********************

*******Jongin'in bakış açısıyla*******

Yaptığım şeye hala inanamıyordum, gerçekten sinirlenmiştim gereksiz yere Soo'yu kırmıştım kendime söverek az önce öpüştüğüm kıza baktım

-Yanıma yaklaşma sürtük

Hızla çatıya koştum rahatlamam gerekiyordu ağzımda hala o sürtüğün bıraktığı tat vardı ve iğrençti, oysa ki benim minik Soo'mun tadı ne kadar da mükemmeldi....

O kızı öpmemin sebebi de Soo'ydu. Kris ne kadar yakın arkadaşım olsa da ben Kyungsoo'yu annesinden kıskanacak kadar deliydim ve yemekte yanımda hızla kalkıp gidince sinirlendim kendimden iğrenmek istedim ona sinirlendiğim için o kızı öptüm çünkü o sürtük kendimden iğrenmemi sağladı ama hesaba katmadığım bir şey vardı ve o da Soo'ydu benim küçük baykuşum kendi kendime içimde yaşadığım bi salaklık yüzünden kırılmıştı.

Çatıdan bahçeyi izlemeye devam ederken gözlerim bi noktaya takıldı, Soo okula geri dönmüştü fakat yanında ki piç kimdi ? Onun yanına yaklaşmaya nasıl cüret ederdi ve kolunu omzuna atmıştı fakat Soo sadece bana aitti bunu Soo'ya göstermem gerekiyordu.

Hızla yanlarına koştum okulun ortasında bir şey yapamazdım bu yüzden Soo'yu kolundan tutup sürükledim, onu lavobaya soktum

-Herkes dışarı, Hala duruyor musunuz ? DEFOLUN!

Herkes çıktığında kapıyı kilitledim ve Soo'nun gözlerine diktim gözlerimi. O an kalbim parçalara ayrıldı benim baykuşum ağlamıştı gözleri ve burnu kırmızıydı, onu ağlatan piçte bendim kendimden iğreniyordum. Dışarıdan güçlü kendini beğenmiş bir Jongin olduğum doğruydu ama bütün benliğimle kendimden nefret ediyordum. Derin bir nefes alıp konuştum

-Yanında ki kimdi Soo ?

-Öptüğün sürtük kimdi Jongin?

-Yanında ki piçten hoşlanıyor musun?

-Öptüğün dudakların tadını beğendin mi ?

-Soo bunu yapma piçin tekiyim vur bana ağla küfret ama bana böyle davranma kendimden o kadar çok nefret ediyorum ki

-Jongin belki de haklıydın bana acı çektirdiğin halde kabul ettim ya seni etmemeliydim belki de ve Tao bana iyi geliyor Jongin senin yaptıklarınsa beni öldürüyor

Soo hızla kilidi açıp çıktığında o şekilde dikilmeye devam ettim lanet olası bir piçtim. Hızla okuldan ayrıldım ve bara girip içmeye başladım. Soo'dan uzak duracaksam yaşamamın anlamı da yoktu sahi ben neden yaşıyordum daha fazla düşünmemek için eve gitmeye başladım Soo'yla olan evimize Soo gibi kokan evimize Soo'yu ağlattığım eve Soo'yu öptüğüm eve Soo'yla uyuduğum eve....

Kapıyı açık sarsak adımlarla yürüdüm o sarı kafalı piçte burdaydı ve Soo'yla oturuyorlardı beni görünce Soo hızla ayağa kalktı gözlerimin içine bakıp dolu gözleriyle geri oturdu onu bu hale getirdiğim için ölmeliydim evet evet kesinlikle yaşamayı haketmiyordum lavaboya girip kapıyı kilitledim elime aldığım jilette ki yansımama bakıp gülümsedim, Soo'yu haketmiyordum, onu üzmeyi haketmiyordum ölmeliydim.

Jileti hızla sol bileğime geçirdim ilk başta acımıştı ama bu sorun değildi birden arkamdaki dolaba çarptığımda dolap yere düşmüştü kollarıma bir sürü çizik attım her yer kandı ve başım dönmeye başlamıştı bilincimi yitirmeye başladığım an aklımda kalan son şey endişeli ve ağlayarak bana bakan baykuşumun gözleriydi, ölmeden önce gördüğüm son şey onun gözleri olduğu için dudaklarımı yukarı kaldırdım ve karanlığa doğru koşmaya çalışan gözlerime izin verdim.....

**Aağğağağaa ruh halim çok mal o yüzden duygusal yazasım geliyo Jongin kesinlikle düşündüğünüz piç velet değil Soo'yu çok seviyo ama Jongin sinirli ve hislerini aktarmakta sorun yaşıyo onu affedin lütfen ^.^ her türlü fikrinizi benimle paylaşın lütfen sizi çoook seviyorum**

Forever YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin