"Siktir"

2

Multimedia Elis

İnternetten hem çok pahalı olmayan hemde güzel bir ev aramaya başladım. Şu yaşıma kadar hiç para sıkıntısı çekmemiştim ama bundan sonra çekeceğe benziyorum. Çalıştım ama internetten hem kalacak bir eve hemde çalışacak bir yer aradım. Çalışcak bri yer bulduğumda omzumda ki yük bir az olsun azaldı. Ankaraya gelmeme çok az kalmıştı.

Ankara İl sınırı

Hatta gelmişim. İş buldum bu çok iyi ama ev hatta işten önce ev bulmam lazımdı ama yok ya pahalı yada iğrenç. Allahım ne kadar da zor.

2+ 1
Kiralık ayda 400 ₺

Oha gayet güzel bir yer hem güzel bir fiyatı direk orda yazan numarayı çevirdim ve çalmaya başladı.

"Alo "

" Alo merhaba ben Elis ım şey telefonda gezerken kiralık bir ev buldum acaba doğru mu aramışım"

Hafif bir kıkırdama sesi geldi sadece bu ses kaşlarımı çatmama sebep oldu. Sakin ol Elis sadece ev için sakin

"Evet doğru aramışsınız görüşmek istiyomusunuz"

"Beyefendi ben bugün bu eve geçmek istiyorum ne yapılması gerekiyorsa yapılsın ne kadar işimiz olucak yani çok sıkılmak istemiyorum parası ne se vericem tamam "
Okadar hızlı konuşmuştum ki adamın anladığından şüpheleniyorum.

" Tamam direk bugün geçcekseniz bir kafede buluşalım ve size anahtarı veriyim işlemleri sonra yaparız kafe liva da buluşalım "

" Ankaraya yeni geldim liva kafeyi bilmiyorum nasıl yapcaz "

" Tamam siz şuan neredesiniz"

" Ulus yazıyor "

" Tamam ben geliyorum iyi günler ayrıca adım kıvanç "

" Memnun oldum Kıvanç bey sizi bekliyorum "

Arabayı bir otoparka eğleyip yürüyerek bir kafeye girdim ve boş bir masaya doğru yürümeye başladım.

" Hoşgeldiniz efendim ne isterdiniz "

" Sıcak çikolata "

" Hemen getiriyorum " gülümseyip gitti bende önüme dönüp düşünmeye başladım. Kafamda o kadar soru var ki.

Yeni hayatım nasıl olucak?

Param yetcek mi? En büyük merakım bu herhalde ha bide

Babamla annem mutluluktan öldü mü?

Gitmiş bizi bi daha görmek istemediğini söylemiş ve gitmiş neden ki anlamadım

Düşüncelerime attığım cümle kafamın içinde canlandı resmen. Nasıl demişti yalan söylüyordu pislik ama neden  Annem diye demiyorum pisliğin tekidir kendisi bir insan ancak kendinden bu kadar nefret ettirir. Hadi onu geçtim ya babam o nasıl yaptı ya. Kafam almıyor yeminle.
Böyle düşüncelere dalmışken telefonum çalmaya başladı kim olduğuna bakmadan direk açtım

"Evet? "

" Ben kıvanç nerdesin?"

"Kafedeyim "

" Hangi kafe"

" Bilmiyorum "

Telefondan bir kahkaha sesi geldi sonra ne dediğimi anladım bilmiyorum mu. Düşünmeden konuşmanın zararları işte malım ya gene rezil oldum.

" İyi tamam ben bulurum seni"

Telefonu kapattım. Ya ne kadar malım rezil oldum ya kısacası rezil oldum malın tekiyim abi malın teki. Neden bunu taktığımın farkında değilim ama yeni tanıştığım birine rezil olmak koyuyor. Telefonum yeniden çalmaya başladığında kim olduğuna bakıp öyle açtım.

"Efendim kıvanç "

" Elini kaldırır mısın "

Dediğini yapıp elimi kaldırdım bana doğru gelen sarışın hafif uzun saçlar yakışıklı denmeyecek normal bir erkek.

Ukalaya da benziyor hani. iç sesim gene devreye girdiğini farkedip derin bir nefes aldım bıktım artık iç sesimden hem fesat hem gıcık hem terbiyesiz.

Öyle deme ihtiyacın olur. Of tamam sus artık. Kıvanç bana bakıp elini uzattı elini tutmak yerine gülümseyip elimi oturacağı yeri gösterdi. Sanki bozulmuştu. Ee napıyım herkesin elimi tutamam yani.

"Anahtar " dedi anahtarı bana uzatıp gülümsedi ama içten değildi sanki ukalaca

Gördün mü bak ben baştan anlarım kızım sen mal mal bak. Haklı olduğunu bildiğim için sustum. Sanki içimde benle beraber ama bana zıt biri yaşıyor ya. Bende tek kaşımı kaldırıp ukalaca gülümsedim.

"Saol " dedim Bu sırada sıcak çikolatam gelmişti ve yudumlamaya başladım. Kıvanç da kahve istemişti.

" işlemler olarak napcaz yada napcam para falan "

" İşlem olarak bir kaç kağıt parçasını imzalaman yeterli ayda birde paranı vereceksin " bilmişce konuşması beni sinir ederken bi yandan da tam yüzüne yumruk atma isteği uyandırıyordu. Sakin ol Elis sakin .

"Tamam ben kalkıyorum ozaman" Yavaş yavaş kalkmaya başladığımda kafasını sallayıp gidebilirsin dedi. Ben de çantamı alıp çıktım. Acaba hesabı ben mi ödenmeliydim şimdi ayıp olmasın tam geri dönmüşken hayvan gibi bir vücuda çarpmam bir oldu.

"Siktir "

" Siktir "

"Oha be dikkat etsene olum "kafamı kaldırdıkça kaldıryordum bu nasıl bir boydur mübarek.

" Pardon ya aniden dönen benim zaten "

" Ee sende dibimde gitmeseydin bana ne " itip geçtim kavga etmeye hiç hevesim yoktu arkadan bir ses geldi ama takmadım.

Korktum demiyoda kavga yapmaya hevesim yok diyor çık çık ayıp.

Bir sus ya evet korktum boyu upuzun kaslar desen 10 beygir gücündedir napıyım bilerek kendimi ölüme mi atıyım. Hızlı adımlarla masaya giderken Kıvanç'ın kalktığını farkettim ve içimden kendime küfürler saydırmaya başladım. Hem boşuna yürüdüm hem Kıvança ayıp ettım hemde şu ayıyla boşuna kavga ettim.

Kafeden çıktığımda arabama binip evim yolunu tuttum. Evin yolunuda Kıvanç bahsetmişti ondan biliyom yoksa. Eve vardığımda içimden bir gülümseme isteği geldi ve yalnızken bir gülümse bahşettim kendime. Çantaları ve gitarı alıp eve çıktım. Evin anahtarını alıp açtığımda yüzüme bir lavanta kokusu çarptı. Yanlış mı geldim diye düşünmedim değil. Eve yavaş adımlarla girerken gerçekten evin tertemiz olduğunu farkettim. Yeni temizlenmiş olduğunda. Tahminen Kıvanç buluştuğumuz zaman evi temizletmişti. Buna mutlu olmadım değil hani. Eve geçip koltuğa yayıldım. Gayet güzel bir ev buldum yarın iş için de gitcem yeni hayatımın bu kadar iyi başlaması bi halt çıkcak diye düşünmüyor değilim ama .

Yeni hayat güzel başladı ha.