3

87 6 4
                                    


Sabah kalktığımda her yerim ağrıyordu. Koltukta uyuya kalmışım ama ya. Bide dar pantolon gömlek. Bu nasıl bir mallıktır. Sakince kalktım. Çantaları alıp kalacağım odaya baktım bir yatak bir de gardolap kıyafetlerimi alıp güzelce yerleştirdim. Ardından gitarımı güzel bir köşeye koydum ve odadan çıktım. Karnım guruldayana kadar aç olduğumu farketmemiştim. Hızlıca amerikan mutfağı olan mutfağa girdim ve karıştırmaya başladım. Tek bulduğum ne biliyo musunuz.

Tava

Güzel bir tava. Bir miktar para alıp market bulmaya başladım zaten uzun sürmedi biraz ilerde küçük bir market vardı. İçeri girip bir kutu yumurta, bi koli çikolatalı süt, yağ, peynir, zeytin, ekmek, deterjan, sünger, çakmak, sigara, alıp çıktım. Hızlı adımlarla binaya girdim. Kapıyı geldiğimde anahtarı bulmaya çalıştım. Dar olan pantolon dan zar zor çıktı. Tabi çıkarken ağzımdan hangi tür küfür geldiyse ettim. Eve girip poşetleri mutfağa bıraktım. Odama gittim ve rahat bir eşofman birde bana büyük gelen tişortu geçirdim. İşte hayat budur ya. Mutfağa koşar adım girip tavayı çıkardım güzelce yıkadıktan sonra ocağa koydum yumurta yaptım peynir, zeytin falan klasik kahvaltılık hazırladım ce çikolatalı sütümü koyup kahvaltımı yapmaya başladım. Gerçekten açıkmışım. Eve güzelce bir alışveriş yapmam gerekiyor sonuçta artık burası benim evim. Kahvaltımı bitirdikten sonra bulaşıkları yıkadım. Odama geçip üstümü değiştirdim ve alışveriş yapmak üzere bir tane alışveriş merkezine gitmeye karar verdim

***

Alışveriş bittiğinde yani pestlimin çıktığı zaman eve geldim ve üstümü değiştirip yattım. Baya harcama yapmıştım ama sorun değildi. Artık çok iyi bir fikrim vardı.

Alışveriş yaparken bir okula kaydımı yapmam gerektiğini düşünüp evin yakınlarındaki bir liseye kaydımı yaptırdım. İşe de başvurdum umarım alırlar. Garsonluk yapcam. Belki çok yorulurum ama kendi ayaklarım üzerinde durmam gerekiyor. Olabildiğince az lazım olduğu zaman tabi babamın hesabından para çekcem. İş için beni arayıcaklarını söylediler. Böyle dalmış gitmişken telefonum çalmaya başladı.

"Alo "

" Alo ben Kıvanç eve geliyorum evrakları getirecem evdesin dimi "

" Tamam gel " eve gelcek ve benim evim gerçekten çok dağınık. Hızlı bir şekilde mutfağa gittim. Aldıklarımı buzdolabına yerleştirdim. Etrafta ki eşyaları topladıktan sonra Kıvanç için kek yapmaya başladım sonuçta çocuğa borçluydum. Hem kafe için hemde evi temizlettiği için pis de bırakabilirdi ama. İnternet den kek tariflerine baktım

3 yumurta
1 bardak şeker
1 bardak
sıvı yağ
1 çay bardağı süt
2 bardak
un
1 çay bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Karbonat

Yazanların hepsini yaptıktan sonra fırına koydum. Umarım güzel olur. İlk defa yapıyom güzel olacağından emin değilim. Olmassa ayıp olur.

Önceden azcık merakın olsaymışta öğrenseydin mal. Annem gibi konuştun. Özür dilerim annem dedim. Normal bir anne gibi konuştun. Annem diyince aklıma onlar geldi acaba napıyolar benim şu zamana kadar gelmeme mi farketmişlerdir. Hatta annem merak etmiştir beni değil tabiki gene başına ne belalar açcamı merak etmiştir.

Annesinin İlk nefret ettiğini belirttiği gün

Elis gece boyunca içmişti. Bardan çıkarken o sinirle magazincilere dalmıştı. Tabi bir hafta boyunca magazincilere olay oldu. Bide o gece bir kaza yapmıştı. Annesi magazinde adlarının çıkmasından nefret ederdi. İşte Elis de bunu bildiği için bunu yapmıştı. Ama kaza son nokta olmuştu. Haberlere olay olmuştu babasıyla annesi olayı paraları kapattı. Ama annesi bu konuyu kapatmadı ve sabahleyin kızının odasına çıktı ve bağırmaya başladı. Elis ne olduğunu şaşırırken annesi daha çok sinirlendi ve Elis'e tokat attı. Elis'in dudağı kanamaya başladı. Annesi çekip gitti. Akşam hiç bişi olmamış gibi yemeğe çağırdılar ama tek bir sorum vardı yemekten önce annesi gene Elis'in odasına gidip yemeğe gelme diye uyardı. Elis zaten yemeğe inmicekti ama annesi sırf ona inme dediği için yemeğe indi. Yemek yerken babası Elis'in dudağını sordu Elis tam gerçeği söylicekti ama annesi kavga etmiş diye geçiştirdi. Elis diğer günlerde babasına açıklamaya çalıştı ama babası zaten işler dolayısıyla onu dinlemedi belkide inanmak istemedi.

Kıvanç eve gelmişti. Kek dediğim gibi çok güzel olmadı ama gene de güzel olmuştu. Kıvanç ın önüne koydum yanına çay yaptım daha ne olsun yani.

"Keki ilk defa yapıyosun dimi " ona ters ters baktım ne yani daha tanışalı iki gün oldu bu nasıl öküzlük. Gözlerimi devirip cevap verdim.

" He ilk yapışım nolmuş "

" Tamam kızma hemen güzel olmamış söyliyim dedim " ona ters ters bakmaya devam ettim nekadar da hayvan. Ben ona böyle bakarken kahkaha attı ve kağıtları uzattı bende okumadan imzaladım ve verdim. Türküz yani napalım. Kıvanç ayağa kalktı ve bidaha görüşmeyiz umarım dedi ve gitti. Arkasından ağzıma geleni saydım ve döndüm. Keki de bitirmiş hem güzel değil diyor hemde bitiriyor.

"Hayvan "

Bulaşıkları yıkarken telefonum çalmaya başladı bilinmeyen numaradi. Açtım

" Evet "

" Ben iş başvurunuz değerlendirdik ve yarın başlayabilirsiniz " sanki müdür alıyor bi garson ya tövbe tövbe.

" Tamam saat kaç gibi geliyim "

" Saat 7 gibi kafede olun lütfen " istem dışı ağzımdan oha çıktı nasıl kalkacaktım ya kadın hafif kıkırdadı ve iyi günler diyip telefonu kapattı. Hızlıca yarına beyaz tişört ve siyah pantolon buldum ütüleyip güzelce astım. Zaten ütülemem yarım saat sürdü. Kendimi kınadım zaten arkadan iç sesim de beni kınadı. Arada bir iç sesime gülmüyor değilim hani.

***

Lan sabah sabah şu alarm sesini duymak ne kötü oluyormuş. Alışık değilim tabi okula bile istediğim saatte giden ben sabah yedi de iş of of. Hızlıca kalktım soğuk bir duş aldım. Çok üşüdüm ama kendime gelmem için bunu yapmam gerekiyordu. Titreye titreye üstümü giydim. Yanıma telefonumu ve bir miktar para alıp çıktım. Son model arabayla etrafta gezmem ilgi çekti ama bir süre sonra herkes alıştı. Arada bir bakıyorlar tabi. Kafenin önüne geldim saate baktığımda 7:05 geçiyordu ilk günden geç kalmak mükemmel. Kafe lüks bir kafeydi. Genellikle gittiğim kafelere benziyordu şimdi orda çalışmak için giriyorum. İçeri girdim direk şef üstüme garsonların taktığı şeyi verdi - adı ne bilmiyorum :D- ben de üstüme geçirip çalışmaya başladım. Çok yoğun bir yerdi hep nefret ettiğim tipler vardı zengin bebeleri. O kadar tiksinçler ki eski evimde de bu yüzden hiç arkadaşım yoktu hepsinin burunları havada.

İşim bittiğinde artık bacaklarım ağrıyordu yürümekte zorluk çekiyordum arabaya bindiğim gibi eve geldim. Ne ara geldim bende bilmiyorum uyukluyorumdu herhalde. Eve çıktım üstümü değiştirirken bile üşendim ama değiştirmessem rahat edemem. Zorla üstümğ değiştirdim ve yatağa attım kendimi sonra zaten uyuya kalmışım.

"Siktir"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin