🎈🎈🎈~8~
Ölmek İçin Genç Mi?
Bir an için dünyada olan hiçbir şeyi görmemeyi diledi,belki annesinin vurdumduymazlığını babasının sinirli hallerini görmek zorunda kalmazdı. Peki ya hisslerini nasıl kapatacaktı?
Kolay olanı seçip hayatını mı karartmalıydı? Gerçi hayatı uzun yıllar önce kara bir deliğe düşmüştü. Uçsuz bucaksız kara deliğin en diplerinde can çekişirken bulduğu benliğini biraz olsun rahatlatamaz mıydı? Bunu yapacak,ona yardımcı olacak birini bulamaz mıydı?
Evden mi kaçmalıydı yoksa karanlıkta yaşamaya devam mı etmeliydi pek emin değildi. Ona yol gösterecek kimsenin etrafında olmaması aile olarak adlandırmak zorunda kaldığı annesi ve babası yüzündendi. O hiçbir şey yapmamıştı.
Hem insanları seviyordu bir zamanlar. Çocukların ağlamasından bile bir şeyler çıkartır onları eğlendirirdi. Peki ya şimdi bir bebeği bırakın ne için kendini eğlendiremez hale gelmişti?
Bu o olamazdı. Bu vücut onun olmamalıydı,bu büyük eve bu ruhsuz aile onun olmamalıydı.
Ağabeyi gibi ortadan yok mu olmalıydı dikkat çekebilmek için. Ağabeyinin öldüğünü söylemişlerdi ona ama o inanmıyordu. Kimseye,hiçbir şeye inanmamayı ağabeyi ona öğretmişti. O olmada ne yapacağını düşündü bir müddet oturduğu yatağında.
O yoktu zaten,gideli iki yılın aşkın bir süre geçmişti. Ağabeyini çok özlüyordu ve sürekli onu bulmak adına bir şeyler yapıyordu ama annesi her seferinde ağabeyinin öldüğünü ve bedeninin çokta çürümüş olacağından bahsedip onu korkutuyordu.
Ağabeyi öyle bir şeye izin vermezdi asla. Güçlü olmayı ondan öğrenmişti,pes etmezdi ve onu bulacağına adı gibi emindi.Kapının çalan sesini duyduğunda oturduğu yerden kalkıp aşağıyı gösteren penceresine baktı,anne demekten çekindiği kadın gelmiş olmalıydı. Evin hizmetlilerinden birinin kapıyı açtığını duydu. Annesini görmekten tiksinecek hale gelmişti,o kadın onun gözünde bir katildi. Cani bir o kadarda sarsılmaz bir katil.
Öz annesini ve babasını yıllar önce kaybetmiş olması onun suçumuydu? O arabada olmamalı mıydı? Yol sırasında babasının açtığı eğlenceli şarkıyı dinlemek istemediği için öne doğru eğilip o radyoyu ellemese herşey daha mı güzel olurdu?
Bu kadın ona anne demesine izin vermiyordu,adamda öyle. Ama o inadına aradığı kendi ailesini burada bulabileceğini düşünmek istiyordu.Ağabeyi anne ve babaları hayata veda ettikten yıllar sonra burada yaşamaya dayanamadığı için gerçek ailesinin yanına gidebileceklerini söylediğinde daha küçük bir kız çocuğuydu o. Korkarak "Hayır," demişti yanında kalan tek kişiye "Yapamayız,baksana yeni bir ailemiz var!" Kendi kurduğu cümle yıllar sonra ona ihanet etmişti. Peki ya ağabeyi neden onu yanında götürmemişti?
Onu hiç sevmemiş miydi yoksa sırf o istemiyorum diye mi burada tek başına bırakmıştı? Kafasındaki sorulara asla cevap bulamayacağını biliyordu elbette.Anne dediği kadına yakalanmamaya çalışarak ailesinin yattığı mezarlığa gitti.
"Merhaba," diyerek başladığı cümle göz yaşlarıyla devam etti,onun konuşmasına gerek yoktu gözyaşları zaten yeterince açıklayıcı davranıyordu.
Yağmurdan ıslanmış olan toprağı elledi "Ben,özür dilerim." Özür yeterli kalır mıydı? Cevabı biliyordu ama tekrar söyledi "Özür dilerim."Arkasında ona bakan üç kişiyi tanıyordu. Evinde yaşadığı kadın onun bu halini görse çoktan delirmiş olduğuyla ilgili şeylerden bahsederdi ama arkasında olduklarını hissettiği ailesi gerçekti.
Babasının mezarının çamurlaşmış toprağına kafasını koyduğunda üzerine örttüklerini biliyordu. Ailesi onun üşümesine dayanamazdı.
Ruhlarının her zaman yanında olduğunu biliyordu,onu yalnız bırakacak değillerdi ya.Boylu boyunca uzandığı toprağa sıkı sıkı sarıldığında ve yağmur damlalarının üzerini ıslatmasına,gökyüzünün bir kez daha onun için ağlamasına izin verdiğinde henüz çok gençti.
Ölemeyecek kadar mı gençti yoksa ölümü seçebilecek kadar mı?
🎈🎈🎈
-Ölüm kolay bir seçimse yeryüzünde ki bu kadar melek neden ağlıyor?-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Köşe Yazı Köşesi
Literatura FaktuMadem 'Bu Köşe Yazı Köşesi' ne duruyorsun orada? Sende okusana! Tek bölümlük hikayeler,denemeler belki dahada fazlası! Şöyle şuradan okumaya başlayalım lütfen,teşekkürler...