Buğulu bir görünüş. Sıcak bir hava. Keskin bir koku ve birkaç ses. Işte gözlerimi açtığımda hissetiklerim tam da bunlardı. Neler oluyordu? Bir fikrim yoktu ama buranın hastane olduğunu er ya da geç anlayabilmiştim.
Biri ellerimi tutup
"Hey! Uyandın!" diye bağırana kadar etrafımda olan insanları fark etmemiştim.Kafamı kaldırdığımda annemin bana ağlayarak baktığını gördüm. Ellerimi kaldırıp ağzımı açtığımda annem
"Şşş... Kendini yorma " diye atladı.
Kendimi toplayıp tüm bu olanlara bir anlam vermeye çalıştıktan sonra
"Bana ne oldu?"
Bunu dediğimde içimden birşeyler koptu sanki. Babam dönüp "Kaza yaptık" diyene kadar bunu hiç düşünmemiştim.
Evet. Babamın dedikleri doğruydu. Ben en son arabadaydım ve ve ...
Iceri uzun boylu yaşı ilerlemiş olduğu saçlarından belli olmasına rağmen hala bir karizmatikliği olan bir adam girdi ve "Merhaba aslı" dedi. Doktor olduğu anlaşılıyordu ve gerçekten doktorlardan nefret ederdim.
"Ne oldu bana" diye atladım hemen. "Bir kaza geçirdin. Sanırım hızı biraz fazla kaçırmışsın ufaklık. Her neyse kötü olan birşey yok. Fakat bu kaza önceden olan hastalığını tetikledi ve sanırım tedaviye ihtiyacın var.""Ne! Nasıl yani. Ne tedavisi" dedim korkarak.
Evet. Kafamda oluşmuş bir tümör vardı. Ama bana zarar vermezdi.
"Kafandaki tümör kötü huylu değil. Bunu zaten biliyorsun. Fakat kaza seni korkutmuş olmalı ki bir kaç farklı evreyi atladı. Korkucak ya da merak edilecek birşey yok. Kafandaki o şey kötüleşmeden çıkartıp kurtaracagız seni".Doktor odadan çıktığında babam hemen bana dönerek"Burada tamamlayamazsın tedaviyi. Hemen en iyi doktoru bulacağım ve oraya gideceğiz" dedi.
BIR HAFTA SONRA
"Hadi anne" diyeli tam 15 dakika geçmişti. Artık ona tekrar aynı şeyler söylemek istemiyordum.
Arabaya bindikten sonra son kez dönüp evime baktım. O güzel hayatıma anlam katan kurtarıcı odama.
Resmen tedavim için başka bir şehre taşınıyorduk. Bunu ben istemedim ama babama söz de geçiremedim. O kafasında herseyin çok güzel olduğuna inandırıp "Yeni bir hayat!" diye bağırırken ben buna hiç de inanmamıştım.
Yeni bir hayat beraberinde yeni evi yeni okulu ve yeni arkadaşları getiriyordu. Ama ben bunların hiçbirini istemiyordum.
Gözlerimi açtığımda babam "işte geldik!" dedi. Kafamı kaldırdığımda karşımda bembeyaz üç katlı oldukça sade ve şık bir ev gördüm.
Iceri girdiğimde babam yukarı çıkarıp "Odan burası. Hadi yerleş." dediğinde gülümseyerek kafamı salladım.
Odanın etrafında gezerken inceledim. Lila duvarların yanına krem eşyalar koyarak sade bir görünüm verilmişti. Süslü olan hicbirsey yoktu. Aslında sade olması iyiydi fakat ben siyah renginden başka hiçbir rengi sevmezdim. Burayı da kendime benzeteceğime emindim.
Kıyafetlerimi koyduktan sonra aşağıya indim. Çok sıkılmıştım. Bunu yüzüme bakan herkes anlardı. Babam ve annemi bulduğumda salona o değerli ve dokunulmaz süsleri yerleştiriyorlardı. Daha fazla dayanamadan
"Ben biraz dışarı çıkıp etrafı gezinebilirmiyim" dedim ve gulumsedim. Babamdan "Çok uzaklaşma" cevabını aldıktan sonra onu öptüm ve dışarı fırladım.Şimdi ise bilmediğim sokaklarda geziniyordum öylesine.Sessiz ve korkunçtu. Ta ki bir havlama sesi
duyana kadar.Köpeklere bayılırdım. Fakat hiç sahip olmamıştım. Bunu ise anneme borçluydum.
Karşıdan gelen sese bakarak gülümsedim. Büyük ve tatlı tüyleri olan bir köpek bana doğru geliyordu.
Ona karşılık vermek istedim. Etrafta benden başka kimse olmadığını fark edince onunla biraz oynamanın bir sakıncası olmaz diye düşündüm ve köpeğe doğru yürüdüm.
"Merhaba" diyerek eğildim ve dokundum. Gerçekten de çok tatlı tüyleri vardı. "Adın ne acaba" diye soylenirken arkamdan bir ses "Kral!"dedi. Öyle korktum ki tam arkama dönüp bakacatım ki ayağım takıldı ve sarsıldım.
Bir el hissettim kolumda.
"Bu kadar korkmanı gerektirecek birşey demedim ufaklık" dedi asi bir ses.Arkama dönmeyi becerip yüzüne baktığımda sarı ve dalgalı saçlarını arkaya doğru atmış , mavi ve oldukça seksi görünen gözleriyle karşılaştım. Bir elinde sigara diğerinde ise köpek tasması ile bana bakan bir erkek.
Ellerinden kurtularak
" Arkamdan gelip korkutursan korkmam için bir sebebim olur" dedim ona bakarak.Tanrım ne kadar da güzel bakıyordu. Içimden" sacmalama aslı " dedim.
Bana bakarak güldü ve "Gecenin bu saatinde bir kız olarak korkman gayet normal bence de" dedi.
Resmen benimle dalga geçiyordu. Ne sanıyordu bu kendini. Dayanamadım ve arkama dönüp
"Memnun oldum kral" dedim ve o az önce benimle dalga geçen aptal ve bir o kadar da çekici çocuğa bakmadan yürümeye başladım.Ta ki yolun ortasına yürüdüğümü fark edene kadar .
Bir korna sesi ve göz alıcı bir ışık. Panikle kurtulmaya çalışırken biri kolumdan tuttu ve beni kaldırıma doğru çekti.
Birden kaldırıma kapaklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK
Novela JuvenilBelki de en son yapacağım şeydi tanımadığım biriyle hayata yeniden başlamak...