-Hey! Yume aklıma bir fikir geldi!
-Nedir nedir?
-Ya aslında onun da iki duygusu varsa ve daha önce kimseye söylemediyse?
-Saçmalama.
-Ne olabilir o zaman?
-Bence bütün insanlarda duygular sonradan oluşuyor. Ama insanlar tek duyguları olduğunu sandıkları için en fazla hissettikleri duyguyu seçiyor ve diğerlerini kendilerine kapıyorlar?
-Saçmalama Yume.
-En mantıklısı bu Yuu.
-Kanıtımız yok.
-Kanıtlayabiliriz...
-Nasıl?
-Sende tahminen hangi duygular yok?
-Düşüneyim...
Yaklaşık 5 dakika düşündükten sonra, saymaya başladı.
-Aşk, Özlem, Heves, Umutsuzluk , Cesaret...
-Belki cesaret duygusu kazanabilirsin...
-Sanmıyorum Yume... Dediğin şey olağan gelmiyor.
-Denemeden bilemeyiz...
Onu Kouta ile tanıştığımız sahile götürdüm. Yüzerek yüksek bir kayanın tepesine çıktık. Kaya yaklaşık üç metreydi.
-N..neden buraya geldik Yume?
-Cesaret duygusu kazanman için.
-Ne? Ne yapacağım ki?
-Atla.
-NE!
-Atlasana. Dene bir şey olmaz ben buradan atlamayı çok severim.
-Hayatta olmaz! Ben iniyorum!
-Atlamazsan hem seninle küseceğim hem de teorimin gerçekliğini asla bilemeyeceğiz.
-Ama cesaret edemiyorum işte.
-Eğer söylediğim şey doğruysa, içinde bir yerlerde Cesaret duygusu var demektir. Eğer onu şimdi bulup atlarsan bir duygun daha olacak. Cesur olacaksın. Ve çok büyük bir buluş yapmış olacağız. Her şey buradan atlamana bağlı. Hadi ama Yuu!
Atlamak istiyordu. Yüz ifadesinden belliydi. Derin bir nefes aldı:
-Atlayacağım.
-Evet. Aşağıda hiçbir şey yok. Neden atlayamadığını biliyor musun?
-Cesur olmadığım için. Atlamaya yeltendiğimde bir şey beni geri çekiyor sanki.
-Korkacak bir şey yok. İstersen ilk ben atlayayım?
-Atla. Arkandan geleceğim.
Atladım. Hemen sudan çıkıp ona baktım.
Atladı.
Yüzeye çıktığında sevincimizden bağırıyorduk.
Herkeste bütün duygular vardı.
Herkeste keşfedilmeyi bekleyen duygular vardı.
-YUME! ATLADIM!
-EVET ATLADIN EVET! ARTIK CESARET DUYGUN VAR!
-TEKRAR ATLAMAK İSTİYORUM. VAY CANINA ÇOK GÜZELDİ!
Birkaç atlayıştan sonra karaya çıkıp bankta kurumayı bekledik.
-Yume...
-Efendim.
-Teşekkür ederim. Elini yumruk yapıp kolunu uzat.
-Neden?
-Uzat işte.
Kolumu uzattığımda oda aynısını yapıp koluyla koluma hafifçe vurdu.
-Bu tokalaşmamız olsun mu?
-Tamam.
Artık bir tokalaşmamız bile vardı.
Sinirli olarak geldiğim yerden mutluluktan uçarak ayrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Bilim KurguHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...