"Herkese merhabalar iyi akşamlar nasılsınız umarım iyisinizdir yeni bölümle karşınızdayım keyifli okumalar dilerim :)
"Bu bölüm şarkılı bölüm olacak. Taha Gürbüz Anlamadı şarkısını açarsanız çok sevinirim
Nil'den
Saat geceye gelmesine rağmen beraber parkta sakince geziyorduk sonra aniden. telefonum çaldı. Durduk Dirhan'ın elini bırakmadan sol elimle telefonu çıkarıp açtım...
"Alo Çiçek bir şey mi oldu? Gecenin bir saati Allah korusun"
Nil benim Asır
"Asır sen iyi misin? Sesin hiç iyi gelmiyor"
"Nil Çiçek-" diyordu ki telefon kapandı. İçimde durduramadığım bir korku oluştu Dilhan kaşlarını çatarak endişeyle bana baktı...
"Bitanem ne oluyor?"
"Bilmiyorum ama Çiçeğe bir şey oldu zaman kaybetmeden ambulansı aradım ve ezberlediğim adresini verdim...
"Araban nerede?"
" Yürüyeceğiz diye sizin evin önünde bıraktım ya "
"Tamam hadi hemen taksi bulalım acele et!" Caddeye çıktık şansımıza taksi bizi görünce hemen durdu. İçimdeki korkudan ellerim buz tutmuştu kaldimin sesi sanki taksinin içinde yanklanıyor gibiydi. Sakin kalmalıydım derin derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. "Sakin ol sakin ol" deyip durdum kendime bir anda elimi daha sıkı tutuyordu. "Korkma tamam mı?" dedi bana. Çaresizce ağlarken başımı salladım. Annemin hemşirelik yaptığı hastaneye gidiyorduk... Çok kısa bir süre önce orada ben vardım ve şimdi Çiçeğin orada olması beni kahrediyordu...
___
Dakikalar nasıl geçti? Nasıl o hastaneye geldik?, ne ara Asır"ın yanına koştup soluk soluğa sarıldım? Yemin ederim, hiçbir şey algılayamadım o anda. "Asırr İyi misin?, Çiçek iyi mi? Neler oldu? Ben hiçbir şey anlamadım" ondan ayrılırken pakikle soru yağmuruna tuttum çocuğu o panikle. Dirhan benim yanımda durmuş Asır'a bakıyodu. Birşey yapacağını biliyordu. Ve haklı çıktı. Birden sinirle arkasındaki duvarı seri şekilde yumrukladı." Ağğğh" Dirhan öne atılıp onu kolundan tutup göğsüne çekti...
"Hakuna matata" diye bişr şey fısıldadı ne olduğunu
anlayamadım. Garipsedim daha önce böyle bir söz duymamıştım. (Hiç üzülme)
İşe yaramadı.Dirhan sarılmaya çalışıyordu. Sinirle
onu itti ve tekrar duvara döndüğü an
Kolundan tekrar çekildi. Tam yine
duvara dönecektiki yüzüne inen tokatla
Afallayıp yere savuruldu resmen
Dirhan hemen yanına çöktü " Özür dilerim kardeşim ama kendine
gelmen gerekti."
Yüzündeki yanan yeri tutuyordu hâlâ." Çok kötüydü, h-er her taraf kandl. Ne
yapacağımı bilemedim ben. Telefo-
telefonun şarjı bitmişti. Ambulansı ara-
arayamadım. Nil aramasaydı hiçbir şey
yapamayacaktım ben. Gözlerimin önünde ölecekti o, ölecekti Dirhan, ölecekti Dirho ölecekti." Benimki dondu kaldı gözlerinde umutla sonra hemen silkelenip kendine geldi.
"Geçecek inan bana, her şey geçecek." Dedi Dirhan . Asır sessizce fısıldadı. Bağırmaktan sesi
kısılmıştı artık çocuğun. Onu öyle görünce gözlerimden yaşlar tekrar süzülmeye Başlamıştı. Bıraksanız onun yanına çöküp ağlayacaktım. Ama olmazdı Asır'ı biz toparlamak zorundaydık. Onlar görmeden hemen yaşları silip boğazımı temizledim fark ettirmeden. Asır"a su almaya gittim. "Ne geçecek lan ne geçecek? Geçecek
dedik sen bıraktın gittin beni geçecek
dedik Çiçek bu halde. Ne geçecek? Hiçbir şey geçmeyecek. Elimi attığım yer kuruyor, lanet gibi sıçrıyorum her yere." İki dakika bile dolmadan yanlarına dönüp yanına diz çöktüm. " Sana su aldım. Güçlü durmak zorundasın."
