yalan mezar

173 7 3
                                    

Steve kolidorda Emily kucağında yürürken. Böhö ağğğ. Benimde ağlayasım geldiii:( siz okuyun ben ayliycam
******************************
Kucağımda Emily'nin cesediyle yere dizlerimi dayadım. Daha sonra açik olan gözlerini elimle kapadım.
- bana dans etmeyi sen öğreticektin. Ben hala dans etmeyi bilmiyorum. Seninle diyer tarafta görüşücez. O günü iple çekiyorum.
Kolidordan Natasha'nın bağırışları yükselmeye başladı
- hayır. Hayır Emily!
Onu tutan SIHIELD askerlerinden kurtulup koşarak geldi ve hemen yere çöküp ellerini Emily'nin ılık yüzüne koydu. Hıçkırıkları kolidorun her köşesinde duyuluyordu.
- Emily! Hayır! Hayır hayır!
Sonra arkadan diyerlerinin sesi geldi. Tony'nin mutlu yüzü kendini birden mutsuzluğa bıraktı. Öylece Emily'e bakıyordu.
- lanet olsun. Dedi Clint çaresizce. Yeni sakinleşen Bruce yavaşca duvardan süzülerek yere oturdu. Daha sonra hulk'a dönüştü. Ve kükredi. Tony'ye yaramıştı. Ama ona yaramadı. Thor ise hiçbişeyden habersiz asgard'daydı...
******************************
Onu SIHIELD'a getireli bir saat olmuştu ve ben koskoca SIHIELD'ın özel hastanesinin morgunun önünde tek bekleyen bendim. Diyerleride piskolojik olarak yıpranmıştı. Bende öyle ama onu bırakmamalıydım. Bunu bize yapanları fena halde ödeticem.ben yıllar önce böyle hissetmiştim. Ama onu elimden almılar. Ben nasıl yaşarım. Yine her geçen gün ölücektim. yaşıyacaktım ama ölücektim. Biraz sonra odadan helen çıktı, sonra yanıma geldi.
- bir kahraman olarak doğmak tesadüftür ama kahramanca ölmek. onun seçilmiş kişi olduğunu gösterir. Sakın üzülme. O hep. Yanımızda olucak en çokta senin.
Ben oturduğum yerden kalkıp Helen'a sarıldım.
- lütfen onu hayat geri döndür.
- ölüm son duraktır. Geri döndüremezsin. Herşeyin çaresi vardır. Ama. Ne aşkın nede lümün çaresi vardır. Yani biz öyle deriz. Ama tek ölümün çaresi yoktur. Hatta onunda çaresi vardı. Eskiden vardı. Ama uçup gitti. Tüm kitap bulundu ama sayfa bulunmadı. Anlayacağın ölümden kaçış yoktur.
Biraz sonra Emily'nin babası geldi.
- sizin yüzünüzden! Sizin! Steve ben sana güvenmiştim!
- ben.
- ne! Ben ne?!
Kırmızı gözlerimden tekrar yaşlar dökülüyordu. Hiç halim kalmamıştı. O eski Steven rogers yoktu serumdan önce bile bu kadar güçsüz düşmemiştim. Hiç yaşama sevincim kalmamıştı. Yıkılacaktım ama yapamazdım. Her geçen saniye ölüyordum.
- nerde onlar! Fury nerde!
Kolidordaki bağrışmalar yükselirken buruce ve yanında jeyn'in arkadaşı koşarak odaya girdi. Bruce odadan çıkıp Helen'ı çağırdı.
- helen gelmelisin.
- neden?
- soru sormaaa hadi.
Morali iyiydi. Nasıl oluyorda bu kadar sakin olabiliyordu. Bu olaydan sonra helede. Bay martin konuya geri döndü. Ama bu sefer sakindi.
- kızımın yattığı odaya neden girdiler.
- bilmoyorum. Bakın bay martin. Ben kızınızı çok seviyorum. Biliyorum. Ve kabul ediyorum. Bizim.yüzümüzden. Ben onu koruyamadım. Lanet olsun. Lanet olsun!
- benimde suçum var. Ben onu tek bıraktım. Ona çok kötü şeyler yaşattım. Hemde çok. Saklanmam gerekti. Sen kaybolduktan sonra HAYDRA bizimle çok uğraştı. Hepte uğraştı. Bu yüzden kendimi herkeze ölmüş göstermeliydim. SIHELD'a hiçbir zaman güvenmedim. Halada güvenmiyorum. Kim bilir belkide şu an o klon mu deyilmi diye bakıyorlardır. Halbuki bu o.
Helen koşarak odadan çıktı hemde bağırarak.
- fury! Bay fury!
Ben artık telaşlanmaya başlamıştım. Biraz sonra fury hızla odaya girdi.
- ne oluyor?
- bir iş dönüyor.
Biraz sonra Fury çıktı. O hızla giderken ona yetiştim.
- ne oluyor fury.
- bişey mi olması gerek?
- bence bişey var. Ve bu Emily'le alkalı. Bunu bende bilmek istiyorum.
- odama geçelim. Geç.
Ben hemen deri koltuklardan birine oturdum. Oda yerine geçti.
- ııııı. Öhö. Emily'nin tam üç öz kardeşi çıktı. Birisi onun ikizi. Adı peeta. Özel gücü dokunduğu doğal dayanıklı şeylere dönüşebilme. Demir dokunsa demir adam olur. Emilya. 20 yaşında. Özel gücü, birşeyleri bir araya getirmek. Toz haline gelmiş birşeyi birleştirebilir. Peter. 20 yaşında Emilya'nın ikizi. Özel gücü toprağı hareket ettiroyor. Tabiyki kabarık bir sabıkA dosyası. Ama hepsinin nedeni. Emily ve babası. Biliyorsunki yıllar önce Martin Emily'nin öz annesi olan Elizabeth'den ayrıldı. Ayrılma nedeni şiddetli geçimsizlik. Bunun başı Martin'in uyuşturucu bağımlısı olmadı. Bu yüzden SIHIELD'daki kariyerine son verildi. Bunun tepkisiyle hırsını çocuklarından ve Elizabeth'den aldı. Bunun sonucunda ayrıldılar. Emily'nin velayetini zar zor aldı. Diyerleri onun umrunda bile deyildi. Emily onun için önemliydi çünki o hem kendinden sonra son büyücüydü. Gücü muazzamdı. Biliyorduki o dünyayı alt üst edebilirdi. Emily çok zor zamanlar geçirdi. Hatta intihara teşebbüs etti. Martin iki ay sonra Alexandra ile tanıştı. Sonra evlendiler. Norweç'ten New york'a taşındı. Emily pisklojik sorunlar yaşadı. İki ay tedavi sürecinden sonra Martin Emily'nin hafızasını silmeye karar verdi. Operasyondan sonra birşeyi unutmuştu. 9 yaşından öncesini. Evet artık o eski anılar yoktu ama 9 yaşından öncesi Emily için karanlık dünya olmuştu. Bu nede dokuz yaşından öncesini düşündürmemek için uzun süreli bir ilaç tedavisi gördü. Emily martin'in ölümünden sonra ilaç tedavisini bıraktı. Bundan kimsenin haberi yoktu. Emily bu ilaç tedavisini sadece bir hastalık olark biliyordu. Uzun süre kullanmayınca beyni tepkimeye girdi ve karanlık dünyasıyla buluştu. Yani Emily'nin kardeşleri Emily'i bulup babalarından intikam almak. Haberlerde Emily'i görünce New york'a yola çıkmışlar. Onu bulmamalılar. Bu yüzden özel bir SIHIELD üssüne götürücez ordanda onu sonsuzluğa uğurluycaz.

Fury yanima gelip sağ omzuma elini koydu.
- güçlü ol.
Dedi ve gitti. Ben hızla odadan çıkıp Martin'in yanına gittim.
- böyle birşeyi sizden hiç beklemezdim bay Martin.
- sen ne diyorsun.
- Emily'e bunu nasıl yaparsınız!
- neyi? Biraz sakin ol.
- ona işkence etmişsiniz! Daha ne yapabilirsiniKi? Onun hayatını kararttınız! Onu ailesinden ayırdınız!
- hayır konuşsun yapma!
- ne? Birden gözlerim karardı ve kendimi yerde buldum.
******************************

Yavaşça gözlerim aralandı fakat gün ışığı gözlerimi açmama engel oldu. Gözlerimi yavaşça açtığmda intikamcılar köşedeki iki koltuğa sıkkışmış uyuyorlardı. Natasha
- Emily!
Diyerek uyandı. Gözlerim tekrardan dolmuştu. Natasha uyandığımı görünce yanıma geldi. Sesi çok ağlamaklı geliyordu.
- günaydın.
- onu ne zaman...
- kilisseye gitiler. Ordanda üsse. Sen uyandığında onu mezara götürücez.
- kolum neden acıyo?
- deyerlerine bakıcaklar. Güçlü olmalıyız. Biz intikamcıyız. Bunun intikamını elbet alıcaz.
- Thor.
- geldi. Heryri yerlebir edince onu tam tedbirli şeffaf hapishaneye götürdüler. Burce ile birlikte.
- kalkmama yardım edermisin?
- olur.
- ne zamandır uyuyorum?
- bir gün oldu. Emily'i dün otopsiye götürdüler.
- sonuç.
- garip.
- ne gibi?
- işkence.
- garip olan bumu?
- hayır. İntihar.
- hı.
Sesim kısık ve çaresiz çıkmıştı. Kalktığım yere geri oturmuştum. O sırada içeri kıpkırmızı gözleriyle hill girdi.
- hadi. Üsse gidip mezarlığa gidiyoruz.
- onu görebilirmiyim?
- maalesef.
******************************
İntikamcılar tabutun her yerinden omuslayıp götürüyorduk. Tüm New york burdaydı. Biz giderken önüme Emily'nin kostümüyle küçük kız çıktı. Halbuki Emily kostümünü dün almıştı.
Ben durunca diyerleride durdu. Ben kizın karşısına geçim yere bir dizimi daydım.
- merhaba. Black. Veil
- sen black veil'in sevgilisimisin?
- e... Evet.
Tüm halktan uğultu sesleri geldi.
- o zaman neden onun adı black veil?
- ......
Kırmızı gözlerimden tekrar yaşlar geliyordu, ben kalkıp tabutu tuttum ve devam ettik...

Biraz sonra Emily toprakla buluşmuştu, güçlü duran intikamcıların herbirinden yaşlar dökülüyordu...

******************************
- helen.
- evet bay Fury.
- enjekte edidimi?
- evet efendim. Sadece Steve'den aldığımız kan kaldı. Ve beklemek. İlk 10 saat kritik.
- o zaman dikkatli ol.
- peki bay fury.
.
.
.
- ben nerdeyim?
- aman tanrım!
- ona ne oldu?!
- bilmiyorum! Aman tanrım! Yardım edin!
******************************
Merhaba! Uzun süreden sonra sonunda yazdım. Çok mutluyum! Yazım hatam var üzgünüm ama birazdan 3 tanıtım bölümü vericem. Ne tanıtımı gelince görürsünüz. Bye bye!

yenilmezler: yeni yenilmez.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin