Annemden ayrılıp yüzüne baktım. Ciddiydi. Tamam bu ev bu oda çok güzeldi. Ama. Ama ben Poyraz'a güvenmiyordum. Hadi gene beni öpmeye kalkarsa, hadi gene beni sıkıştırırsa. Annem görürse... Hayır bu olamazdı.
"Hayır anne ben buraya gelemem."
"Niye beğenmedin mi ? Ah evet haklısın tatlım sana sormadan böyle bi dekarasyon yaptık. Ama beğenirsin diye umduk." O sırada kapıda Poyraz göründü ve o da lafa karıştı.
"Beğenmediysen sınırsız bi kredi kartıyla burayı istediğin gibi kendi zevkinde düzenleyebilirsin."
"Evet tatlım Poyraz haklı. Burayı çok ünlü bir iç mimar dekore etti. Tabii bunun için senin hakkında bayağı bilgi aldı bizden." Annemin bu sözüne sadece kafamı salladım.
"Yok oda çok güzel beğendim, ama ben bunu kabul edemem." Külliyen yalan. O Poyraz sapığıyla aynı çatı altında kalmak istemiyordum.
"Yok yok kesin beğenmedi."
"Anne gerçekten çok beğendim ama o evde dedemin hatıraları var. Onun izleri var. Nasıl bırakıp geleyim?" Yani iki saniyede öyle bir kuyruklu yalan bulmuştum ki helal olsun bana. Kapıya baktığımda Poyraz hâla bana bakıp sırıtıyordu.
"Canım benim ben sana evi satıcaz demiyorum ki oradaki eşyaların üstünü kapatıcağız. Sen sadece önemli eşyalarını da alıp geliceksin. Hem sen orada ben burada olmaz. Zorunlu olarak geleceksin yanıma. Biraz erken veya geç. Ama odan hazırken birdaha bize iş çıkartma." Yav bağırıp çağırsam ne olurdu acaba ? Çaresizce Poyraz'a baktım. O da bana bakıp dudağını ısırdı. Pislik!
"Arya ve Araf bizde." Bunu neden söylediğimi inanın bende bilmiyordum.
"Yarın gece burada uyuyacaksın Maysa konu kapandı." diyip Poyraz'ın elini tutup odadan çıkardı. Bende banyodan çıkıp, giyinme odasına oradan yatak odasına geçip kendimi yatağın üstüne fırlattım. Kurtulamiyacaktım. Lanet olası şu heriften kurtulamiyacaktım. Anneme karşı çıkıp o evde yaşasam ev ve şirket onun üzerineydi. Kredi kartımı kapatmak istese kapatırdı. Dedemin bana miras bıraktığı parayı çekebilmek için ise 18 yaşıma girmem lazımdı. Aaah pislik adam bir sene burada ona katlanıp sonra buradan siktir olup gidecektim. Bunları düşünürken telefonum çalmaya başladı.
"Efendim Arya"
"Ne oluyor kızım burnundan soluyorsun. Neredesin sen?"
"Poyraz'ın evindeyim"
"Neee?! Ne yapıyorsun orada annen evde mi? Niye gittinoraya?"
"Hof Arya bi dur sabah siz uyurken annem arayıp çağırdı."
"Niye?"
"Siz neredesiniz?"
"Sizdeyiz hâla ne oldu?"
"Tamam Araf'la bekleyin geliyorum." diye cevaplayıp telefonu Arya'nın suratına kapattım. Yataktan doğrulup telefonumu arka cebime koydum ve odadan çıktım. İçimden hâla şansıma küfürler yağdırıyordum. Sarmal merdivenlerden inip salona daldım. Keşke dalmasaydım. Annem alta Poyraz üstte ön sevişme yapıyorlardı. O kadar sinirlendim ki sağımda duran vazoyu ikisinin de kafalarında parçalamak istiyordum. İkisinin de beni fark edecek halleri yoktu bende hemen salondan çıkıp kapıyı çarpıp taksiden indiğim yerin karşısına geçtim ve ilk gelen taksiye bindim. Çok öfkeliydim. Sinirim hâla geçmemişti.Annem bana hayatımda ilk defa emrivaki yapmıştı. Bunlar hep kahpe Bizans Poyraz'ın oyunlarıydı.Hof Poyraz. Amacın ne Poyraz? Ne istiyorsun Poyraz? Aklımı niye karıştırıyorsun Poyraz? Taksicinin 'geldik' uyarısıyla parayı ödeyip arabadan indim. Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Arya uykulu gözleriyle kapıyı açıp benim mahkeme suratı gibi yüzümü görünce gözlerini pörtletip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY BABAM !
RomanceŞu hayatta iki tür kadın vardır Birincisi; Tanrıcalar İkincisi; Paspallar Ben kesinlikle birinci gruptaydım çünkü Maysa Akın olmak bunu gerektirirdi..