- Tanıtım -

15 0 0
                                    

- 12 Mart 2015

Hiç tanımadığım, görmediğim herhangi bir insan yanıma gelip " Hayatını tek kelimeyle özetleyebilir misin ? " dese nasıl bir tepki verirdim ?

Cevap verebilir miydim ?

Pişmanlık mı ? Cesaretsizlik mii ? Yoksa korkaklık mı derdim ? Hiçbirini söyleyemezdim çünkü her defasında yaptığım gibi cevap bulamayıp susmayı tercih ederdim. Yaptığım, başarabildiğim en iyi şeyler susmak ve ağlamak değil miydi zaten ? Ve ben bu iğrenç hayatın içine ağlayarak düşmemiş miydim ?

" Bak baak ! Bizim sünepe yine hikaye yazıyormuş. Kız senden iyi senarist olur. Ver bakalım şunu "

Sinirle defteri elimden almasıyla neye uğradğımı şaşırmıştım. Defteri almak için yaptığım her hamlede bir eliyle beni engelliyor, diğer eliyle de defteri tutarak yazdıklarımı okuyordu. Utancımdan kızarırken lanet gözlerim çoktan dolmaya başlamıştı. Yazdığım her bir satırı kahkahalar atarak okuması hem gururumu kırıyor hem de ağlama isteğimi arttırıyordu.

" Defterimi verir misin ? "

Ağzımdan çıkan cümleye hayret bile etmedim çünkü ben böyleydim. Ne durumda olursam olayım hep karşımdakine ağlarken bile yalvarırdım.

" İyi dinleyin kızlar ! ...

Kulaklarımı dolduran iğrenç  sesli kıkırtılar ..

" Başarabildiği tek şey ağlamakmış. Kıyamam ben sana yaa (!) Kusura bakma seni rahata erdiremeyeceğiz pis sünepe. Çükü burada her gün  bataklığa batarken ağlamaya devam edeceksin ! "

Suratıma tıslarcasına konuşup defteri paçavra gibi duvara fırlattı. Defterimi korkudan almaya bile gidemiyordum çünkü zebellah gibi karşımda duruyordu. Kafamı yerden kaldırıp suratına, gözlerinin içine bakarak " Senden korkmuyorum Sevda ! " demek isterdim. Eli ile sertçe çenemi kaldırarak gözlerimizi buluşturdu. Ona korkuyla bakarken o benim aksime gözlerime alayla ve acıyarak bakıyordu.

" Ya-yaapma "

Sesim o kadar aciz ve titrek çıkmıştı ki bu onun gözlerinin parlamasına yetmişti. Uzun bir süre kahkaha attıktan sonra nefret dolu gözlerle bakmaya başladı.

" Yeter ama canımı sıkmaya başladın. Buraya geldiğin günden beri bir türlü alışamadın bizlere. Burada saf kız ayakları işlemez. Ne bok olduğunu hepimiz biliyoruz. Bence kardeşini öldüren birisine göre fazla masumsun küçük kız. "

İnsanlar, " Başımdan aşağı kaynar sular döküldü " deyimini kullanır. Ama benim başımdan neden kaynur su değilde asit dökülmüş gibi hissediyordum ? Deydiği her yeri kasıp kavuran, kalbimi yerinden çıkaracak güce sahip 9 kelime.
Kardeşim..

Herkesi yapmadığıma dair inandırmaya çalışmış ama gözyaşlarım sayesinde her defasında kabul ettiğimi sanıyorlardı.

" BEN KATİL DEĞİLİM ! "

Her kelimeye ayrı ayrı tonlama uygulayarak boğazım acıyıcaya, avazım çıkana kadar bağırdım. Ben nasıl kıyardım biricik kardeşime ?

" Bana bak kızım ! Benim tepemin tasına attırma yoksa senin için hiçte iyi şeyler olmaz. Millete bakta örnek al biraz. Herkes suçunu kabul etmiş uslu uslu oturuyor. Öğren artık beyaz atlı prensini boşuna bekleme çünkü sen cezaevindesin ve buradan çürüyene kadar çıkamayacaksın ! "

Yüzüme bağırdıktan sonra hızla arkasına dönerek ağır adımlarla yatağına ilerledi. Yalnızca, buğulu gözlerime arkasından baktım. Çaresizce bakmakla yetindim. Haklıydı. Beni buradan bir beyaz atlı prens çıkarmayacaktı. Ve yine haklıydı çünkü ben burada çürüyecektim.

Eveet öncelikle okuyan, okumayan herkese merhaba ! Geçen ki hikayemi aniden silmek zorunda kaldım çünkü öyle olması gerekti. Kusura bakmayın. Yepyeni, tap taze 1 saat önce yazılmış bir hikaye ile karşınızdayım. Düşünüyorum da diğer hikayede okuma oranı 40' a kadar çıkmıştı ve ben ilerleyeceğimi düşünüyorum.

Arkadaşlar konu bulmak için epey kafa patlattım okuyanlar lütfen oy versin çünkü bunu emeğe saygı olarak görüyorum.

Çok konuştum yine. Sizlere iyi okumalar dilerim :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇARESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin