Herkese yeniden merhaba! Bu hikaye,yaklaşık 10 bölümlük kısa bir hikaye olacak.İçinizde bazılarınızın hoşlanmayacağı bölümler olabilir,ama tabiiki okuyup okumamak size kalmış ;) Ve her zaman beni desteleyip,yorum yapanlara çok teşekkür ederim. xx
Selin,annesinin evinde yemek yerken buna daha fazla dayanamayacağını anladığında hızla ayağa kalktı.
"Bir sorun mu var?" diye soran annesinin kocasına inanamıyormuş gibi baktı.
"Bir düşünelim,annem babamla evliyken seninle birlikteydi ve sonra ailemizi dağıtmak için elinden geleni herşeyi yaptın."
"Selin otur şuraya,rezil ediyorsun kendini."diyen annesine aldırmadı.
"Annen,babanla mutlu değildi ama ben onu mutlu edebiliyorum." diye araya giren adamı duymamazlıktan geldi.
"Lise sondaydım.Babamın doğum gününü kutluyorduk. Bir saniyelik terasa çıktım.Kumsalda ikinizi gördüm.Sen bir anlığına durup "peki Zafer'e ne olacak?" dedin."
Bu sefer gözlerini annesine çevirdi Selin.
"Ve sende umrumda değil dedin.Ve şimdide bütün bu davranışlarımdan rahatsız olmanız benim umrumda değil,anne"
"Kes,artık." dedi annesi.
"Ve şimdi babamla yaşıyorum.Her gün,sabah-akşam gelmeyeceğini bile bile masaya bir tabak sağa koyuyor.Senin yüzünden delirdi."
"Sen hiç birini sevmedin mi,aşık olmadın mı Selin? Ben Koray'ı çok sevdiğim için babanı bıraktım.Evet seni de arkamda bırakmam yanlıştı ama aşk böyle bir şey."
"Eğer aşk şizofren gibi her akşam masaya onun için tabak koymaksa,veya çocuğunu,kendi canından olanı arkada bırakıp gitmekse,ben almayayım Güneş hanım."
"Gidebilirsin Selin,bir daha da gelmeye tenezzül etme."
"Asıl her gece sen beni ordan burdan toplama.Ben böyle mutluyum."
"İyi kendini her gece başka birine küçük düşürmeye niyetliysen devam et,artık gelmeyeceğim peşinden."
Alayla güldü genç kız ve kendini evden dışarıya attı. Hışımla Mercedes marka arabasına bindi.Uzun süredir içmiyordu,kendini kontrol etmeye çalışıyordu ama daha fazla devam edemeyeceğini anladı.Bu akşam her zaman gittiği yerlerden ziyade karşısına çıkan ilk bara gitmeyi tercih etti.Büyük mekana girince barmenin yanına gitti ve herhangi bir şey vermesini söyledi.Üstündeki kot,oldukça mini ve dizinin iki karış yukarısında olan yırtmaçlı elbisesiyle,bulunduğu ortama sesli bir şekilde güldü.
"Bende aynı şekilde hissediyorum" yanındaki çocuğun onunla konuştuğunu biraz geç fark etti.Başını sol eline yasladı ve çocuğa doğru eğildi.Bordo bir ceket beyaz gömlek giyiyordu.Ne kast ettiğini şimdi anlamıştı,ikiside son anda buraya gelme kararı almıştı.
Çocukla göz teması kurduğunda mavilerini gördü.Ve o kadar kıskandı ki.Bakışlarıyla konuşabilmeyi o da çok isterdi.
"Ee be işin var burda" diye sordu çocuk keyifle içkisini yudumlarken.
"İzlemek istemeyeceğin bir film gibi açıkçası beni buraya getiren neden."
"Benimki kadar olamaz." dedi bardağında ki içkiyi yudumlarken.
Barmen nihayetinde,Selin'in önüne içkisini koydu ve genç kız hızla bardağı kavrayıp,içerken içinin ısınmasını hissetti.
"Senin gibi birinin mutsuz olduğunu görmek çok tuhaf,mavi gözlü çocuk."dedi kıkırdayarak tekrar içkisini yudumlayarak.
"Neden?" diye sordu çocuk gözlerini Selin'in üzerinde gezdirirken.
"Çünkü,oldukça yakışıklı," durdu ve çocuğa eğilip ceketini hafifçe açtı.Gömleğinin markasını gördü.
"Muhtemelen zengin, ve insanın her gecesini senle geçirmek isteyeceği gözlerin ve bir gülüşün var."diye ekledi kendini onun bedeninden çekerken.
Kahkaha attı ve bardağında ki bütün içkiyi bitirdi mavi gözlü çocuk.Eliyle barmene tekrar doldurması konusunda işaret verdi.Gözleri Selin'e döndü ve bacaklarından başlayıp süzdü kızı.Gözleri tekrar buluştuğunda,
"Sende,güzelsin,hemde insanın her gece sana sahip olmaktan sıkılmayacağı kadar.Saçların o kadar parlak ve yumuşak gözüküyor ki başımı gömüp uyumak istiyorum.Eh,sende fakir sayılmazsın" dedi Selin'in göğsünün üstünde duran markanın amblemine parmaklarıyla vurarak.Kızın kulağına doğru eğildi.
"Ama ben bir prens değilim,bu da bir peri masalı değil.Aynı şekilde sende bir prenses değilsin.Bizim gibi insanları mutlu etmek kolay.Mesela gece birlikte olduğumuz herhangi birini sabah uyandığımızda hala yanımızda bulmak,bizim için mutluluk sebebi."
"Haklısın,peki şu an seni ne mutlu ederdi?"
Çocuk,barmenin yeni doldurduğu bardağı kafasına dikledi.
"Sana sahip olmak."
Selin ne diyeceğini bilemedi.Çocuk kızın cevap vermeyeceğini anladığında,
"Anlat" dedi. "Şu izlemek istemeyeceğim bir film gibi olan hayatını."Yorum bırakmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Between The Bars » AlSel
Short Story"Sarhoştu o gün, ve bir adam ancak bu kadar güzel sarhoş olabilirdi." for you @ezgisari