Her geç kızın sorunudur bir erkek arkadaş - benimde ..
Günlerdir düşünüyorum nasıl sağlayabilirim diye aslında o kadar kolay değil . Yani isteyince olmuyor - olamıyor . Yani insan istiyor arkasında kapı gibi dayanak . Bunları düşünmek bile ayrı bir stres . Aslında davranışlarımı düzeltip kendime belli kurallar koyup öyle erkeklerin karşısına çıksam olur mu ? Of neler saçmalıyorum ben . Ama şunu unutmayacağım ki insan isterse başarır ..
Yaz mevsimindeyiz evde sıkılmacalar , ara sıra dışarıda takılmacalar , havadan bunalmacalar .. Öyle öyle zaman geçirmeye çalışıyorum , anca ..
Yarım saat sonra Burçak'la alış veriş merkezine gitmeyi düşünüyoruz , aslında gibi duruyor fakat alış veriş merkezine gide gele gide gele oradan da bıktık yani ben bıktım Burçak'ı bilemem ama onunda sıkıldığı alış veriş merkezinde kıyafetlere bakarken yüzünün şekilden şekile girmesinden belli oluyor .. Bu arada bir kızın " alış veriş merkezinden bıktık " demesi hayrı alamet değil , durumun ciddiliği belli .
Buluştuk , yanıma yemek yemek için belli miktarda annemlerden para almıştım . Şansıma ya , istediğim şort yarı fiyatına düşmüş , param da yetmeyecek , Burçak'a seslendim :
- " Burçak şuradan ayrılıp yemek yiyelim sinirim tavanda coşuyor "
+ " Çılgın sinirler Algı'yı coşturuyor " diye kıkırdamaya başladı Burçak .
- " Seni de göreceğiz ! O etek bir indirime girsin , yanında da o etek için sadece bir lira olmasın da çıldır inşallah .. "
+ " Bu ne biçim bir beddua ya ! Neyse kızım abartma . "
- " Burçak !! "
+ " Algı ! "
+ " Hadi yürü artık , onu da mı ben öğreteceğim ?! "
- " Uf amma uzattık ama Burçak tamam sus ! "
Yemek katına çıkana kadar böyle atıştık . Çantamdan paramı çıkartıyorken birden yere düştüm daha doğrusu biri bana çarptı . Bir baktım üstümde ketçap lekeleri dans ediyor , kola da halay çekiyor . Galiba bana çarpan kişi elinde yemek taşıyormuş . İçimden ° Çok güzel bir tespit Algı aferin ° diye geçirdim . Neyse birden bağırdım :
- " Ne oluyor ya !! "
+ " Önüne bakmayan bir küçük kızın yemeğimin içine etmesi oluyor " dedi bir erkek sesi .
Üzerimdeki lekelere bakmaktan kafamı yukarı kaldıracak zaman bulamamıştım , kafamı kaldırdığımda ela gözleri bana kızgınlıkla bakan benim yaşlarımda bir erkek vardı .. Hışımla çıkıştım :
- " Hem üstüme yemeğini döküyorsun , hem düşürüyorsun , sonra suçu bende mi buluyorsun ? Hemde ne küçük kızı ? Hatta gel bana " Abim " diye seslen olur mu ?! Allah Allah "
Birazcık insaf olsa çok iyi olurdu ama varsa bile şu anda saklanır durumda olduğu kesin . Neyse oda hala çıkışmasına devam ediyordu :
+ " Aslında iyi fikir " Abim " ! Neyse lafı uzatma da paramı ver ! "
- " Ne parası ya ! Hırsızlıkla mı suçluyorsun ne yapıyorsun yani ? "
+ " Yemek paramı canım ! Hani yemeğimi döktün ya .. "
- " Niye vereyim ki ya !! Üstüme döken sensin , sende o zaman pantolon ve tişörtümün parasını ver !! "
+ " Makineye at çıkar , öyle yırtmak yok !! "
- " İş bilmediğin belli neyse büyüklük bende kalsın , ne kadar yemeğinin fiyatı ? "
+ " Otuz versen yeterli .. "
- " Yuh be ! Yemek mi yiyorsun yıllık ihtiyacını mı gideriyorsun ? "
+ " Hadi yirmi olsun ..! "
Sözünü tamamlamasını bekledikten sonra koşarak yemek aldığı yerin önüne gidip aldığı menüyü bulmaya çalıştım aslında üstüme döküldüğü için menüyü de görememiştim ama kola kutusunun yanında küçük yıldız gördüğümü hatırlıyorum oradan yola çıkarak her menüye teker teker baktım , en sonunda aynı yıldızdan bir menüde buldum ve fiyatına baktım " on beş " liraydı , ve beni kazıklamaya çalışan bir erkek vardı . Çocuğun olduğu yere geri döndüm ve :
- " Yok sana para mara " diyerek oradan uzaklaştım .. Arkamdan :
+ " Algı - Algı , kızım bekle , beklesene ! "
gibi sesler duyuyordum . Burçak'ın sesiydi bu . Onu tamamen unutmuştum .. Sinirle yaklaşıyordu :
+ " Ne yapıyorsun sen ya ! Ayakkabı ayağımda patlamak üzere bir patlasa saatte üç yüz kilometre basar artık .. Canımı yakıyor . "
- " Tamam ya kusura bakma . "
+ " Neyse sorun değilde , lütfen oturacak bir yer bulalım .. "
Oturacak yer bulduktan sonra :
+ " Ee sen çocuğa niye yemek parasını vermedin ? " diye sordu Burçak .
- " Yalancılığını bir atlatsın öyle gelsin benden parasını istesin . " dedim .
+ " Derken ? "
- " Çocuk benden başta otuz sonra yirmi lira istedi bende kıllandım tabii , gittim aldığı menüyü nasıl buldun ? "
- " Orası uzun hikaye sonra anlatırım . "
+ " Algı , anlatıver şimdi işte .. "
Anlattıktan sonra Burçak :
+ " Artık şu alış veriş merkezinden çıkalım " deyip hızlıca oturduğu yerden kalktı ve çıkışa doğru yürümeye başladı , bende onu takip ettim .. Üstümde ki kola kurumuştu fakat ketçap hala aralıksız dans ediyordu .. Gıcıklık Abidesi Bey'le bir daha görüşmemeyi umuyorum , inşallah ..
Eve geldiğimde yorgun olduğumu hissettim . Üstümü değiştirip televizyon izlemeye başladım , bir süre sonra sonra ondan da sıkıldım ve aklıma kirlenen kıyafetleri kirli sepetine atmadığım geldi .. Onu da hallettikten sonra telefonumun başına geçtim , Burçak'tan mesaj vardı :+ " Çocuğun biri bana arkadaşlık isteği göndermiş , bende isteği kabul edip etmemekten önce arkadaşlarına bakayım dedim ve üstüne yemek döken yakışıklı çocuk vardı daha doğrusu biri vardı adı " Serkan " , soyadını hatırlamıyorum her neyse o çocuğa çok benziyordu , hatta bir kaç resmine daha baktım o olduğundan emin oldum , bu kadar da şans olamaz değil mi ? "
Nedense bu mesaj beni heyecanlandırmıştı ..
- " Banane "
+ " Kızım bu kadarda itici olma ya .. İyi bir şey bu . "
Burçak galiba olayı kavrayamadı . Onunla bu yorgunlukta uğraşacağımı düşünmüyorum o yüzden konuyu değiştirmeye çalışıp :
- " Neyse , istek gönderen çocuğu kabul ettin mi ? "
+ " Soru mu bu ?! Tabii ki . "
- " İyi .. " deyip telefonu kapattım ..