Fell the love

28- DAMN! -

Sa ben geldiim. Yeni bir bölümle hem de. ' lütfen okuyun. ' dediğim notta, yorumlarınızı beklemiştim fakat yorum gelmedi ve BÜYÜK hayal kırıklığına uğradım. Böylece ben de aklımdaki bölümü yazdım. Görüşmek üzeree

Selena Gomez-Ghost Of You

İle okuyabilirsiniz iyi okumalar soemjdalsm

Elimdeki elmayı bir sağ elime bir de sol elime atıp duruyordum. Kafam karmakarışıktı. Dün gece yaşananlar, düşünmek istemediğim şeylerdi. Fakat her saniyemi düşünerek geçiriyordum. Dylan beni seviyordu, Zayn'de bunu biliyordu. Bu yüzden onu benden uzak tutmak istemişti.

Ben ona bu zamana kadar güvenirken ve arkadaşım olarak görürken o bana karşı farklı duygular hissediyordu. Adeta bana kimseye güvenmemem gerektiğini bir kere daha hatırlatmış ve tüm dengemi bozmuştu.

'' Şimdi daha iyi misin? '' Zayn'in sesini duyduğumda yaslanmış olduğum tezgahatan uzaklaştım. '' Evet, daha iyiyim. '' Büyük yalan. Tamam, dün kusmuştum bu yüzden endişeleniyordu. fakat artık midem bile bulanmıyordu. Yine de içimde kötü bir duygu vardı.

'' Az önce bir telefon görüşmesi yaptım, Aria, '' Ciddi bir şekilde konuşurken yanıma ilerledi. '' Bu Daniel ile ilgiliydi. Onunla aranda ne var? '' Önümde bittiğinde sert bir dille konuştu. Sıçmıştım. Şimdi ne diyecektim? Eğer Daniel'ın nasıl biri olduğunu söylersem Daniel'ı dövecekti. Ve sonra Daniel'da gelip beni... Ah tanrım!

'' Cassie'nin sevgilisi olan Daniel'mı? '' Yapmacık bir kahkaha attım. '' Onunla aramda ne olabilir Zayn? İyice paranoyaklaştın. ''

Karşısından ayrılırken delici bakışlarından kurtulduğum için sevinmiştim. Fakat bileğimden tutarak beni yakaladı ve kendine çekti. '' Bana. Sakın. Yalan. Söyleme. '' Her kelimesinde vurgu yaparken, artık yalan söylemek istemediğimi fark ettim. Fakat doğruyu söylemeyi de istemiyordum.

'' Sadece beni sevmiyor Zayn bu kadar. ''

'' Neden? Neden seni tanımayan bir adam seni sevmesin! '' Telefonda nasıl bir görüşme yaptıysa, geçmişimi öğrenmiş olmalıydı. Şimdi ise bunu doğrulamamı istiyordu. Fazla zeki olması beni korkutuyor ve sürekli köşeye sıkıştırıyordu.

'' O, benim kuzenim. ''

8 dakika sonra:

Baştan sonra tüm olayı anlattım ve Zayn sadece sustu. Fakat ne dersem deyim, her kelimemde sanki daha da çatabilirmiş gibi kaşlarını çatıyordu.

Cümlemi bitirdiğinde bunu bekliyormuş gibi bağırmaya başladı. '' Bunu neden bana anlatmadın? Siktir, o pisliği buradan sike sike göndereceğim. Kim benim kızıma el sürebilir lan? Kim gelip tehdit eder? '' Ayağa kalkıp koltuğa sert bir şekilde vurduğunda yerimde sıçardım. İşte bundan korkuyordum, Daniel'a karşı çıkmasından korkuyordum. Eğer karşı çıkarsa her şey daha kötüye gidecekti. Çünkü onu tanıyordum. O kibirliydi, ve Zayn onu öldürmezse asla peşimizi bırakmazdı.

Fakat onu öldürmesini isteyecek kadar cani değildim. Yine de sadece gitmesini istiyordum. Birdaha peşime takılmamasını ve mümkünse yüzünü görmemeyi istiyordum.

Zayn önümde volta atarken hiç bilmediğim küfürler sıralamaya başlamıştı. Ona kulak asmamaya çalışıyordum. Fakat bir söz vardı. ' Öfkeyle kalkan zararla oturur. ' diye. Bu tam olarak demek istediğim şeydi. Fakat hadi gel de bunu Zayn'e sen anlat.

Ellerimi saçımdan geçirdikten sonra boğazımı temizledim. '' Bence bir plan yapmalıyız bebeğim. O fazla zeki ve- ''

'' Sikeyim bilmediğimi mi sanıyorsun? Sen sadece evde otur ve bir yere çıkma. ''

Kapıya doğru hızlı adımlarla ilerlerken ayaklanıp peşinden koştum. Yapabileceklerinden korkuyordum, gerçekten Daniel'ı öldürebilirdi. O ne olursa olsun benim kuzenimdi.

Ağzımı açacakken deri ceketini giyme işini bitirip yüzük olan parmağını kaldırdı. '' Sakın Aria. Sakın evden çıkma. Yoksa hiç istmediğin şeyler yaparım ve bunda ciddiyim. ''

Sesli bir şekilde yutkunup kafamı hızlıca salladığımda son bir bakış atıp kapıyı çarparak gitti. Bense sadece arkasından bakakaldım.

Cassie'den

'' Ne yani? Ketçaplı pizzayı sevmediğini mi söylüyorsun? '' Menüdeki favorimi işaret ederken şaşkınlıkla ona bakıyordum. Kim ketçaplı pizzayı sevmezdi? Hadi ama. Sırf bunun için bu çocuktan ayrılabilirdim. Fakat yapmazdım, o tamamen özenle yapılmış bir heykel gibi duruyodu. Hangi kız ona karşı koyabilirdi ki?

'' Üzgünüm bebeğim ama sevmiyorum. Mantarlı alacağım. '' Gözlerimi sertçe devirip yavru köpek bakışları attım.

Tahta masaya kollarımı koyduktan sonra tüm ağırlığımı masaya verdim. Böylece göğüslerim gözükmüştü ve Daniel'ın gözleri yarı açık olan göğüslerime kaymıştı.

'' Oysaki ben büyük ketçaplı bir pizza söyler, sonra da paylaşırız sanıyordum, '' Sesli bir şekilde yutkunduğunda sesimi daha çekici hale getirdim ve yerimde kıpırdanıp dudağımı ısırdım. '' Öyle daha tatlı olmaz mıydı? ''

Daniel kafasını hızla salladı ve gözlerini göğüslerimden gözlerime dikti. '' Biliyor musun canım, senin için ketçaplı pizza yiyeceğim. '' Kıkırdayıp ellerimi çırptım ve cırladım. Ardından acaleyle oturuşumu düzelttim. Böylece göğüslerim artık açıkta değildi.

Yanımızdan geçen siyah saçlı garsona elimle işaret ettiğimde acaleyle geldi. Gözleri tüm bedenimde gezindi ve yutkundu. Kıkırdayıp siparişi verdikten sonra göz kırptım ve gözleri irice açıldı. Birkaç saniye dik-dik baktıkdan sonra Daniel'ın boğazını temizlemesinin rahatsız edici sesiyle hızla masadan uzaklaştı.

Garson bile çekicilğime dayanmamıştı, tanrım. Daniel fazla şanslıydı.

Telefonunun zil sesi duyulduğunda elini cebine götürdü. Ekrana baktı ve kaşları çatıldı. '' Buna bakmam gerek. '' Diyerek masadan acaleyle kalktı. Benden onay bile istememişti. Bu hareketi sinirimi bozarken gözlerimi devirip arkama yaslandım. Kollarımı kucağımda birleştirip insanları izlemeye başladım.

Belki de Aria haklıydı. Şu bir gün içinde yatmadığımız süreçte onun pek de çekici biri olmadığını görmüştüm. Ah, Channel aşkına! Daha ketçaplı pizzayı bile sevmiyordu. Ne bekliyordum ki?

Karşımdaki sandalye çekildi ve sandalyenin kenarına koyduğu kot ceketini hızla giymeye başladı. '' Nereye? '' Merakla sorduğumda paniklemiş olduğunu gördüm. Nasıl bir telefon görüşmesi yaptıysa, fazla gerilmişti.

'' İşim var canım. Evde görüşürüz ha? '' Bir şey dememe izin vermeyip hızla uzaklaşırken gidişini izledim.

Aria kesinlikle haklıydı. Bu çocuktan bir bok olacağını düşünmüyordum.