Dışarıyı seyrediyordum yine.Her gece olduğu gibi.Pencerenin camından dışarıyı seyrediyordum.Sabah olmuştu ve insanları bir telaş kaplamıştı.Dışardaki insanları demeliyim.Çünkü bu evde tek yaşıyorum.Annem yıllar önce vefat etti.Babamsa..Boşverin ona ne olduğunu bende bilmiyorum.Ve ben tek kardeş olduğum için yalnız yaşamaya mahkum edildim.Bi akrabam falan da yok.Olsa da ne olucak ki?Ben böyle iyiyim yanlız başıma.Kimi kandırıyorum iyi falan değilim.Her gece ağlıyorum.Birazcık şanslıysam ağlayarak uyuya kalıyorum ve yine şansızlık beni buluyor, terler içinde ağlayarak geri uyanıyorum.Peki ben kim miyim?Bu hikayede acı çekmeye mahkum bırakılmış bi kızım.Bi apartman dairesinin 14.katında her gece ağlayıp gündüzleyin hiç birşey olmamış gibi lisesine giden bi kızım.
Peki ben lüks bi apartman dairesinde nasıl yaşıyorum?Annemle babam çok zenginler.Ciddi anlamda zengin.Babam gittikten sonra(daha doğrusu ona ne olduğunu bende bilmiyorum),annemde 2 ay sonra vefat etti.Babam mimardı,annemse mühendis.Hal böyle olunca mal varlığını ben üstüme aldım.18 yaşımı da doldurmuştum.Her ne kadar istemesem de babamın ortağı alıcaktı ve bu tam bi facia olurdu.Annem vasiyetinde tüm mal varlığını bana bırakmış.Peki ben bu parayı napıyorum?Okulumun taksitini veriyorum,evin kirasını veriyorum bunların dışında pek bişey yaptığım söylenemez.
Gündüzleyin normal hayatıma devam ediyorum.Hatta arkadaşlarım benim çok duygusuz biri olduğumu söylemişlerdi.Onların ailesine bişey olsa onlar çok üzülürlermiş falan filan.Onlar bilmiyorlar her gece ağlaya ağlaya kabuslarla uyandığımı.Evdeki bi odada annem,babam ve benim resimlerimle dolu olduğunu.Bu acı ne zaman geçicek bilmiyorum.Ama geçmesi iyi olur.Çünkü gerçekten kötüyüm.Gündüzleyin rol yapmaktan yoruldum.Eğer mutluluk rolü yapmazsam insanlar bana acır.Bu yüzden mutlu olmak zorundayım.Ancak kimse olmadığında yani geceleyin yalnız kalabiliyorum.
Üzerime formamı geçirip,saçımı at kuyruğu yaptım.Makyaj yapmama gerek yoktu,zaten makyaj yapmazdım genelde.Çalışma masamın üzerindeki anahtarlığımı aldım.Ve hiç bir işe yaramayan telefonumu aramaya başladım.En sonunda yatağımın altında buldum.15 cevapsız arama vardı.Hepsi Ayça'dandı.Kesin yine bi parti düzenliyordur.Ve ben tabii ki gitmicektim.Mutluluk rolü yapıyorum ama partiye gidicek kadar değil.Yerden kalkıp çantamı aldım ve okula kadar yürümeye başladım.Lise son sınıftım ve okulum yakın olduğu için yürüyerek gidiyordum.Cumartesi,pazar dershanem vardı.Ve bugün günlerden cumaydı.Dershaneye sırf anneme verdiğim söz için gidiyordum.Annem eğer ona birşey olursa eğitimime devam etmemi söyledi ve bana söz verdirdi.Bu yüzden dershaneye gitmek zorundayım.1 yıl eğitimime ara vermek zorunda kaldım.Annemin acısıyla kafama dersi sokamazdım.Acım gün geçtikçe azalıyordu ama geçmiyordu.
Okulun giriş kapısına geldiğimi gördüm.Sınıfa girdiğimde çoktan zil çalmıştı.Ama hoca gelmemişti.Ayça'nın yanına geçtim.Konuşmaya başladı.
"Kızım sen nerdesin?Neler oldu bir bilsen.Ama sen bilmek istemezsin.O yüzden ben Söylüyorum.Yeni bi sevgilim var artık.Ve çok yakışıklı.Okula yeni geldi.Geleli 2 hafta olmuş.Okuldan sonra buluşucaz kafede.Ama annemler izin vermiyor.Babamın her zaman ameliyatı olurdu.Koca hastanenin başhekimi.Ama bu akşam yok.Sende bizle gelsen.Annemler sen de gelirsen izin verirler."
Ayça bunları söylerken ben ise çantamdan kitaplarımı çıkartıyordum.Yine saçmalıyordu Ayça.Ama kabul etmezsem başımın etini yerdi.Bende başımla onaylarcasına salladım.Şaşırmıştı bunu beklemiyordu.Ama onun çenesini dinlicek gücüm yok.Okul çıkışında eve gidip annemin yıllar önce benim için aldığı beyaz bilekten kot pantolonu giydim.Evet,yıllar önce aldığım kot pantolon bana oluyor.Bi kaç senede baya kilo verdim çünkü.Pek birşey yediğim söylenemez.Üstümede lacivert şifon gömleğimi giyip saçımı açtım.Anahtarımı elime alıcakken tam o sırada Ayça beni aradı.Bizim apartmanın yakınında bi kafeydeymiş.Kafeye geldiğimde Ayça ve arkası bana dönük olan bi çocukla karşılaştım Onların masasına doğru ilerlemeye başladım.Masanın yanına geldiğimde Ayça otur anlamında yanını işaret etti.O sırada garson geldi ve şiparişlerimizi aldı.Sonrasında sıkıcı saatler başladı.
"Cenk,bu arkadaşım Mina.Mina,bu da Cenk."
Elini uzattı ama ben uzatmadım.Ayça kaş göz işareti yapıyordu ama umurumda değildi.Bi kaç saniye sonra elini gülümseyerek çekti.Şiparişlerimiz geldi daha doğrusu onların siparişleri.Ben sadece su istemiştim.Ayça Cenk denen çocukla konuşuyordu.Bense öylece duruyordum.En sonunda ayaklandılar.Bende dışarı çıkıp beklemeye başladım.Onlar geldiğinde onların önünden yürümeye başladım.Sitenin girişine geldiğimizde Ayçayla vedalaştım.Ve eve doğru yol aldım.Eve gittiğimde kendimce bi karar aldım.Bugün etrafımdaki insanları incelemiştim.Ve onların mutlu olduğunu gördüm.Ben de mutlu olabilirdim.Annem trafik kazasında beni kurtarmıştı ancak kendi ölmüştü.Kendimi suçlamamalıyım.Artık ağlamak istemiyordum.Ama bu annemi unuttuğum anlamına gelmez.Bu yüzden bu gece ağlamamak için direndim.Ve sabahleyin kalktığımda hıçkırarak uyanmadım.Bu büyük bi gelişmeyedi.Üstümü giyindim.Ve kahvaltımı yaptım.Krep yaptım kendime,annem her gün yapardı bu kreplerden.Onunkiler kadar güzel olmasa da güzel olmuştu.Bugün koleje gitmeme gerek yoktu çünkü bugün cumartesiydi.Dershanem vardı.Dershaneden geldiğimde odama gittim.Ve ders çalışmaya başladım.Üniversite sınavına 4 ay kalmıştı.Tıp okumak istiyordum.Bunun için çok çalışmalıydım.2 saate yakın ders çalıştıktan sonra dinlenmeye karar verdim.Masadan kalkıp içeri doğru gidicekken telefonum çalıyordu.Ve ben her zaman ki gibi nerde olduğunu bilmiyordum.Sesin olduğu yöne doğru gittim.Bu seferde koltuğun arasından çıktı.Bilinmeyen bir numara arıyordu.Cevap tuşuna basıp telefonu kulağıma götürdüm.
"Merhaba Mina Hanım.Ben ***** Hastanesinden arıyorum.2 ay önce kan testi vermiştiniz.Onun sonuçları çıktı,bide önemli bi durum var.Buraya gelin konuşuruz."
Tamam deyip telefonumu kapattım.Acaba ne olmuştu?Doğru, kan bankasına kan vermiştim birde.Belki bi akrabam çıkar diye.Belki de..Bu kadar umutlu olma Mina.Akraban olsa çoktan çıkardı ortaya.Bu düşüncelerle evden çıktım.Bi taksiye binip hastaneye gittim.Hastaneye girdiğimde,ilaç kokusu burnuma doldu.Herkes koşuşturuyordu.Danışmaya doktorun adını sorup,ilerlemeye başladım.Kapıyı tıklatıp içeri girdim.
"Mina Hanım,hoşgeldiniz.Bildiğiniz üzere kan tahlili yaptırmıştınız.Kan bankasında bi akrabanız çıktı.Ve ben bu duruma şok oldum.Akraba diyorum ama akrabadan daha yakın.Kardeşiniz varmış,sizden 4 yaş büyük bi abiniz var."
Doktorun dediği şey karşısında şok oldum aynı zamanda mutlu.Annemler acaba niye söylememişti ki?Acaba abim kimdi?Yoksa babam başkasından bi çocuk mu yapmıştı?Kafam o kadar karıştı ki.En iyisi doktora abimin kim olduğunu sormak.
"Doktor Hanım.Peki benim abim kim?Ve nerde yaşıyor olabilir?"
"Abinin adı Can.22 yaşında.İstanbulda yaşıyormuş.Normalde bunları söylemezdim ama annenin yakın arkadaşıyım.Ve annenin ölümüne çok üzüldüm.Herneyse abinin adresini sana vericem.Bu arada abin üvey falan değil.Senin öz abin."
Teşekkür edip odadan çıktım.İnanmıyorum benim bi abim varmış.Adresini de aldım.Saate baktım 5'e geliyordu.Akşam olmuş sayılmazdı.Taksiye evin adresini verdim.Taksiden indiğimde iki katlı bi vilanın önünde durmuştum.Kapıya doğru ilerleyip zile bastım.Kapıyı bi kadın açtı.
"Merhaba,ben Can Bey'e bakmıştım.Çağırabilir misiniz?"
Kadın bişey söylemeden içeri gitti.Sonra Can çıktı yani abim.
"Mina sen misin?"dedi.
"Evet,senin haberin var mı?"
"Evet var.Yarın konuşucaktım seninle.O zaman sen benim kız kardeşim oluyorsun."
"Sende benim abim",deyip ikimizde bi süreliğine öylece durduk.Sonra Can yani abim konuşmaya başladı.
"Yıllar sonra kız kardeşimi bulmuşum.Gel bi sarılayım."Ve birbirimize sımsıkı sarıldık.Yıllar sonra bi abim olduğunu öğrenmiştim.Artık o mutsuz günler yoktu.Hayata tutunabileceğim bi dal vardı.
"İstersen burda kal.Sana bi oda hazırlatırım."
"Olmaz,yarın dershanem var.Ama öğleden sonra müsaitsen dolaşırız.Hem birbimizi tanırız abi."
"Olur,uygunum ben.Görüşürüz kız kardeşim.Seni şoföre bıraktırayım istersen."
"Saat daha erken.Ben bi taksiye binip gidebilirim.Teşekkür ederim ama gerek yok.İyi akşamlar abi."
"İyi akşamlar,küçük sincap."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAK VE YAKIN
ChickLitUzaktı bana,yaz sıcağının soğuğa uzak olduğu kadar uzak.Ayın güneşe olan uzaklığı kadar uzak.Denizin gökyüzüne olan uzaklığı kadar uzak.Gecenin gündüze olan uzaklığı kadar uzak.Ama en çokta hisleri uzaktı bana.Bir insan bi insana bi şehri sevdirebil...