Sabah o kadar huzurlu kalktım ki anlatamam yani. Pijamalarımı değiştirmeden aşağı indim. Şimdi sadece Sereni gıcık edicem. Babam boşanma davası açtı tahminen bugün Serene ulaştırırlar. Kahvaltıya herkes oturmuştu. Serenin yüzünü bembeyaz di tabi okadar içersen ama geber inşallah ha bu arada hayvanlar ölmez geberir Serende ölmez geberir. Masaya gülücükler saçarak oturdum. Ben oturunca babam kalktı ve yukarı çıkıyorum dedi. Aslında çıkmıyordu kenardan bizi izlicekti." Hayırdır noluyor bu mutluluk falan kızım bak ne zamandır dövmüyorum seni ayağını denk al "
" Sanane lan gel basitse döv " böyle ters konuşmamdan babamın haberi vardı bilerek yapıyorum dedim.
"Annenle nasıl böyle konuşursun" dedi tam elini kaldırdı elini tuttum ve çevirdim. Hafif bir çığlık attı ne hafifi baya bir çığlık attı. Bağırmaya başladım.
" Ne annesi be ne annesi senin benim annem olmadığını biliyorum şerefsizsin kızım sen şu yaşıma kadar dövdün beni olmadık laflar söyledin neden lan neden allahın belası " kolunu hala tutuyordum. Şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Bütün çalışanlar etrafa toplanmıştı.
" Herşeyi öğrenmen iyi olmuş beğendim babamanı çağırda oda duysun " dedi bağırarak babam burdayım dedi. Seren pis bir şekilde güldü ve konuşmaya başladı.
" Tek amacım senin psikolojini bozmak ve babanı öldürüp tüm parayı almaktı ama babanı öldürmeme gerek yoktu zaten hayvan gibi peşindeydi şimdi boşanıcam ve babanın parasını elinden alıcam " dedi. Güzel ve uzun bir kahkaha attım. Bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
" Parayı almak ha o biraz zor ama canım getirin" dedim dudağımı büzerek bir süre sonra çalışanlardan biri kağıdı getirdi. Seren one det gibi bakıyordu. Kendimi gülmemek için zor tutuyorum hatta yatağımın içini ısıra ısıra yara yaptığımdan eminim.
"Bune biliyor musun? "dedim ciddi bir şekilde.
" Evlilik sözleşmesi ya evlilik sözleşmesi hoşuna gitmedi mi yoksa bak imza da senin dün imzaladın hatta " dedim sakince ben bunu dedikten sonra zil çaldı. Bir tane çalışan gidip kapıyı açtı elinde bir kağıtla döndü ve Serene kağıdı uzattı. Nolur düşündüğüm şey olsun. Seren açar açmaz babama döndü ve ona baktı babamda omzunu silkti ve gitti. Şirkete geç kalmıştı adam. Bende gülümseyip
" Pılını pırtını topla bi daha seni buralarda görmicem. " dedim ve odama çıktım. Telefonumu elime alıp Ebrar aradım.
" Alo "
" Oo güzellik naptın işler nasıl gidiyor bak yanımda bizim grup var açtım konferansı dinliyorlar hadi anlat meraktan ölücem "
" Lan bir susda kız konuşsun " bunu diyen ekindi hafif bir şekilde kıkırdadım Ebrar da hoşuna gitmediğini belirten homurtular çıkardı. Çok seviyom be bunları.
" Şimdi gençler planı bitirdim Seren bi kaç saate kalmaz gider " her şeyi baştan anlattıktan sonra kapattım kendimi yatağıma attım ve tavana baktım yastığı elime aldım bir resim vardı resim derken fotoğraf elime aldım bir bayan vardi. Çok güzel biti bir açıklama varmı diye arkasını döndürdüm ve yazıyı okumaya başladım.
Güzel kızım bu fotoğrafdaki senin annen. Sana vermeye cesaret edemedim.
Gözyaşları yanaklarımdan süzülmeye başladı. İlk defa annemi görüyordum. İlk defa kendi annemi görüyordum. Melek gibiydi. Serenle alakaları hiç yoktu. Benim annem melike gibi o ise şeytan gibi. Ben ne karşılaştırıyorsam benim annemle Seren yanyana bile gelemez hem. Annemin resmine doya doya baktım okadar güzeldi ki bana benzemiyordu. Aslında ben ona benzemiyordum. Ya o güzeldi başta ben ise çirkin. Şundan eminim ki o beyazı temsil ediyordur ben ise siyahı. Adını hala öğrenememiştim ama. Annemin resmini kalbimin üstüne koydum ve derin bir nefes aldım sonra uyuya kalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Siktir"
Teen FictionKendimi yıpratırsam rüzgarın estiği tarafa doğru dönersem onun işini kolaylaştırmış olurum. Ve ben bunu yapmıcam ben ayakta duracam rüzgarın estiği tarafın tersine dönücem işte ozaman beni basit basit sürükleyemez ve yavaş yavaş adım atcam. Çünkü be...