Allahım kalkmak istemiyorum neden ben neden nolur gömün beni yatağa nolur ya."Ya kızım saat kaç biliyormusun 13:00 inanabiliyor musun nolur kalk hadi " kafamı daha çok yastığa gömdüm istemiyorum Ebrar istemiyorum anla işte. Bir süre sonra sessizlik oldu.
" Allah belanızı versin emi serçe parmağınızı komidine vurun emi " dedim resmen ağlıcaktım. Ayağa titreyerek kalktım. Ebrarla Peline ters ters baktım. Sonra banyoya girip sıcak bir duş aldım. İç çamaşırlarımı giydim,üstümede sadece kızlar var diye bol siyah tişortumu altımada bol eşofman giydim tabi bunların hepsi erkek reyonundan. Tişortumuda eşofmanımın içine aldım ve aşağı indim.
"Kahvaltı hazır mı "
" Hazır efendim arkadaşlarınız dışarıda yemek istedi " Tamam der gibi kafamı salladım ve dışarı çıktım.
" Siktir "
" Olm ne arıyonuz siz burda "
" Gelmeyelim mi yani Elis " dedi Ekin dudaklarını büzerek. Bizim grup tamamen buradaydı. Üstüne üstlük Rüzgar da buradaydı ve benim tipim. Lanet olsun bu sevgi lanet olsun bu hayat ben seni çok sevmiştim sen neden bana böyle yapıyısın.
Rüzgar kahkaha atarak bana bakıyordu." Komik mi ne yani "
" Hahaha e-evet "
" Beyinsiz hatta göt beyinli hatta göt beyinsiz" herkes bana gülüyordu sakince yerine geçtim ve sütümü kafama diktim.
"Sütle kafada bulurmuş " dedi Burak burnumu sıkarak. Çetin ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu hemen başka taraflara baktım. Rüzgarda Çetine bakıyordu ifadesiz bir şekilde. Bende patates kızartmasına bakıyordum ifadesiz bir şekilde. Ne ifadesizi lan baya aç gözle bakıyordum. Ekin nasıl baktığımı farketti ve hemen çatalına davrandı bende hemen çatalıma davrandım ve savaş başlasın.
"Ya Ekin bırak ya benim onlar ya ben yicem"
"Bana ne bana ne hem sen hayvan gibisin ya Çetincim şuna bişi de aşkiştom nolur "
" Ya bana ne, hem sen hayvan gibisin pislik görüşcez senle hem Çetin ya ona bişi de dinleme onu " dedim ağlar gibi ama hala patateslerdeydi gözüm. İkimizde birbirimizin çatallarını vuruyorduk. Bir an tabak kalktı kim yaptı diye kafamı kaldırdım ve kim Rüzgar.
" Ya rüzgar ver şunu bende yicem "
" Ya kızım söyle hizmetiye yapsın " bir süre böyle kavga ederken bişi oldu yani Rüzgar geri geri giderken yere düştü ve benide yanına çekti. Şuan bi milim indirsem kendimi rüzgarı öperim kalkmaya çalışsam kalkamam düşerim. Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık. Öyle miydi lan. Benim başka şeylere odaklanmam lazım sakin. Of be Rüzgar ne güzel kokuyon öyle. Bi an bileğinden biri tuttu ve resmen sürüklenerek ayağı kalktım.
" Oha be Çetin kırsaydın bileğimi " o sırada Rüzgar da ayağa kalkmıştı.
"Ha haklısın sizi öyle bırakayım da sevişseydiniz dimi" dedi bana bunu dedi.
" Ne diyosun Çetin sen ne demek ya sevişmek " dedim bağırarak. Çetin bir süre bana baktı ve bişi demeden arabasına gitti.
" Bana ne dedi ya bana dedi bunu " dedim yere oturdum kafamı ellerim arasına aldım. Ellerim titriyordu. Çetin dedi bunu başka biri değil çetin. Ağlamaya başladım ciddi ciddi herkesin yanında ağlıyordum pek de umrumda değildi şuan.
" Yaptığı şeye bak abi ya Elisi ağlattı " dedi Burak sinirle etrafta volta atıyordu.
" Elis " dedi Rüzgar ellerimi çekti kafamı kaldırdı. Bir süre bana baktı bende ona sonra sarıldı bana hiç geri çekilmedim birine sarılmam gerekiyordu bende ona sarıldım. Bir süre öyle sarıldık içime çektim kokusunu. Kafamı çektim ayrıldım Rüzgardan hiç istemesem de yaptım bunu ayağa kalktım. Derin derin nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Siktir"
Teen FictionKendimi yıpratırsam rüzgarın estiği tarafa doğru dönersem onun işini kolaylaştırmış olurum. Ve ben bunu yapmıcam ben ayakta duracam rüzgarın estiği tarafın tersine dönücem işte ozaman beni basit basit sürükleyemez ve yavaş yavaş adım atcam. Çünkü be...