UZAYLI PRENS

5. Bölüm

Eveet yeni bir bölüm.Biraz gecikti ama olsun.Aslında baya fazla gecikti.Umarım bölümü beğenirsiniz.

Zil çalmıştı.Çantamı toparlayıp dışarı çıktım. Uzay ve arkadaşları bahçedeki bir bankta oturmuşlardı.Birden hepsi bana baktı.Ne yapacağımı bilmiyordum.Ben de elimi salladım.Bir tek Uzay elini sallamıştı.Bana bakmayı kestiklerinde Uzay'a dil çıkarmıştım.Bu grupta tanıdık olarak Buse Emre ve Uzay vardı.Emre bir kızın elini tutuyordu.Sanırım o da Pınar'dı.Yalnız Pınar da fenaymış.Kız 1.80 yani.Onlara yaklaştığımda Uzay konuşmaya başladı:
-Arkadaşlar bu Alara.Tanıştırayım.Bizim sınıfta zaten kendisi.
-Kendim söyleyebilirdim bunları Uzay.
-Tamam atarlanma hemen.Alara biraz da atarlıdır.
-Değilim.
Saçları böyle sarı kıvır kıvır olan bir çocuk araya girdi:
-Tamam sakin millet.Bu arada Alara sana kendimi tanıştırayım. Ben Can.Tanıştığıma memnun oldum.Beni zaten okulda görmüşsündür.
-Evet gördüm.Ben de tanıştığıma memnun oldum Can.
Emre lafa karıştı:
-Alara'yı ben davet ettim.Uzay'ın yakın arkadaşı.Ben de tanışmak istedim.
Pınar sanırım kıskanmıştı:
-Peki.Alaracım sen hiç bizim grupla takılmazdın ne oldu böyle?Neşe ve sen asosyal tiplerdiniz sanırdım.
-Uzay çok ısrar etti ben de geldim.Noldu,merak mı ettin?
-Hayır canım alışılmadıksın.Huylandım da.
Uzay araya girdi:
-Peki artık Buse sana mı gidiyoruz?
-Evet ev bugün boş.Yalnız 15 dakikaya dolar da taşar.Bugün parti sıkı.Pazartesi stresini atmaya geliyor herkes.
-Vayyy.Pazartesi stresini atmak.Aslında bugün benim için pek daraltıcı olmadı ama haftasonundan birikmişleri atıcam sanırım.
-Herkes senin gibi şanslı değil Uzay.Ben senin bütün stresini partide sıfıra indiririm.
Buse Uzay'ın omuzlarına kollarını dolayıp ona vücudunu yapıştırmıştı.Bu da neydi böyle?Hiç mi utanmıyorlar.Ne yapıcaklarsa Busenin orda yapsınlar.
-Hadi millet.Parti kaçıyor.Ayrıca bence Uzay abicim yavaş ol.Geceye kalsın.
Buse koca ağzını yayarak konuştu:
-Can çok kıskançsın.Senin sevgilin yok diye bizi kıskanma.
-Oooooo!Buse bebeğim yavaş.Biz sevgili değiliz.
Uzay 'ın lafı üstüne koca bir kahkaha atasım geldi ama sadece kıkırdamakla yetindim.
Buse bana gıcık bir bakış atıp durumu kurtarmaya çalıştı:
-Sevgili olmayacağımızı kim biliyor ki?Sonuçta bana sahip olmak istiyorsun ve ben her zaman yanındayım.
Ordan saçlarını dikmiş bir çocuk araya girdi:
-Hadi artık!
Herkes yürümeye başladı.En arkadan geliyordum.Onları takip ediyordum.Buse'nin evinde saçmasapalak bir partiye gidecektim.Arda'dan uzak durmak bana iyi gelirdi.Belki içerdim.Ne zamandır içmiyordum.Telefonu elime aldım ve çaldırdım.
-Alo Arda.
-Efendim bebek.
-Ya saçmalamada ben akşam eve geç gelcem haberin olsun.Erkenden zıbar bi de.
-İyi hadi ben de belki Sıla'yı çağırırım eve ne dersin?
-Karşı evde oturan Sıla?
-Evet güzel kız sonuçta.
-Ay seni tipsizz.O kız sana bakar mı?
-Aman abla Uzay Abi sana baktıysa bana Angelina da bakar.
-Rüyanda.Ayrıca Uzay benim arkadaşım.Neyse hadi by.
Sılaymış.Minik bebe.Salakça sırıttım.
-Eee...
-Uzay?!
-Sadece arkadaş mı?
-Evet.Yani ne?Beni yalnız bırakır mısın?Sevgilinin yanına git.
-Kıskanç Alara.Aman be şekilsiz şey.Seni mi kıskancam.Seni kıskanıcağıma bizim mal Arda'yı kıskanırım daha iyi.
Yine saçlarını dikmiş çocuk bağırdı:
-Ve işte geldik.
-Deniz yeni habercimi oldu?
-Evet Pınarcım beğenemedin mi?
Pınar 32 diş gülümsedi.Suratsız.
Buse koşa koşa evin kapısını açtı.
-Hoşgeldiniz.Yalnız millet bizim grupda gelicek.Onları çağırmasak ayıp olurdu.
-Buse keşke önceden söyleseydin.Daha iyi hazırlanırdım.
-Aman Selin sanki sana bakarlar.Baksalar bile onların işleri 1 gece.Ben sadece eğlence olsun istedim.
Bu cümleyi biraz garipsemiştim.Uzay'ın yanına gidip kolunu tuttum:
-Bu bizim grup da ne?
-Okuldan uzaklaştırma almış bir grup çocuk diye duydum.Havalı tipler.Boşver sen takma kafana.Partiye ak.
Etraf bir süre sonra tıklım tıklım olmuştu. Havuzda yüzenler bile vardı.İnsanların çoğu elindeki kırmızı bardaklarla beraber şarkıya gayet uyumlu bir şekilde dans ediyorlardı.
Bense elimdeki boş kırmızı bardakla kanepede oturmuş öylece etrafı izliyordum.Uzay Buse ile,Emre Pınar ile,Buğra Aslı ile.Herkesi birileri ile takılıyordu.Buğra mı?Bir dakika Buğrada mı burdaydı?Beni veya Uzay'ı görmemiş olmalıydı. Bizi sevgili düşünüyordu.Lanet olsun.Eğile eğile her yeri dolaştım.Yoksa Uzay lavaboya mı girmişti?Lavabonun kapısını tıklatmıştım.İçeriden Uzay'ın kaba sesi geldi:
-Dolu.
-Uzay çabuk çık sana bir şey söylemem lazım.
Uzay bir anda kapıda beliriverdi.
-Şey...
-Ne?
-Nasıl söylesem bilemiyorum.
-Alara konuşacaksan konuş.Buse beni bekliyor.
-Söyleyemiyorum ama.
-Gerçekten Alara Buse ile daha çok iş...
-Benimle çıkar mısın?