Dinleyebilmek zordur.İyi bir dinleyici olmak ve karşındakine olan saygıyı muhafaza edebilmek eğitimli insanlar için bile zordur.Özellikle dinlenilen şey fikirlerinize uymayan bir şeyse.
Veya anlamakta zorluk çekeceğiniz şeylerse.Sanırım o yüzden dinletemediklerimi Ali'ye anlatıyordum.
Sadece kendime inanmalıyım.Ne olabilir ki?Bu sadece ufak bir arama olacak.Sonra müsaitse onunla buluşmak isteyeceğim ve onu dinleyeceğim.Acısını öğreneceğim.Buna kararlıyım.Hem onu daha yakından tanımak istiyorum.Onunla arkadaş olabilirim.Sonsuza kadar kendi kozamda yaşayamam herhalde.Onu kırmamın, sebepsiz yere korktuğum şeyi yapmamın -bir erkekle arkadaş olmamın -vakti gelmiştir belki.Gerçi zaten öyle değil miyiz Yabancı'yla?
Of,Ali!Daha önce pekte arkadaşım olmamıştı.Bu biraz garip hissettiriyor.Yabancı benim için bir muamma.Ama nedense...Bu duyguyu tanımlamak güç.Neyse şimdi onu aramalıyım.Görüşmek üzere Ali!
Sevgiler,
Saksı
Cep telefonumu elimde çevirmeye devam ederken arama butonuna hala basmamıştım.Yaklaşık on dakikadır, stresle dudaklarımı ısırıyor, ayaklarımla ritim tutuyor telefonu çevirip duruyordum.Sanırım bu kadar beklemek yeterdi.Derin bir nefes alıp arama butonuna bastım.Kulağıma hızla yerleştirirken çoktan pişman olmuştum.Lütfen açmasın!
Daha tanışalı iki gün olmuştu.Bu yaptığım fazla mı samimi kaçardı?Soğuk olmak da zorunda değildim aslında.Hayatımda bir kere sıcakkanlı olmayı deneyebilirdim.
Hat 5. çalışında açılmıştı.
-Alo?
Ne diyeceğimi bilememiştim.Bu yüzden kopyala yapıştırla başladım.
-Alo.
Hattın öbür ucunda hafif bir gülme sesi duyuldu.Gülmüştü her zamanki gibi.
-Saksı?Im...Bu aramayı neye borçluyuz?
Hım...Bunun cevabını ben de tam olarak bilmiyordum ama onu aramak istemiştim.Onunla görüşmek...
-Şey...Bugün veya yarın müsaitsen...Bir şeyler yapalım mı?Bunu sormak için aramıştım.
Oh be!Söyleyebilmiştim sonunda.
Bana göre iyi bir performanstı!-Olabilir...Dedi kısa bir nefes verdikten sonra ekledi.
-Peki ne yapacağız ki?
Güzel soruydu!Saksı beynimle ne düşünmüştüm ki?Herhangi bir planım olmadan arıyıvermiştim.Şimdi mal gibi kalırdım işte.
-Doğaçlama davranabiliriz mesala?
Dedim bir şey bulamayınca.
Güldü.-Bazen çok şapşal davranıyorsun Saksı.En iyisi plan yapma işini bana bırak.Yarın haberleşiriz.
Dedi hızla.ŞAPŞAL?!Ben miydim şapşal?Hem ne ara bana bunu diyebilecek kadar yakınlaşmıştı?İç sesim bağırdı bana.
Oğlum sen salak mısın?Kendin aradın çocuğu şimdi de bu samimiyet ne diyorsun?Türkan Şoray hesabı yok ben öpüşmem bilmem ne!Yerine gelince bal gibi de si-
Devamını getirmeden iç sesimi susturdum.Bu sıralar ağzını iyice bozmuştu.-Tamam, öyle yapalım.Dedim fazla sessiz kaldığımı fark ederek.
-Tamam, görüşürüz.Dedi o da.Bunu söylerken yüzünde bir tebessüm varmış gibi gelmişti.
Sebepsiz yere ben de gülümsüyordum.-Görüşürüz.
Telefonu kapattığımda alt tarafı 35 saniye konuşmuştuk.İşte bunun için bu kadar stres yapmıştım(!)Gerçi 35 saniyede eski halime oranla oldukça fazla sesli kelime kurmuştum!Büyüyordum ben ya!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKSI(Tamamlandı)
Teen FictionO, durağanlığın vücut bulmuş hali,konuşmaktan aciz, pesimist ve mazoşist... O, bir anti-sosyal ve öz güvensiz... O, aslında toplumdaki büyük bir sınıfın sadece bir üyesi... O genel olduğu kadar özel de ve sıradan olduğu kadar farklı da... O, camın ö...