Sen... sen zavallısın!!

452 15 0
                                    

Multimedya'da Miray'ın Kıyafeti

"İşte aptal ben. Kaybedeceğimi bildiğim halde ne diye kabul ediyorsam. Hıhh ilk öpücüğümü nefret ettiğim insana verecektim. Bir de tüm arkadaşları gülmez mi? Elime de bir barın adresini tutuşturup 'akşam buraya gel' dedi bana ya Ceren" dedim.

Eve gelince hemen Ceren'i aramıştım. Oraya tek başıma gidemezdim herhalde. Tabi şimdi de olan biten her şeyi ona anlatıyordum. Ceren de cevap olarak

"Kalk kızım kalk. Hemen hazırlanıyoruz. Çok güzel olmalısın. Demek ilk öpücüğünü alacak ha." dedi.

Off Ceren insan bir arkadaşını teselli eder dimi.

"Ceren bir dur Allah aşkına. Ben bunu yapmak istemiyorum"
Önce biraz duraksadı ve
"Onu iddiaya girmeden önce düşünecektin Miray Hanım" dedi

"Ceren sen kimin tarafındasın?"

"Canım tabi ki senin ama anlattığına göre çocuk taş. Ee bu taşla bide ben tanışayım" dedi

Offlayarak yerimden kalktım. Bir iddiaya girdim ve kaybettim. Ama sözümü tutmam lazımdı. Kaderime boyun eğerek, dolabımı açtım ve kıyafetleri karıştırmaya başladım.

Mmm ne giysem ki... Seksi mi olsam yoksa şık mı? Sonuçta ilk öpücük elden gidecek. Acaba biriyle Öpüşmek nasıl bir his. Midem mi bulanırdı acaba. Ama şimdiye kadar bunun kötü bi his olduğunu söyleyen çıkmamıştı karşıma. En iyisi öpüşürken güzel bi anımı düşünmemdi.

Dolaptan kırmızı kısa elbisemi alıp üzerime tuttum. Neyse ki kararsız biri olmadığım için bunu giymeye karar verdim. Üzerime de siyah deri ceketimi aldım. Gelelim en sevmediğim işe. Makyaj yapmaktan nefret ederdim ama dudağıma biraz parlatıcı sürmeyi ihmal etmedim. Aynadaki yansımama son bir kez bakıp kendimi onayladım. Güzel görünüyordum.
Ceren'e döndüğümde oda gayet şıktı.

"Hazırsan çıkalım" dedim.

Başıyla onayladı ve evden çıktık.

Barın önüne geldiğimizde taksiye ücretini ödeyip indik. İkimizde reşit olduğumuz için girişte herhangi bir sorun çıkmadı. İçeri girer girmez kulağımı Enrique Iglesias'ın o muhteşem sesi doldurdu. Gözümle salonu hızla taramaya başladım. Emir Bey ortalıklarda görünmüyordu. O salak arkadaşları da bir locada oturmuş muhabbet ediyorlardı.

Aras denen çocuk geldiğimizi görmüş olacak ki eliyle bizi yanına çağırıyordu. Ceren'i de alarak yanlarına ilerlemeye başladım.
"Patronunuz nerde" dedim.
Sorumu hemen Aras cevapladı.
"Bir kaç küçük işi varmış, halledip geleceğini söyledi ve işte bak geldi" dedi.

Arkamı döndüğümde siyahlar içinde mükemmel bir Emir buldum. O kadar çekici ve cool duruyordu ki. Bu çocuktan nefret etsem de hep bir yanım onu çekiyordu bana. Bir dakika yanında bir kız vardı. Onun aksine rengarenkti. En kötüsü de kız Emir'e sırnaşıp duruyordu. Emir kıza bir kaç şey söyledi ve kız somurtarak yanından ayrıldı. Aferin be Emir. Yüz vermedin kıza. Bizi fark etmiş olacak ki bana son derece ağır gelen ama hızlı bir şekilde bize doğru yürümeye başladı.

=EMİR'İN AĞZINDAN =

İstediğim olmuştu. O çok bilmiş kızı yarışta yenmiştim. Zaten kaybetmem tuhaf olurdu. İstediğim şeyi de alacaktım ondan, gecenin sonunu iple çekiyorum.

Aslı sürtüğüyle işimi bitirip, bara indim. Ama Aslı hemen koşuşturarak peşimden geldi. Ne ara üstünü giymişti bu kız. Bir kaç gereksiz şey söyleyip sırnaşmaya başladı.
"Aslı ben tükürdüğümü bi daha yalamam" dedim

Bunu söyleyince yanımdan somurtarak ayrıldı. Her zaman ki gibi locamıza gitmek için yönelmiştim ki onu gördüm. Üzerinde kırmızı kısa bir kıyafet vardı. Nedense o kıyafeti parçalamak istedim. O kadar kısa şey mi giyilir? Neyse ki üzerine siyah deri bir ceket almış. Bu haliyle o kadar tatlı ve güzel görünüyordu ki.
Bizimkilere doğru ilerleyip, her zamanki yerime oturdum. Miray öylece ayakta dikilmeye devam ediyordu.

"Sen Emir olmalısın" dedi bir kız.
Sanırım Miray'ın arkadaşıydı. Başımı evet anlamında salladım.
"Bende Ceren" dedi ama Miray koluna çoktan bi tane geçirmişti.

"İşte geldim. Şimdi istediğini al ve bende gideyim" dedi Miray.

Sustum ve cevap vermedim.

"Heyy sana diyorum cevap versene" dedi bu kez de.

"Hayır" dedim

"Ne Hayır" dedi.

" Seni öpmek gibi bir derdim yok. Sadece rezil olup, akıllanman için bunu yaptım" dedim

Şaşırmıştı hem de baya bir şaşırmıştı. Bu hali gülümsememe neden oldu. Ve sonra gözleri öfkeden dolmaya başladı.


"Bir daha bana dediklerine dikkat edersin küçük" diye ekledim.

Şimdi o güzel gözleri yerini hüzne bırakmıştı. Bana biraz daha bakıp, arkasına döndü. Yanında ki kızda bana iğrençsin der gibi bakıp

"Hadi Miray gidelim" dedi.
Miray cevap vermemişti. Biraz daha durdu. Sonra sinirle arkasına dönüp

"Yaptığım hiçbir şey için pişman değilim. Zaten sana güvenip buraya gelmem hata. Sen... sen o kadar zavallısın ki, kimsenin sevgisini bile haketmezsin" dedi ve gözünden bir damla yaş süzüldü.

Yanındaki kızda Miray'ı kolundan tuttuğu gibi bardan çıkardı. İçimde bir burukluk oluşmuştu.

"Abi biraz abartmadın mı? Kızın onuruyla oynadın" dedi Aras.

"Karışma lan sen benim işime" deyip onu susturdum.

Gerçekten çok mu abartmıştım acaba. Ama o gözünden düşen yaş ben de bir şeyleri hareketlendirmişti. Sanki yıllar önce unuttuğum o duyguyu...

=MİRAY'IN AĞZINDAN=

"Miray... Hadi canım ağlama artık. Değmez o güzel gözyaşlarını o pislik için akıtmaya" dedi Ceren.

"Ceren hadi sen git. Yanlız kalmak istiyorum" dedim.

"Sen bu haldeyken mi? Asla Miray, güldüğünü görene kadar yanından 1 dk bile ayrılmam. Boşuna uğraşma." dedi.

Yüzüme yalancı bir gülümseme takınıp

"Bak ağlamıyorum artık, zaten yarın erken kalkmam gerekiyor. Malum okulum var biliyorsun" dedim.

"Ama bak. Kötü bir şey olursa hemen bana haber vereceksin tamam mı?" dedi.

Başımı tamam anlamında salladım. Alnımdan öpüp, gitti. O gidince daha çok ağlamaya başladım. Nasılda inandım ona. Beni sadece öpüp, tebrik edecek hali yoktu ya. Elbet dediklerimin acısını benden çıkartıcakttı ve yaptı da zaten. Ama öğrendim artık nasıl biri olduğunu. Pislik herif, senden nefret ediyorum.

TATMİNATÖRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin